kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
24 Eylül 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
PERVİN KAPLAN

Boğaziçi'nde yeni dönem

Üniversiteler birbiri ardına yeni öğretim yılına başlıyor. Tıpkı Boğaziçi'nde olduğu gibi. Üniversite bu öğretim yılına yeni rektörü Prof. Dr. Kadri Özçaldıran ve "türban gerilimi" ile girdi. Kampus kapısında türbanlı öğrenciler, "Türbanla girmenin yasal sorumluluğunu" taşıdıklarını belirten bir belgeyi imzalayınca içeriye alındı. Oysa önceki Rektör Ayşe Soysal döneminde kampusa da derslere de türban ile girebiliyorlardı.
Ağustosta göreve başlayan Özçaldıran, bu konuda taviz vermeyeceğini ilk gün gösterdi. Konuştuğumuz rektör, öğrencilerin geçmiş dönemde türbanla kampusa girdiklerini hatırlatınca "O zaman yapılan yasadışıymış" diyor..
Boğaziçi'nin Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre yönetilen bir kurum olduğunu dolayısıyla Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının yasağı getirdiğini anlatan Özçaldıran, "Türbanı yasaklayan ben değilim, dolayısı ile bir idareci olarak da bu karara uymama şansına sahip değilim" diyor.
Neden öğrencilere "türbanlı girdiği takdirde tüm hukuki sonuçları önceden kabul ediyorum" denilen bir kâğıt imzalattığı konusuna gelince Özçaldıran bunun nedenini şöyle açıklıyor:
"Öğrencileri kapıdan çevirmedik. Ama türban ile öğrenciyi almak bizim verebileceğimiz bir karar değil. Bu konudaki kararlar ortada ve değiştirilemez. Bu gerçeği öğrencilerimize anlattık. Bu durumda hâlâ türban ile kampusa girmek istiyorlarsa bunun da sorumluluğunu taşımaları gerekiyor. Özgür iradeleri ile sorumluluklarını üstlenerek uyarılarımızı dikkate almamayı seçtikleri takdirde bu seçimin hukuki sonuçlarını anlamaları için yazıyı imzalatıyoruz."
Peki adları, sınıf numaraları, sınıfları yazan bu kâğıtları imzalayan öğrencilere ne olacak? Okul ile ilişikleri kesilecek mi? İşte bu sorulara Özçaldıran'ın verdiği yanıt: "Ben mutlaka bunun sonucunda bir şey çıkar diyemem. Disiplin Kurulu'na kalmış bir karar. Benim bu çocukların kişiliklerine saygım var. Neyi doğru biliyorlarsa onu yapsınlar. Ama bunu da bilerek yapsınlar. Ben kurallara uymak ile yükümlüyüm. Onlar da illa bu şekilde gireceğiz diyorlarsa o zaman ben onlara 'tamam' derim ama 'yaptığınızın sorumluluğunu da alın' derim. Başka türlü davranma şansım yok. Boğaziçili bir öğrenci sorumluluğunu üstlenir."