Dünyada kalp ve damar hastalıkları yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı giderek artıyor. Üstelik geçen yıl bu nedenden ölen kadın sayısı erkeklere oranla daha fazla. Konu kalp olunca çocuk-yaşlı, kadın-erkek, zengin-fakir ayrımı söz konusu olmuyor. "Bana bir şey olmaz," demeyin ve kalbinize nasıl bakmanız gerektiğini öğrenin.....
Geçtiğimiz hafta herkes Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan'ın 52 yaşında hayata veda etmesini konuştu. Oysa Doğan için tam da her şey yolunda gidiyordu. Milli Takım'ın Avrupa üçüncüsü olmasında büyük katkılar sağlamıştı. Ama o haklı gururunun tadını doyasıya çıkaramadan, kalbi onu yarı yolda bıraktı. Tatil için gittiği Bodrum'da ani bir kalp krizi sonucu hayata gözlerini kapadı. 52 yaş çok da erkendi. Daha yapacak çok şey, yaşayacak çok günler olmalıydı. Ama dünyada bir numaralı ölüm nedeni olan kalp ve damar hastalıkları onu da vurdu. Tıpkı geçtiğimiz yıl 17.5 milyon insanı vurduğu gibi... Maalesef toplumumuzda hâlâ hastalanmadan doktora gitme, yatağa düşmeden kontrolden geçme bilinci yerleşmiş durumda değil. "Bana bir şey olmaz," mantığı içimize işlemiş gibi... Bu nedenle de kalp ve damar hastalıklarının en sık görüldüğü ülkeler arasında Türkiye birinci sırayı alıyor. Türk Kalp Vakfı Başkanı Çetin Yıldırımakın geçtiğimiz yıl bu nedenden hayatını kaybeden 17.5 milyon insanın yaklaşık 8.6 milyonunun kadın olduğunun altını çiziyor. Kısacası kalp hastalıklarından ölen kadın sayısı erkekleri geçmiş durumda. Oysa bugün birçok kişi kadınların kalp krizinden ölmeyeceği kanısını paylaşmaya devam ediyor. Uzmanlar ise uyarıyor, özellikle menopozdan sonra kalp krizi riski artıyor. Bilim ve teknoloji alanında gelişmeler tüm dünyada hızla ilerlemeye devam ediyor. Kalp ve damar hastalıkları konusunda da oldukça olumlu gelişmeler var. Ancak Avrupa Kalp Birliği ve Dünya Kalp Federasyonu'nun açıkladığı bilgiye göre 2030 yılına kadar kalp krizinden ölenlerin sayısında herhangi bir gerileme olmayacak, aksine artarak devam edecek. 2020 yılında ise ölenlerin sayısının 25 milyona ulaşması bekleniyor. Yıldırımakın, bunun nedeni olarak küresel ısınmayı ve artan stres faktörlerini gösteriyor.
Yayın tarihi: 28 Eylül 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/28/pz/haber,D80AE4A274834D378E04E78707C10DAC.html
Tüm hakları saklıdır.