Bayram ızdırabı!
Cüneyt Türkmen / SABAH İNTERNET
Giriş Saati : 03.10.2008 08:51
Güncelleme : 03.10.2008 20:50
Galatasaray, UEFA Kupası 1. tur rövanş karşılaşmasında İsviçre'nin Bellinzona takımını 2-1 yenerek Avrupa'da yoluna devam etti. İsviçre Ligi'nde küme düşmeye oynayan Bellinzona karşısında sarı-kırmızılı ekibin sahaya yansıttığı futbol spor yazarları tarafından eleştirildi...
LEVENT TÜZEMEN: EKSİK KADRO SANCISI (SABAH)
Her maç sonrası yaşanan ve uzun süren sakatlıklar nedeniyle kadro boyu kısalan Galatasaray bunun sancılarını Bellinzona önünde fazlasıyla hissetti. Sakatlıktan yeni kurtulan Arda 30. dakikada, Mehmet Topal da ikinci yarı sakatlanarak sahayı terk etti. Skibbe'nin de taktik açıdan hangi oyuncuyu nerede oynatacağı konusunda başı döndü...
.... Skibbe doğru bir taktik hamleyle Yaser'i sakatlanan Mehmet Topal'ın yerine oyuna alıp Kocaeli maçındaki gibi sağ kanada koydu, Ayhan'ı da savunmanın önüne çekti. Bu hamle Galatasaray'ı toparlarken yeniden topa daha çok sahip olmasını sağladı. Son haftaların formda ismi Lincoln 85'te yine sahneye çıktı, arka direğe yaptığı muz ortayı Yaser güzel bir kafa vuruşuyla ağlara bıraktı.
Galatasaray'a grup maçlarında başarılar diliyorum. Sakatlıklar biter zengin ve kaliteli kadro buluşursa Galatasaray UEFA'da yeni bir başarıya imza atabilir.
CÜNEYT TANMAN: BAYRAM IZDIRABI! (TAKVİM)
Bellinzona 10 takımlı İsviçre Ligi'nin 9'uncusu... İlk maçta 4-3'lük bir skor avantajı... Bu dakikadan sonra ters bir skor aklımıza bile gelmiyor. Maç öncesi, ilk defa tribünleri bu kadar dolduran taraftara Galatasaray, bir bayram hediyesi vereceğini ve bir şov yapacağını düşünüyorum... Ama Sarı-Kırmızılılar maça öyle bir başladı ki...
90 dakika bir bayram şovu olmaktan çok, bayram ızdırabına dönüştü... Maç boyunca karşılıklı penaltılar ve Yaser'in golü dışında güzel bir hareket izleyemedik.
İSMET TONGO: İÇİME SİNDİREMEDİM (FOTOMAÇ)
Şimdi herkes memnun. Sonuç ne olursa olsun Galatasaray gruplara kaldı ya "Gerisini boşver." İstatistiklere bakıyorum.. Top 65 dakika Galatasaray'ın ayağında kalmış. "Valla bravo" diyeceksin. Hayır deme! Çünkü, oyun sıfır, Galatasaray sıfır, ortada futbol yok. Üstelik Galatasaray'ın ilk golü benim içime hiç sinmeyen bir sahte penaltıdan atılmasına, herkesin boş ver yahu demesi ise ayrı bir şaşkınlık sebebi bende...
... Maçta iki penaltı vardı. İkisi de hadi canım sende cinsindendi. Ancak, Galatasaray'ın penaltısı ise yapılışı açısından bize yakışacak cinsten değildi. Lincoln'ün kendini yere atması ile olan sahte penaltı hiç kimsenin içine sinmedi. Herkes "Hadi canım sende. Bu da penaltı mı?" diyecek kadar da dürüstü. Ancak maçın sonlarında Lincoln'ün kesip, Yaser'in kafayla attığı gol ise gerçek bir goldü.
ZAFER ERTEM: FORMALİTE MAÇI (FOTOMAÇ)
İlk maçta kalesinde üç gol görmesine rağmen rakip kaleye 4 gol bırakan G.Saray zaten turu İsviçre'de geçmişti. Ali Sami Yen'de Bellinzona'ya mucize gerekliydi o da olmadı zaten. Çünkü gücü bu kadardı İsviçre ekibinin...
... İnsan penaltı olmasına ya da penaltının golle sonuçlanmasına değil de şu Bellinzona takımının G.Saray'a iki maçta 4 gol atmasına hayıflanıyor. Biz hayıflanıyoruz umarım teknik kadro da hayıflanıp, "Grup maçları öncesinde takımımın defans sorununu nasıl çözerizin" hesabını yapıyorlardır. Sahanın yıldızı Lincoln'un ortasında Yaser'in 85'te gelen golü maçı da bitirdi hesapları da. Şimdi beklentimiz 7 Ekim'de grupların belirleneceği kura çekiminde G.Saray'ın dişine göre bir gruba düşmesi. Onun öncesinde ise zorlu bir Bursa deplasman maçı var. Bence iş işten geçmeden birileri G.Saray'ın geçmişte Bursa deplasmanlarında zor anlar yaşadığını Skibbe'ye anlatmalı, uyarmalı, kulağını çekmeli.
ŞÜKRÜ KANBER: KADIKÖY'E DOĞRU (FOTOMAÇ)
Milli maç arası öncesi Galatasaray için Bellinzona karşılaşması rotasyon maçı oldu. Hem sakatlıktan dolayı formasından uzak kalan hem de kadroya girme sıkıntısı yaşayan oyuncuların performanslarını ölçmek için iyi bir fırsattı. Mehmet Topal, Serkan ve Alparslan için kendilerini göstermeleri için iyi bir şans doğdu. Zayıf rakip Ali Sami Yen'e havlu atmış olarak çıktı. Maçı ve önceki skoru değiştirecek güce ve mantaliteye sahip olmayan bir takımla oynandı.
... Biraz rehavete kapılmış da olsa Galatasaray için maç kolaydı. Bundan sonrası Kadıköy'deki finale giden uzun ince yolda aynı başarının devamının gelmesi. Galatasaray'ın son yıllarda düşüş gösterse bile Avrupa performansı bu yolun sonunda Kadıköy'de final oynamayı hayal olmaktan çıkarıyor. Ne güzel bir final olur ama!
YAŞAR YALÇIN: KEWELL ARANDI (FOTOMAÇ)
Dün akşam Galatasaray'dan herkes hücum yönü zengin bir futbol bekledi ancak sahaya çıkan 11'de orta saha oyuncularının çoğunun defansif olması, özellikle ilk yarıda bu beklentilere cevap veremedi. Kewell'ın olmayışı da bunda etkili faktördü. Sonuçta ilk maçta alınan avantajlı bir skor vardı ve bunun rahatlığıyla oynadılar. Pazar günü oynayacakları Bursa maçını da düşündüler. Bunları göz önünde bulundurduğumuzda oyunu rölantide götürmelerini de normal karşılayabiliriz.
HAKAN DİLEK: USTALAR DURUNCA (FOTOMAÇ)
Bir takımı tanımlayabilmek için neler almalıyım yanıma; ekip ruhu, forma aşkı, futbolcu performansı, teknik ekip yeterliliği, oyuna müdahale isteği, taraftarın arzusu, ustaların varlığı... Hangi birine değinsem sıkıntıya giriyorum, elimde kalıyor Galatasaray'da. Neye değinsem aşill tendomum parçalanacak, nereye uzansam forma ateşten gömlek. 60'a kadar üçleyeceğiz- beşleyeceğiz diye beklediğimiz maç neredeyse avucumuzdan uçup gidecekti. Tabii ki bir üst tura çıkma hayali de. Bir şeyle tanımlayabilmek gerekir bir futbol takımını. Mesela Galatasaray için sürekliliği var, savaşçı, teknik, gençleri çok iyi gibi şeyler söylenmeli futbol literatüründen seçme sözcüklerle. Diyelim Kewell, Nonda, Hasan Şaş'tan yoksunuz. Hadi buna Sabri'yi de ekleyelim. Peki Arda niye yokları oynuyor?...
... Neredeyse 12-13 kişiye ulaşan sakatlar ordusuyla Galatasaray her iki ligde de devam etmeyi amaçlıyor ve arzulanan kimliğe bürünmek istiyorsa sağlık ekibi mi, teknik direktör mü sorusuna yanıt vermelidir. Belki de bu sorunun cevabı yakışıklı Alman'dan gelmelidir.
HASAN TANKAYA: BU FUTBOL YETMEZ (TAKVİM)
Rakip kim olursa olsun hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz. Dün gece Ali Sami Yen Stadı bu söze tanıklık etti. Oysa ki 15 gün once ilk maçta Basel'de bu konuda sağlam bir de uyarı gelmişti. Hep söyledik. Bellinzona, Galatasaray'ın sıkletinde bir takım değil. Ama her iki 90 dakikada da alınması gereken çok ders olduğu ortaya çıktı. Tamam, eksikler, sakatlar çoktu. Baktığımızda dün bile maç içinde Arda ve Mehmet Topal oyunu tamamlayamadı. Ama sahada Galatasaray formasını giymiş 11 kişi mücadele ediyordu. Onlar da giydikleri bu formanın hakkını, mücadele etme gerçeğini göz ardı etmeden vermenin sorumluluğunun farkındadırlar diye düşünüyorum. Biz, dün geceki maçı da bir uyarı olarak kabul ediyor, kulübeden sahaya kadar herkesin bu konuda bu mübarek bayram gününde nasibini almasını diliyoruz...
... Sonuçta Sarı-Kırmızılılar gruplara kaldı. Ama bu iki 90 dakikada oynanan futbol bundan sonra hangi grupta olursa olsun, eşleşme nasıl olursa olsun yetersiz kalacaktır. Tedbirlerin bundan sonra bu uyarılar göz ardı edilmeden alınması gerekir diye düşünüyoruz. Yoksa, Kadıköy hedefi sadece sözde kalır. Lütfen biraz daha ciddiyet.
Yayın tarihi: 3 Ekim 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/03//haber,17351DBD90EF436782D1A28EF8ACF7BC.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.