Giriş Saati : 27.09.2008 09:23 Güncelleme : 27.09.2008 22:18
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazeteci Tuncay Özkan, eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ve eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın da aralarında bulunduğu 6 kişi tutuklandı.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde, ''Ergenekon'' soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcılarınca ifadeleri alındıktan sonra tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen Tuncay Özkan, Adil Serdar Saçan, Gürbüz Çapan, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Üyesi emekli Hakim Albay Tanju Güvendiren, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in eski avukatı ve Aydınlık dergisi yazarı Emcet Olcaytu, tıp doktorları Mesut Özcan ile Hüseyin Nazlıkul'un sorguları tamamlandı.
Mahkeme, Özkan, Saçan, Çapan, Güvendiren, Nazlıkul ve Olcaytu'nun tutuklanmasına karar verirken, Mesut Özcan'ı serbest bıraktı. SELİM UTKU GÜMRÜKÇÜ VE EVRİM BAYKARASERBEST BIRAKILDI
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve mahkemeye sevk edilen Biz Kaç Kişiyiz Derneği Genel Başkanı Selim Utku Gümrükçü ile Evrim Baykara serbest bırakıldı.
Tutuklanmaları talebiyle İstanbul nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen ve mahkemede yaklaşık 3 saat ifade veren Gümrükçü ile Baykara serbest bırakıldı.
Serbest bırakılmalarının ardından dışarıda kendilerini bekleyen yakınları ve arkadaşlarıyla kucaklaşan Gümrükçü ile Baykara daha sonra adliyeden ayrıldı.
''ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMAK VE ÖRGÜT ADINA FAALİYETTE BULUNMAK''
Gazeteci Tuncay Özkan ve diğer 5 şüphelinin tutuklanma gerekçelerinin, ''Ergenekon terör örgütüne üye olmak ve örgüt adına faaliyette bulunmak'' olduğu belirtildi.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine dün sabah saatlerinden itibaren getirilmeye başlanan Tuncay Özkan, Adil Serdar Saçan, Gürbüz Çapan, Tanju Güvendiren, Emcet Olcaytu, Mesut Özcan ve Hüseyin Nazlıkul'un savcılıktaki işlemleri gece yarısı tamamlandı.
Nöbetçi hakimin dosyayı incelemesinin ardından saat 03.00'te başlayan nöbetçi mahkeme sorgusu, saat 07.00 sıralarında sonuçlandı.
Tuncay Özkan, Adil Serdar Saçan, Gürbüz Çapan, Tanju Güvendiren, Emcet Olcaytu ve Hüseyin Nazlıkul'un, ''Ergenekon terör örgütü üyesi olmak ve örgüt adına faaliyette bulunmak'' suçundan sevk edildikleri İstanbul nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklandıkları belirtildi. Bu arada, adliye bahçesinde bekleyen bir grup, çeşitli sloganlar atarak tutuklama kararına tepki gösterdi.
TUTUKLANAN 6 KİŞİ, METRİS CEZAEVİ'NE GÖNDERİLDİ
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 6 kişi, Metris Cezaevi'ne gönderildi.
Nöbetçi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin tutuklama kararının ardından, gazeteci Tuncay Özkan, eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Üyesi emekli Hakim Albay Tanju Güvendiren, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in eski avukatı ve Aydınlık dergisi yazarı Emcet Olcaytu ve tıp doktoru Hüseyin Nazlıkul, geniş güvenlik önlemleri altında adliyenin üst kapısından çıkarılarak, Metris Cezaevi'ne götürüldü. Bu kişilerin daha sonra nakillerinin yapılacağı öğrenildi.
Bu arada, adliye bahçesinde bekleyen bir grup, Gürbüz Çapan'ın, üzerinde ''Yalnız değilsin'' yazılı fotoğraflarını taşıyarak, ''Onurlu Başkan Gürbüz Çapan'' ve ''Hepimiz birer Gürbüz Çapan'ız'' sloganları attı. Adliye bahçesinde bekleyen bazı gruplar da şüphelilere alkışlarla destekte bulundular.
"ERGENEKON'UN MAĞDURUYUM"
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Esenyurt eski Belde Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, mahkemedeki ifadesinde; Ergenekon üyesi olmadığını, böyle bir örgüt varsa bu örgütün mağduru olduğunu söyledi. İfadesinde Çapan, gençliğinde Dev-Yol sempatizanı olduğunu kaydetti.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde tutuklanmaları istemiyle sevk edildikleri mahkemede ifade veren Gürbüz Çapan, isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Ergenekon'un üyesi olmadığını, böyle bir örgüt varsa bu örgütün mağduru olduğunu savunan Çapan, "2001 yılında düzmece iddialarla yargılandım, halen yargılanmam devam etmektedir. 11 ay 20 gün tutuklu kaldım. Benim o dönemde Ermenistan üzerinden nükleer kaçakçılık yaptığım belediyede usulsüzlük yaptığım, büyük bir Ermeni asıllı olduğum iddialarında bulunuldu. Ben o tarihte nükleer madde kaçakçılığı iddiasının nereden çıktığını bilmiyordum. İşçi Partisi'nin bilgisayarlarından çıkmış öyle bir şey varsa ben mağduru olmuşumdur." dedi.
Gürbüz Çapan, Ergenekon terör örgütü içine dahil edilmesi iddiasını da, "Böyle bir örgütün içerisine katılmamın sebebi Cumhuriyet gazetesinin ekonomik sıkıntıya girdiği zaman kardeşim ile beraber gazetenin kurduğu bir finans şirketine ortak olduk. İddia edilen örgütün bu gazete çevresinde yapılandığı belirtildiğinden benim de bu örgüt içerisinde olduğum iddia edilmektedir. Ben kabul etmiyorum." diyerek yanıtladı.
Gençliğinde Dev-Yol sempatizanı olduğunu kaydeden Çapan: "1979 yılında bu örgütten ayrılmıştım. DHKP/C'nin bizim hakkımızdaki düşünceleri bellidir. Bizi sevmezler. Ben cezaevinde bulunduğum zaman zor durumda bulunan gençlere yiyecek ve kitap yardımında bulunmuştum. Daha doğrusu cezaevi kantininde onların ihtiyaçlarını karşıladım. Bu cezaevinde ekonomik durumu iyi olanların yaptıkları bir durumdur. Bir örgütü destekleme anlamında değildir." şeklinde konuştu. Çapan, polisin evine geldiğinde kaçmadığını söyleyerek, "Kaçacak değilim. Her türlü antidemokratik uygulamanın karşısındayım." dedi.
"ÖRGÜT BAĞLANTISI CUMHURİYET GAZETESİNDEN"
Mahkemede söz alan Gürbüz Çapan'ın avukatı ise şöyle konuştu; "Müvekkilimin söz konusu terör örgütü ile bağlantısı Cumhuriyet gazetesi dolayısıyladır.
Cumhuriyet gazetesinde bulunduğu belirtilen hisselerin bu örgüt tarafından ele geçirilmeye çalışıldığı iddia edilmektedir. Öncelikle müvekkilim böyle bir talebi kabul etmemiştir. Gazetenin müvekkilimin sahip olduğu hisse devri yolu ile ele geçirilmesi mümkün değildir. Çünkü gazete bir vakfa aittir. Şirket sadece gazeteye finansman sağlamak için kurulmuştur. Müvekkilim; Veli Küçük, Ferit İlsever, Kemal Özden ve Ümit Ülgen ile siyasi kişiliği olması sebebiyle bir yemekte bir araya gelmiştir. Ayrıca iddia edilen örgütle bağlantısı olduğu iddia edilen Şener Eruygur'un jandarma komutanlığı yaptığı sırada müvekkilim jandarmanın yaptığı bir operasyonda suç isnat edilmiş ve tutuklanmıştır. İsnat edilen suçlar asılsızdır."