Bu gece, Aya İrini'de müthiş bir konser var, hafta içinde yazdım.. İstanbul Devlet Opera ve Balesi orkestrası solistleri ve korosu. Şef, Gürer Aykal..
..ve de hoş bir anı.. Kenan Onuk, Sabah'ın Kültür yazarlarındandı.. Müzik üzerine yazardı çoğunlukla.. 27 Kasım 2004'te Dokuzuncu Senfoni'yi yazmıştı. Yeniden okumak istersiniz diye düşündüm. Söz Kenan'ın..
Beethoven o dönem için devrimci bir akım olarak kabul edilen çok önemli bir adım atmıştı. Opus 125-9 no'lu Senfoni, senfonik müzik edebiyatını taçlandıran dev bir eserdir. Sağırlığının ileri bir safhasında bu eseri yalnızca kafasında tasarlayarak yazmıştır büyük sanatçı. Eserin yine tek bir nota duymadan ilk seslendirmesini yapmış ve asla unutulmayacak bir zafer kazanmıştır.
Ülkemizin en ünlü eleştirmenlerinden, artık aramızda olmayan Faruk Yener ilk seslendirmeyi şöyle anlatır:
"Beethoven Dokuzuncu Senfoni'sinin ilk seslendirmesini yönettiğinde müziğinin gür sesini işitemeyecek kadar sağır olmuştu; aynı şekilde dinleyicilerden gelen alkış fırtınasını da duymuyordu. Salondaki alkış seslerinin farkında olmayan Beethoven'in sırtı hâlâ halka dönüktü. Tam karşısındaki orkestra üyelerinden biri onu alkışlara teşekkür reveransı yapmak üzere dinleyicilere döndürünceye kadar öylece durmuştu."
Senfoninin gördüğü kabulden cesaretlenen Beethoven, birkaç gün sonra senfoniyi kendisine bir miktar ödeme yapabilecek -tanıdığı ve sonradan Prusya Kralı olan- Majesteleri Friedrich Wilhem II'ye ithaf etmeye karar verdi. Zamanın göreneğine uyarak, partisyonla birlikte en mütevazı ifadelerle kaleme alınmış bir mektup gönderdi. Bonn kasabasının hemşehrisi olarak, bunu kralın erdemlerine duyduğu saygının "Naçiz ifadesi" olarak gönderdiğini ve kabul etmesini rica ettiğini yazmıştı.
Kral büyük bir memnuniyet duyarak kabul etti; Beethoven'inki kadar alçakgönüllü bir üslupla şunları yazdı: "Kompozisyonlarınızın herkesçe bilinen değeri karşısında bana gönderdiğiniz yeni yapıtı almaktan büyük memnuniyet duydum. Bu armağan için size teşekkürlerimin ve içten takdirlerimin bir nişanesi olarak ekteki elmas yüzüğü sunuyorum."
Beethoven'ın ise elmastan çok paraya gereksinimi vardı. Yüzüğü hemen bir kuyumcuya götürdü, satmak istedi. Büyük bir düş kırıklığıyla "Elmas"ın taklit olduğunu ancak birkaç florin edeceğini öğrendi. Onun, pek çoklarınca en büyüğü kabul edilen senfonisini ithaf etmeyi uygun gördüğü prens, senfoniyi önemsememiş, gösterişli bir alçakgönüllülük notu ve sahte bir mücevherle başından savmaktan başka bir şey düşünmemişti. Tarihin garip cilvelerinden biridir...
Dokuzuncu Senfoni'nin CD olarak bulabileceğiniz en iyi kayıtlarını belirterek bitirmek istiyorum.
Karajan'ın Soprano Tamova-Sintow'lu Berlin Filarmoni yorumu..
Yine Karajan'ın Soprano Janovitz'in de yer aldığı Berlin Flarmoni yorumu.
Karl Böhm'ün Soprano Norman'lı Viyana Flarmoni yorumu.
Dinleyin ve bu muhteşem eserin tadını çıkarın.
Bugünkü Tüm Yazıları
Kenan'dan Dokuzuncu Senfoni..
Yayın tarihi: 27 Eylül 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/27//haber,F869C8F417A949778C110AC59D2C9479.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.