Giriş Saati : 24.09.2008 14:22 Güncelleme : 24.09.2008 17:55
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Uysal , küresel ekonomide yaşanan son gelişmeleri yorumlarken, "Türkiye'nin bir fırsatla karşı karşıya bulunduğu görüşüne katılmıyorum. Bu yıl ekonominin yüzde 4 düzeyinde büyüyeceği ve 2009'da da bu düzeyde bir büyüme gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Ekonomide ancak yüzde 7 gibi yüksek bir büyüme olursa ve yeteri kadar sermaye birikimi sağlanırsa o zaman belki bir fırsattan bahsedebiliriz. Türkiye doğrudan yabancı yatırımları (DYY) teşvik etme açısından önce ev ödevlerini iyi yapmalı ve rekabetçi pozisyonunu daha da güçlendirmeli" dedi.
12 AY ÖNCE HER ŞEY ÇOK DAHA GÜZELDİ
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü UNCTAD tarafından yayınlanan ve tüm dünyada eşzamanlı olarak tanıtılan 2008 Dünya Yatırım Raporu'nun kamuoyuna duyurulması için düzenlenen basın toplantısında konuşan Tahir Uysal, 2007 yılı verileriyle hazırlanan rapor ile bugünkü durum arasında büyük bir fark olduğunun altını çizerek, "Şu anda tüm dünya ile birlikte biz de dünya ekonomilerinde olağanüstü bir karmaşanın yaşandığı tarihi günlerin içinden geçiyoruz. Bu rapora bakarak 12 ay gibi çok da uzun olmayan bir zaman önce uluslararası doğrudan yatırımlar açısından hem genel ortamın hem de Türkiye'nin ne kadar iyi olduğunu görebiliyoruz. Raporun sonuçları bu yönden iyi okunmalı" diye konuştu.
2009'DA 12-15 MİLYAR DOLAR BEKLİYORUZ
YASED Başkanı Tahir Uysal, Türkiye'nin yabancı sermaye açısından hala çekiciliğini koruduğunu, ancak 2006 ve 2007'deki rakamlara bu yıl ve 2009'da da ulaşmanın güç olduğuna ve yüzde 10 düzeyinde bir gerileme beklediklerine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: "Biz 2008 için belirlediğimiz tahminimizi koruyoruz. İlk yedi ay sonunda Türkiye'ye 9.4 milyar dolar düzeyinde bir doğrudan yabancı sermaye girişi oldu. 15 milyar dolar olarak belirlediğimiz yıl sonu tahminimizin de gerçekleşeceğini ümit ediyoruz. 2009 için öngörümüz 12-15 milyar dolar arası bir rakam olacaktır". Uysal bu rakam içinde özelleştirme projelerinden beklenen gelirin de yer aldığını söyledi.
"TÜRKİYE HALA DOĞRU BİR ADRES"
Uysal, YASED olarak 2007 başından beri dikkatlerin ekonomiye ve büyümeye odaklanması gerektiği görüşünü ısrarla vurguladıklarını ve cari açık konusuna dikkat çektiklerini belirterek " Tabi ki DYY'nin 22 milyar dolardan aşağıya düşmesi sevindirici değil. Biz Türkiye'nin rekabetçi konumunun güçlendirilmesine sürekli vurgu yaptık. Şimdi rekabetçi pozisyonumuzda biraz gerileme var. Ancak sevindirici bir nokta Türkiye DYY için hala doğru bir adres olarak görülüyor" diye konuştu. Tahir Uysal ev ödevi olarak belirttiği konuları da Türk Ticaret Kanunu'nun TBMM'den bir an önce çıkarılması, teşviklerle ilgili düzenlemelerin yapılması, Gelir Vergisi Kanunu'nda değişikliklerinin gündeme alınması ve bu kapsamda istihdam üzerindeki vergi yüklerinin düşürülmesi olarak altını çizerken, Halkbank'ın özelleştirilmesini kastederek, "Bankaların özelleştirilmesi konusunda treni kaçırdık. Biz söylemde bir sorun görmüyoruz Ancak bu düzenlemeler daha hızlı yapılmalı ve kayıt dışı ile mücadeleye hız verilmeli.Çünkü yabancı sermaye açısından adil rekabet ortamının yaratılması belirleyici önem taşıyor" görüşünü ifade etti.
TÜRKİYE YATIRIM MODELİNİ DEĞİŞTİRMELİ
Raporla ilgili değerlendirmeler yapan ve konuyla ilgili soruları yanıtlayan YASED Başkanı Uysal "Türkiye'nin artık Yap İşlet Devret olarak markalaşan modeli terk etmesi gerektiğine işaret ederek, "Artık tüm dünyada başarılı olarak PPM modeli uygulanıyor. Örneğin İngiltere bu model sayesinde 2007'de 42 milyar Pound yatırım çekti. Biz de bu modelde büyük yatırımlara, otoyol köprü gibi projelere doğrudan yabancı sermaye katılımı çekebiliriz" dedi.
Enerji fiyatlarındaki gerileme sayesinde cari açık üzerindeki baskıların bir ölçüde hafiflemekle beraber, cari açığın önemli bir sorun odağı olmaya devam ettiğini vurgulayan Uysal, " Ekonomik büyümede dış finansmanın önemli bir payı var. Ancak enerji faturası düşerken, DYY girişleri de geriledi. Ayrıca daralan kredi piyasalarında dış finansman olanaklarının da zorlaştığını ve fon yaratma maliyetlerinin de eskiye oranla arttığına da işaret etmeliyiz" görüşünü dile getirdi.
2.5 TRİLYON DOLAR STOK BİRİKTİ
YASED Başkanı, uluslar arası yatırımcıların yatırım kararlarının orta ve uzun vadeli olduğunu belirterek özetle şunları söyledi:
"Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında çekiciliğini koruyor. Petrol üretici ülkelerde 2.5 trilyon dolara varan ve egemen servet fonları kapsamında çok önemli sermaye birikimleri söz konusu. Bu fonlar mutlaka bir yerlere gidecek. Ancak eskiye oranla çok daha temkinli davranacakları açık. Bu nedenle Türkiye'nin rekabetçi konumunu güçlendirecek politikaları hızla harekete geçirmesi lazım."