Hüseyin Rahmi Gürpınar, Reşat Nuri Güntekin gibi ustaların kaleme aldığı eserler yeniden basılırken,
"sadeleştirme" adı altında kelimeler öztürkçeleriyle değiştiriliyor. Oysa biz çocuklarımıza o zengin Türkçe'yi öğretmeye çalışmalıyız. Kelime haznemiz ne kadar geniş olursa, edebiyat o kadar gelişebilir.
Nefi'ye Tahir Efendi isimli bir kadı
"Kelp" demiş ve Nefi, ona şu dörtlükle cevap vermişti:
"Tahir Efendi bana kelp demiş / İltifatı bu sözde zahirdir / Maliki benim mezhebim zira / İtikadımca kelp, tahirdir." Bu satırlarda Nefi, hem inancına göre, köpeğin temiz bir hayvan kabul edildiğini söylüyor, hem de
"kelp tahirdir" diyerek, Tahir Efendi'nin köpek olduğunu ima edip, bu kinaye ile hiciv yapıyor.
Gençlerimizi fukara bir dille bıraktığımız için, geçen gün başıma bir hadise geldi. Habertürk'te benimle röportaj yapan Gülin Yıldırımkaya'ya
"Ahmet Çalık mutekit (itikat sahibi)
bir insan" dedim. Baktım internette
"mutedit bir insan" diye çıkmış. Allah'tan böyle bir kelime mevcut değil. Ya kötü bir anlamı olsaydı, patrona nasıl bir izahat verecektim!
Yanlış anlaşılmasın Yıldırımkaya'nın kabahati yok. O, çok değerli bir gazeteci. Maalesef eğitim giderek kötüleşiyor.
Yayın tarihi: 24 Eylül 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/24//haber,64576D34C9394C8F8AB52925367157A6.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.