Milli takımın son Fransa maçını izlemedim. Üstelik Hidosuz, Tony Parkerlı ve Ukrayna'nın ne yaptığı bilinmediğinden kazanmak zorunda olan Fransa'yı, Fransa'da yendik.. Ertesi sabah gazetede skor çerçevesine bakıyorum. Oğuz'un sayısı yok gibi.. Kerem'in yok gibi..
"Hay Allah" dedim içimden..
Uzunların sayısının olmayışının çizdiği tablo belli.. Yıllardır
Türkiye'de basketbol diye bu oynanıyor..
Ya Amerikan bire bir sokak basketbolundan gelen "Koş koş at!.." Tutarsa harikasın. Tutmazsa yandın..
Ya, ver eline birinin, üçlük sallasın. Girerse harikasın, girmezse yandın..
Bu basketbol falan değil. Bunu seyretmenin keyfi de yok..
Uzunun sayı yapması, topun potanın altına sokulması demek. Bunun için oyuna, oyun kurucuya ihtiyaç var.. O zaman oyunun seyri de güzel oluyor.. Hücumu da güzel, savunması da..
Milli takım son Avrupa seçmelerinde uzunlarını mükemmel kullandı.. "Uzunlarını da" mükemmel kullandı, yanlış yapmayalım.. İçerden çok iyi top kullanınca, dış şutlar da rahatladı, daha seçilmiş şutlar atıldı. Gerektiği anlarda da, "Koş koş at" silahı kullanıldı..
Yani hem göze hoş gelen, hem de bol silahı olan bir basketbol izletti bize milli takım.. Oysa Fransa maçında uzunlar Oğuz ve Kerem sessiz.. "Yani bu maç eski tas.." derken, Fatih'e gözüm takıldı.. 16 sayı atmış.. Fatih Solak 16 sayı yapmış..
Galatasaray'da koca bir sezon toplam 40 sayı atamayan Fatih, hem de Fransa'da, Fransa'ya 16 sayı kaymış.. Kim Fatih.. Tanyeviç kadroyu ilan ettiği zaman "Bu kazmayı nerden buldu" denen, Galatasaray'ın kenar gediklisi..
İlk maçlarda ilk beşte çıkarıyordu Tanyeviç, Fatih'i.. Sert savunmada kullanıp, rakip centerleri yıldırmada.. Harika bloklarla başarılı da oluyordu. Fransa maçında hücuma da imza atmış işte..
Galatasaray'ın kazma diye kenara attığı Fatih'ten Avrupa düzeyinde center yaratan adamın Fenerbahçe antrenörü olmasına da dikkat çekelim.
Fransızlar kendilerini Fransa'da yenen Tanyeviç'e ödül vermişler maç öncesi.. "Fransa'da çalıştığın sürece ülkemiz basketboluna katkılarından dolayı" diye.. Tanyeviç'in bu ülkeye lazım olduğunu 12 Dev Adam dönemlerinde Ünal'la (Özüak) ben ısrarla söyledik, TRT'deki 40 Dakika programında.. Tanyeviç geldi.. Zaman zaman eleştirdim, mucizeyi erken beklediğimden olacak.. Ünal hep eleştirdi..
Ama işte bugün ortaya çıktı ki, Tanyeviç ne yaptığını biliyor ve sabırla devam ediyormuş..
Bugün Türkiye tarihinde ilk defa 12 adamın 12'siyle de oynayan bir takıma sahip.. 12 Dev adamın aslında 6 dev adamı vardı hatırlayın.
Bugün Türk
milli takımının 4 oyun kurucusu var. 12 dev adam bir Kerem Tunçeri'ye mahkûmdu, hatırlayın.
Bugün
Türkiye'nin üç centeri var. O zaman bir Hüseyin Beşok'a mahkûmdur hatırlayın.
Bugün
Türkiye'nin sahada oynayan her adamının, en az onun kadar başarılı, bir hatta iki yedeği var.. Sakatlar hariç.. Ömerleri, Semihleri katın.. 12 değil, 15-16 üst düzey adamımız var.
Bu sayede Tanyeviç hücumda savunmada istediği oyunu oynayabiliyor. Bu sayede Tanyeviç, maç anında herkesi dinlendirebiliyor, bu sayede Tanyeviç artan faullerden etkilenmiyor, sakatlıklara mahkûm olmuyor.
Daha ne olacaktı?..
Teşekkürler Tanyeviç!..
Yayın tarihi: 25 Eylül 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/25//haber,32EDF4612BDA44CEBFEC936E426E89B3.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.