Türk küçük burjuvası, Fransız küçük burjuvasına
"fena halde" benziyor... Hayır, bencillik, benmerkezcilik, kazkafalılık, cahillik açısından falan demiyorum... Onlar da geçerli de...
"Para kullanma" açısından benziyor!
1959'da General De Gaulle o ünlü
"sıfır atma operasyonunu" yaptıktan sonra ortaya Yeni Frank çıkmıştı hani...
Fransız küçük burjuvası, uzun süre, çok uzun süre, hesaplarını
"Eski Frank" üzerinden yapmayı sürdürdü. Bugün bile, kırk dokuz yıl sonra bile sürdüren vardır.
Çünkü yediğini içtiğini, aldığını sattığını eski parayla söylersen, zengin görünürsün! Ya da öyle göründüğünü sanıp kendini avutursun.
Bizde de öyledir. Adam kitap alacak, almamak, okumamak için bin dereden bin su getirecek ya,
"çok pahalı", diyor,
"yedi milyon lira!" Evet, yedi milyon eski lira, yalnızca yedi yeni lira. Verip de okumayanı döverler.
Salıpazarı'ndan gömlek aldığında da tam tersi yönde kullanıyor bunu,
"on milyon verdim!" Bakalım yılbaşından sonra ne halt edecekler? Çünkü
"yeni" ibaresi hepten kalkıyor, biliyorsunuz, kafalar büsbütün karışacakmış.
Paraların
"şekli şemaili" de değişiyor, tarihimizde ilk kez
"200 Lira" çıkıyor piyasaya. Arkasında Yunus Emre varmış.
Paralara bu tür temsili resimleri koymamak gerektiğini çok söyledik, dinletemedik. Bu adamlardan hiçbirinin gerçek görüntüsü yoktur elimizde, ne Yunus Emre, ne Mimar Sinan, ne Şair Nedim, ne Karacaoğlan, ne şu ne bu...
O zaman da ortaya
"abes bir gayretkeşlik" çıkıyor. Nedir bu?
"Yerlilik olsun için" ya da
"Osmanlılık olsun için" ayakları mı?
(Muhalif yazı istiyordunuz, kesiniz saklayınız.)
Yunus Emre elbette
"yakışıklı" olacak bu resimde, eee, koskoca Yunus bu canım! Yahu nereden biliyorsunuz, belki kavruk, kara kuru, çarpık çurpuk bir herifti yüce şairimiz?
Euro ilk çıkacağı, daha doğrusu
"fiktif" paradan
"reel" paraya dönüşeceği zaman, banknotların üstüne Claudia Schiffer'i koymayı ciddi ciddi düşünmüşlerdi... Aptaldı maptaldı ama hiç olmasa gerçek bir kadındı ve Avrupa güzelliğini
"şahsında mündemiç" hale getirmiş sarışın bir dilberdi...
Sonra birtakım köprüler, kemerler, kilise camları falan koydular, ortaya güçlü ama sevimsiz bir para çıktı.
Şimdi de Türk ruh doktorları, yeni banknotları
"her iki kişiden birinin" algılamakta güçlük çekeceğini söylüyorlar, daha da ileri gidip
"insan psikolojisinin olumsuz yönde etkileneceğini" sallayan bile var.
Ekmeği onunla alacaksın, şıpın işi öyle bir alışırsın ki... İstersen alışma!
Yunus Emre'yi emekli Ayşe Teyze'ye
"Kuveyt Emiri" diye yutturmaya kalkan çıkarsa da, zabıta yakalar.
Kimse bunalıma falan girmez, entellektüeller
Türkiye'yi ne sanıyorlar?
Ne sandıkları belli, cahil halk AKP'ye oy veriyor... Bir bilinçlense, ah bir bilinçlense...
Bilinçlense de, anasını ağlatmış olan
"mutemetleri" tekrar başına geçirse!
Türk halkı, Türk küçük burjuvasından çok daha akıllıdır, merak etmeyin.
Yayın tarihi: 27 Eylül 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/27//ardic.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.