Giriş Saati : 27.09.2008 13:26 Güncelleme : 27.09.2008 20:13
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, eskiden ortağı olduğu MENAS A.Ş'nin gümrüklerde kırmızı hat uygulamasından çıkarılması için siyasi nüfuzunu kullandığı iddialarını yalanladı. Fırat, Gümrükler Genel Müdürlüğü'ne gönderilen yazının sadece şirketin suçsuz bulunduğu davaların kararı hakkındaki bilgilendirme yazısı olduğunu söyledi. Fırat, "Ama tabi ayıp olan, utanılması gereken bunu alıp "işte kırmızı hattan çıkarılmayla ilgili Dengir Fırat'ın yazısı' diye beni değil sizleri medyayı tüm halkı aldatmaktır. Bunu yapabilmek için hakikaten sahtekar olmak lazım. Ruhen sahtekâr olmak lazım. Veya karşınızdaki herkesi aptal zannetmeniz lazım."
Fırat, AKP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısına son günlerde CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisinin aleyhinde başlattığı iftira kampanyasının kamuoyu gündemini halen işgal ediyor olmasından rahatsız olduğunu dile getirerek başladı.
TBMM'de yaptıkları tartışma programında sunduğu belgelere mesnetsiz iddialara yeterli cevap verdiğini düşündüğünü belirten Fırat, buna karşın Kılıçdaroğlu ve onu destekleyen kimi medya mensuplarının iddialarla ilgili kamuoyunu yanılttıkları için açıklama yapma ihtiyacı hissettiğini kaydetti.
"DANIŞTAY KARARI HAYALİ İHRACATLA İLGİLİ DEĞİL"
Fırat, Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği hayali ihracat iddialarıyla ilgili olarak daha önce yaptığı açıklamaları tekrar etti. Kılıçdaroğlu'nun TBMM'de yapılan tartışmada ilk kez bir Danıştay kararından bahsettiğini belirten Fırat, "14 sene öncesine ait bir iddia hakkında o anda bir beyanda bulunmam düşünülemezdi" dedi. Fırat, söz konusu kararı daha sonra incelediğini belirterek şöyle dedi:
"1994 tarihinde İngiltere'ye yapılan yaklaşık 60 ton narenciye bedelinin yurtdışından değil Türkiye'den gönderildiği iddiasıyla MENAS şirketine Merkez Bankasınca ödenen yaklaşık 500 YTL teşvik priminin faiziyle beraber 6 bin 453 YTL olarak Merkez Bankasınca tahsil edilmesi üzerine şirket avukatının bu işlemin haksız olduğu iddiasıyla ilgili bir dava konusu olduğu anlaşılmıştır. İhracat, 1994 yılında olmasına rağmen inceleme 2000 yılında yapılmıştır. İncelemenin başlatılması ise döviz hesabını kapatan ve işlemleri kapatan devlete intikal eden İktisat Bankasının hesaplarının incelenmesi üzerine ortaya çıktığı ve adı geçen banka ile diğer firmaların yaptıkları işlemlerde de aynı sonucun doğduğu görülmektedir. Zaten şirketin kusuru bulunmadığı için herhangi bir cezai işlem de yapılmamıştır. Bir işlemin hayali ihracat olabilmesi için belirtilen malın ihraç edilmemiş olması ve buna rağmen KDV iadesi ve devletten alınacak bedellerin alınmış olması gerekir. Kaldı ki hayali ihracatla ilgili tahkikat hazine dış ticaret tarafından değil gümrük müsteşarlığı tarafından yapılır ve bu dosya gümrük müsteşarlığına gönderilerek gümrük müsteşarlığı müfettişlerince inceleme konusu yapılmıştır."
"SORUŞTURMAYI YÜRÜTEN MÜFETTİŞ BENİ ARADI"
Soruşturmayı yürüten müfettişin kendisini aradığını, televizyondan izlediği tartışmadan dolayı vicdan azabı duyduğunu söylediğini belirten Fırat, "Yapmış olduğu incelemede bu dosyada herhangi bir hayali ihracat olmadığı yönünde bir teftiş raporunun kendisi tarafından imzalandığını bildirdi. Kendisinden bu dosyayı istediğimde bayram tatili nedeniyle Doğu Anadolu'daki bir ilde ailesinin yanında bulunduğu, bayram sonrası Ankara'ya döner dönmez bu raporu tarafıma göndereceğini beyan etti. Bayram sonrası bu rapor temin edilerek bütün basın mensuplarına dağıtılacaktır" diye konuştu.
MENAS A.Ş'deki ortaklığını 1 Eylül 2007 tarihinde sona erdirdiğini tekrar eden Fırat, ortaklığını daha sonra sona erdirdiğine ilişkin iddialara da şöyle yanıt verdi:
"Şirketin noterlikçe tasdikli olan karar defterinin 1.9.2007 tarihinde bu devir işlemi yönetim kurulu kararıyla işlenmiştir. Ancak yapılan iddialardan birisi de bu belgenin noter tasdikinin çok sonra yapılmış olmasıyla ilgilidir. Bir anonim şirketin defterleri noterce tasdiklidir. Kararlar buraya işler ve sırayla gider. Bu defter notere götürülüp noter tarafından fotokopisi alındıktan sonra aslı gibidir diye tasdik edilmiştir. Şahidim de Vatan gazetesi Ankara temsilcisidir."
"SÜLÜN OSMAN GİBİ"
Fırat, Kılıçdaroğlu'nun MENAS'ın mallarını taşıyan araçların gümrük kapılarında kırmızı hat uygulamasına tabi tutulduğunu ancak Fırat'ın siyasi nüfuzunu kullanarak gümrükleri bir yazı yazıp MENAS'ın kırmızı hattan yeşil hatta geçmesini sağladığı iddialarının gerçek olmadığını belirtti. MENAS A.Ş'nin hiçbir zaman kırmızı hatta olmadığını söyleyen Fırat, malları taşıyan firma olan Turgut Nakliyat'ın 1 ay süreyle meslekten men cezası aldığını ve 9 ay da kırmızı hat tahkikatına sokulduğu bilgisini verdi.
"Şimdi size Türk siyasi tarihinde hatta dünya siyasi tarihinde emsali görülmemiş bir üçkağıtçılıktan bahsedeceğim" diye konuşan Fırat sözlerini şöyle sürdürdü:
"Küçükken hatırlıyoruz Sülün Osman diye meşhur bir üçkağıtçı vardı. Anadolu'dan gelen birçok kişiye köprüyü satardı, Galata Kulesini satardı. Fakat ben isminin önünde bir partinin grup başkanvekili sıfatını taşıyan bir kişinin yüzlerce kamera karşısında, yüzlerce medya mensubunun karşısında ve elinde belgeyi sallayarak gösterdikten sonra bu belgenin içeriğini ifade etmesini sizler de dahil olmak üzere, bulunduğumuz mahal, ifadeyi veren kişinin sıfatına baktığınızda ben şahsen doğru sanmıştım ve çok da üzülmüştüm. Çünkü benim haberim olmadan bir belgede benim adımın yer almasından dolayı muhatap olmuştum."
"RUHEN SAHTEKAR OLMAK LAZIM"
İddiaya konu olan belgeyi göstererek, belgenin 2 Ağustos 2007 tarihinde Gümrükler Genel Müdürlüğü'ne gönderildiğini söyleyen Fırat daha sonra belgeyi okudu. Fırat şöyle konuştu:
"Peki bunun neresinde kırmızı hattan MENAS AŞ'nin çıkarılmasını talep etmişim? Ben ne zaman ortaklıktan ayrılmışım? 1.9.2007'de. Bunun tarihi ne 2.8.2007. Demek ki ortaklıktan ayrılışımdan önceki dönem. Yani ortağım o sırada." Belgenin CHP'den Diyarbakır Milletvekili aday adayı olan bir müfettişin kendisi hakkında hazırladığı raporla ilgili olarak kurumların bilgilendirilmesi olduğunu söyleyen Fırat, "Bir şeye daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Edirne Gümrük kapısında tır 28.3.2008 tarihinde yakalandı. Yani şu yazının yazılmasından 7 ay sonra. Kırmızı hat uygulamasının neye istinaden yapılması lazım? Bir uyuşturucu maddenin yakalanmış olması lazım. Peki 7 ay önce uyuşturucu maddenin yakalanacağını bilip böyle bir yazı yazmak mümkün mü? Ama tabi ayıp olan, utanılması gereken bunu alıp "işte kırmızı hattan çıkarılmayla ilgili Dengir Fırat'ın yazısı' diye beni değil sizleri medyayı tüm halkı aldatmaktır. Bunu yapabilmek için hakikaten sahtekar olmak lazım. Ruhen sahtekâr olmak lazım. Veya karşınızdaki herkesi aptal zannetmeniz lazım."
"ZAVALLI GAZETECİLER"
Kılıçdaroğlu'nun iddiasına inanan gazeteciler için "acziyet içinde" ve "zavallı" sıfatlarını kullanan Fırat, kendisinin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la ilgili ortaya attığı iddialardan sonra hedef seçildiğini söyledi. Baykal'la ilgili iddiaları tekrar eden Fırat, "Bana istedikleri kadar saldırmakta serbesttirler. Benden başka bir şey çıkmaz. Onun için başka kapıya ama ben bu işin peşini bırakmam. Medya bunu sorsun veya sormasın çok önemli değil. Bu medyanın ayıbıdır" dedi.
"SES KAYDININ MONTAJ OLDUĞUNU SANMIYORUM"
Fırat, Çankaya Belediye Başkanının ses kaydıyla ilgili olarak medyada yeterince haber yer almamasından da şikayet ederek, "Çankaya Belediye başkanlığını sesinden hangi şartlarda rüşvet alındığını ve bunun nasıl dağıtıldığını görmezden gelen bir medya var ise Allah sonumuzu hayır etsin diyorum. O benim ayıbım değil medyanın ayıbıdır" deyi konuştu. Söz konusu konuşmanın montaj olduğunu zannetmediğini söyleyen Fırat, "Çünkü söylediği çok şey doğru. Aslında gidip tavacıya (Tavacı Recep Usta Restoran) sormak lazım" dedi.
Baykal'la ilgili elinde evraklar olduğunu belirten Fırat'a bir gazetecinin, "Bu evraklar bizim de ulaşabileceğim evraklar mı? Yoksa devlet gücüyle sadece sizin ulaştığınız evraklar mı" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Sizin de ulaşacağımız bir evrak. Ama maalesef Türkiye'de araştırmacı gazetecilik olmadığı için öyle bir zahmete fazla katlanılmadığı için ulaşamazsınız. Benim verdiğim evrakı okumuyorsanız gidip evrak mı araştıracaksınız?"
"MEZAR SOYGUNCUSU GİBİ"
Eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in AKP hakkındaki idialarıyla ilgili olarak sorulan bir soru üzerine de Fırat şöyle konuştu:
"Aslında hiç o konuya girmek istemem. Çünkü muhatap alınmak isteniyor. Böyle bir niyetimiz yok. Ama şu soruyu sorun kendi kendinize sorun. Bir partiden milletvekilisiniz. O partinin hükümetinde 4.5 yıl Başbakan yardımcısısınız. Hiç çıtınız çıkmıyor. Hiçbir gün, hiçbir kurulda şu gün söylediklerinizi söylemiyorsunuz. Odan sonra bir parti kapatma süreci içerisinde mezar soygunculuğuna soyunuyorsunuz. Ölmeyince şimdi bunu söylüyorsunuz. Çok ciddiye almıyorum."