MÜSİAD'dan krize karşı önlem paketi
Giriş Saati : 24.09.2008 17:01
Güncelleme : 24.09.2008 17:55
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşen MÜSİAD Yönetim Kurulu, kendisine "Küresel Kriz Ortamında Ekonominin Sağlamlaştırılması İçin Değerlendirme ve Öneriler" raporunu sundu...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşen MÜSİAD Yönetim Kurulu, küresel kriz tehdidi altında Türkiye ekonomisindeki yüksek cari açık, enflasyon, faiz, işsizlik ve düşük büyüme gibi bir dizi soruna ilişkin çözüm talebi ve önerilerini içeren bir rapor sundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihat Vardan ve Yönetim Kurulu'nu kabul etti. MÜSİAD yöneticileri, Başbakan Erdoğan'a "Küresel Kriz Ortamında Ekonominin Sağlamlaştırılması İçin Değerlendirme ve Öneriler" raporunu sundu. Raporda yer alan genel değerlendirmede, Türkiye'yi de tehdit eden dışarıdaki belirsizliğin, iki koldan derinleştiği, dış belirsizliğin bir ayağında küresel finansal kriz, diğer ayağında ise Türkiye sınırları çevresinde derinleşmekte olan küresel güç mücadelesinin bulunduğu vurgulandı.
"YÜKSEK CARİ AÇIK, ENFLASYON, FAİZ VE İŞSİZLİK"
Raporda, Türkiye'nin küresel bozulma ortamında yoluna yüksek cari açık, enflasyon, faiz, işsizlik ve düşük büyüme gibi bir dizi sıkıntılar içinde devam ettiği vurgulandı. Yüksek girdi maliyetleri, kurun düzeyi ve istikrarsızlığı, verimlilikteki yavaşlama, endüstriler düzeyinde devam eden yenilikçilik ve ürün çeşitliliğindeki kısırlık, şirketlerin kurumsal ve yapısal sorunları nedeniyle Türkiye'nin rekabette zorlandığı anlatıldı.
Bütün bunlara rağmen, Türkiye'nin krizden daha da güçlenerek çıkması için uygun yeterli nedeni bulunduğu vurgulanan raporda, bu bağlamda uzun vadeli hedefler sektirilmeden, kısa vadeli kriz yönetimi unsurlarının ön plana çıkarılması istendi. Raporda, Hükümet kanadında daha çok iyi yönetişim, katılımcılık, istişare mekanizmasının daha etkin olarak çalıştırılması ve siyasi unsurlar;, özel kesimde ise risk idaresi, şirket yönetiminde kalitenin artırılması, yeni döneme dair farkındalık çalışmalarının izlenmesi gerektiği vurgulandı.
"BELİRSİZLİK SÜRÜYOR"
MÜSİAD raporunda, mevcut ekonomik ortam, "Dışarıda belirsizlik derinleşmektedir. Şirketlerimiz için karsızlık sorunu halen devam etmektedir. Dışarıda ve içeride talep yetersiz kalmakta buna bağlı olarak cirolarda düşüş görülmektedir. Bilhassa içeride tahsilat sıkıntıları yaşanmaktadır. Enerji ve emtia gibi girdilerin maliyetinde gevşeme yanşasa da ve bunun devamı da beklenmiş olsa da hala girdi maliyetleri çok yüksek seyretmektedir" şeklinde tanımlandı.
OLASI RİSKLER
İzleyen dönemde ekonomideki olası riskler ise şöyle sıralandı:
-Düşük büyüme döneminin uzun sürmesi,
-İhracat pazarlarının durağanlaşması,
-Artan işsizlik, azalan istihdam oranları,
-Bozulan gelir dağılımı dengesi,
-Yavaşlayan yabancı sermaye girişleri,
-Kur riski(Artan kur nedeniyle şirketlerin kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirmede ödeme sıkıntıları ile karşılaşılabilecek) ,
-Kurun düzeyi nedeniyle ayrıca ithalata dayalı büyümenin tetiklenmesi,
-Finansmanda vade ve maliyet riski,
-Enflasyon ve faizler, (enflasyonun ve faizlerin yukarı yönde hareket devam etme olasılığı).
HÜKÜMETE ÖNERİLER
MÜSİAD raporunda, kritik süreçte hükümetin dikkat etmesi gereken konular ile alması gereken önlemlere ilişkin öneriler dile getirildi. Bu kapsamda, hükümetin kapatma davası sonrasında yeni iç belirsizliklere yol açmaması istendi. Ekonomide ve genel olarak yönetişimde yeni beklentiler oluşturulması önerilen raporda, bu kapsamda kabine revizyonu ile tutarlı ve somut bir reform takvimi açıklaması istendi. Olası bir kabine revizyonu durumunda, ilgili birtakım bakanlıklara üretim, Ar-Ge, Ür-Ge alanlarını yakından bilen, ürerimden gelen mühendislerin atanmasının yararlı olacağı, böylece "ekonomi ağırlıklı olarak parasal ve mali politikalarla idare ediliyor, somut bir üretim vizyon ve stratejisi eksik" şeklindeki bazı eleştirilerin önüne geçileceği vurgulandı.
"AB ÜYELİK SÜRECİ ÖNE ÇIKARILSIN"
Kısa vadeli çekişmelerle engelleri aşma çabası yerine, uzun vadede çekişmeleri yok edecek uzun soluklu ve mutabakat oluşturulmuş alanlara odaklanılması tavsiye edilen raporda, bu kapsamda AB üyelik süreci ve Ulusal Program gibi hedeflerin öne çıkması öğütlendi.
DENİZ FENERİ MESAJI MI?
Raporda yer alan "Yolsuzluk çevresindeki hassasiyetlerin üzerine daha etkin ve açık yüreklilikle gidilmelidir" ifadesi, Denir Feneri olayını akla getirdi.
Beklentileri bozmamak ve olanak ölçüsünde düzeltmek adına mali ve parasal disiplinin korunması istenen raporda, zor bir dönem geçiren esnafın durumunu düşünerek ve büyümeyi olabildiğince kurtarmak adına birtakım adımlar atılması çağrısı yapıldı. "Bu bağlamda mali disiplin açısından eli bir hayli sağlam olan kamu sektörü dışsallık, hızlandırıcı ve çarpan etkisi oluşturacak tarzda iç piyasayı canlandırıcı yönde devreye girebilir" denildi.
Özel sektörün kamu üzerindeki tahakkuk etmiş alacaklarının (TOKİ gibi) derhal ödemesi ve piyasaya likidite sağlanması önerisi dillendirildi.
MÜSİAD, KOBİ'lerde yaşanmaktan olan erozyonu durdurmak için de önlem alınması, KOSGEB bütçesinin daha da artırılması ve bürokrasinin azaltılmasını istedi.
"ARSA SPEKÜLASYONU BALON EKONOMİSİNE YOL AÇIYOR"
"Arsa spekülasyonu sanayiyi zehirleyen büyük bir balon ekonomisine doğru gitmektedir" tespiti yer alan raporda, "Endişemiz odur ki, bu süreci yerel yönetimler de fazlasıyla tetiklemektedir. Bu alandaki spekülasyonun kaynakları araştırılmalı ve engellenmelidir" denildi.
Hazine'nin elinde atıl duran arsaların uzun vadeli olarak sanayiciye kiralanması istenen raporda, 2B Yasası'nın hala çıkarılamamış olması eleştirildi ve bunun yenden gündeme alınması istendi.
"ASGARİ ÜCRET BÜYÜK BİR HANDİKAP HALİNE GELDİ"
MÜSİAD raporunda, "Asgari ücret büyük bir handikap haline gelmiş olup, işveren sırtındaki istihdam yükü büyük bir hızla düşürülmelidir. Bu nedenle İstihdam Paketi etkinlikle devreye alınmalıdır" denildi.
Raporda, yılan hikayesine dönen Büyük Alışveriş Merkezleri Yasası'nın, içerdiği eksikler giderilerek acilen çıkarılması da istendi.
İSLAMİ BORÇLANMA ARAÇLARI ÖNERİSİ
Özel kesim gibi kamunun da borç yönetimine dikkat etmesi gereğine işaret edilen raporda, şirketlerin kısa vadeli borçlanmalarının önüne geçilecek bir mekanizmanın yaşama geçirilmesi önerisi yer aldı.
Faizsiz finansal aracı olan "Sukuk" ile ilgili çalışmaların yaşama geçirilmesi için gerekli alt yapı çalışmaları bitirilmesi istenirken, kapsamlı bir vergi reformun acilen gerçekleştirilmesi önerisi de dile getirildi.
CARİ AÇIKLA İLGİLİ ÖNERİLER
Cari açığın daha önce büyük oranda dış ticaret açıklarından oluştuğu, şimdi buna ek olarak kar transferinin de devreye girdiği belirtilen raporda, 2003 yılından bu yana Türkiye'den yapılan kar transferlerinin birikimli olarak 26 milyar doları bulduğuna işaret edildi.
Kar transferini azaltmak için, tasarruf-yatırım açığının kapatılması, bunun için de ulusal tasarrufların artırılması gerektiği anlatıldı.
Türkiye'nin geleneksek sektörlerinin hala en yüksek döviz girdisi elde eden sektörler olduğu, bunların küresel rekabette gözden çıkarılması değil, yüksek katma değer ve modern bir yapılanma yönünde dönüştürülmesi ve güçlendirilmesi gerektiği kaydedildi.
(ANKA)
Yayın tarihi: 24 Eylül 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/24//haber,58182C621ABD477F9FA487A8C7F8EA2D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.