Madonna’nın çocuk kitaplarında Kabala’dan esintiler var.
Parayı bulan şarkıcı ikinci mesleğe yöneliyor
Derleyen: Selen Çalık
20.09.2008
Pek çok müzisyen, bazen asıl mesleklerini unutup başka işlere el atıyor. Para mı, yaratıcılık mı fazla geliyor bilinmez, aralarında çocuk kitabı yazanlar da var, tekstil işine girenler de.....
İngiltere'nin canlı gece hayatıyla tanınan şehirlerinden Sheffield, önümüzdeki günlerde yeni bir mekâna ev sahipliği yapacak. Hem ülke hem de dünya çapında ünlü sanatçıların canlı performanslar sergileyeceği The Bowery'nin büyük ilgi görmesi bekleniyor. Ancak kapıda kuyruklar oluşmasını sağlayacak şey bambaşka; o da Arctic Monkeys elemanlarına rastlama ihtimali...
Davulcu Matt Helders, grubun eski basçısı Andy Nicholson'la bu mekânı açmaya karar vermiş. Bu gibi örneklerin sayısı Türkiye'de de, dünyada da artıyor. Çoğu müzisyen, uzun zamandır kendilerine fazla gelen para ve yaratıcılıklarını yönlendirecekleri yeni alanlar arıyor.
Seçtikleri alanda uzman olmamaları da onlar için bir engel değil.
Açık ara farkla en popüler tercih, oyunculuk ve sanat kariyerine geçiş yapmak. Elvis Presley 1956'da Love Me Tender'da ve Cliff Richard 1959'da Expresso Bongo'da karşımıza çıktığından beri müzisyenler ölümsüzlüğü beyazperdede arar oldu. Performanslar, utanç vericiyle şaşırtıcı derecede çekici arasında değişiyor; Madonna gibi kimi sanatçılarsa kariyerlerine her iki noktayı da sığdırabiliyor.
Kendini daha geri planda tutup da penalarını fırçalarla değiştirmeyi yeğleyenlerden bazılarıysa David Bowie, Joni Mitchell ve Paul McCartney. Geçen yıl hem Rolling Stone Ronnie Wood (Londra, Mayfair'de bir sanat galerisi ortağı), hem Paul Simonon (matador tabloları), hem Leonard Cohen (kalın çizgiler, ana renkler), hem de eski Stone Roses gitaristi John Squire (Jackson Pollockvari soyut çalışmalar) birer sergi açtı.
Fakat aşağıdaki örneklerin de gösterdiği gibi müzisyenlerin arayışı yalnızca sanat ve oyunculukla sınırlı kalmıyor...
Çocuk kitapları milyonlarca sattı
Madonna 1992'de piyasaya sürülen SEX isimli kitabıyla yayıncılık dünyasına adımını atmıştı. Ancak edebiyat alanındaki meziyetlerine dikkati asıl çeken The English Roses (İngiliz Gülleri) isimli çocuk kitapları serisi oldu.Şarkıcının şöhreti devreye girince, 2003 yılında basın tarihinin en büyük lansmanıyla, kitaplar aynı gün içersinde 100'den fazla ülkede 30 dilde piyasaya sürüldü. İsimlerini Madonna'nın kızı Lourdes ve arkadaşlarından alan kitapların hikâyeleri, Kabala'yla yoğrulduğu için eleştiri toplamış olsa da satış rakamları milyonlara ulaştı. Çocuk kitapları yazan diğer sanatçılar arasında Paul McCartney, Julie Andrews ve Kylie Minogue var.
Çay evi sahibi
Sadece bitkisel ürünlerle beslenen Moby, 2002 yılında eski kız arkadaşı Kelly Tisdale'le birlikte küçük bir lokanta ve çay evi olan TeaNY'yi açtı. Fikir, Moby'nin aklına akşamdan kalma olduğu ve canı çok çay istediği bir anda gelmiş, bu sırada kafenin görünüşünü ve mönüsünü de kafasında tasarlamış. Moby'nin buzlu ve yeşil çaylarına internette, hatta Londra'daki Suburb kafe zincirinde de rastlamak mümkün.
Ünlü filmlerin yapımcısı
Tüm zamanların en büyük gruplarından birinin solisti Mick Jagger, film yapımcılığına ayıracak zamanı da bulabiliyor; dahası kendisini The Stones'la ilgili olanlarla sınırlamış değil. 2001'de Kate Winslet'ın rol aldığı Enigma filmi bir Jagger yapımıydı. İş kadınlara geldiğinde Jagger'ın ustalığı su götürmez ama George Cukor'un 1939 tarihli The Women (Kadınlar Hakkında Her Şey) isimli filminin, kadrosunda Meg Ryan'ın da bulunduğu bu seneki yapımını da Jagger'ın üstlendiğini bilmek belki sizi şaşırtabilir.
Ana-kız butik işine girdi
Pamela ve annesi Ufuk Spence, yaklaşık iki yıl önce UFF! adında bir butik açtılar. Annesinin tasarlayıp ürettiği kostümleri, yıllardır konserlerinde ve özel yaşamında kullanan Pamela, artık onları satmanın zamanı geldiğini düşünmüş olmalı. Bebek'te hizmet veren UFF!'un ürün yelpazesi içinde kadın-erkek giyiminin yanı sıra, ayakkabı, şapka, takı gibi aksesuarlar da bulunuyor. 60, 70, 80'li yılların esintilerini taşıyan retro kıyafetler, renkleriyle ilgi çekiyor. Sipariş üzerine de kıyafet tasarlanabiliyor.
Aklı fikri parada
Sean Combs (sahne ismiyle Puff Daddy), 1993'te Bad Boy Records'u kurduğundan beri aklı fikri paradaydı.Combs, müzik yapımcılığına ek olarak, 2004 yılında Broadway'de oynanırken kendisinin de rol aldığı A Raisin in the Sun (Güneşte Bir Leke) oyununu televizyona uyarlayan film yapımcılığı şirketinin de sahibiydi. Bunların dışında restoranları da var. 2004 başkanlık seçimlerinde 'Vote or Die' yani 'Oyla ya da Öl' sloganıyla ABD gençliğini harekete geçirmeyi hedefleyen Citizen Change organizasyonunun da kurucusu. Giyim markası Sean John, hakkında Honduras işçi yasalarının ihlal edildiğine dair tartışmalar çıksa da 2004'te Amerika Moda Tasarımcıları Konseyi ödülünü kazandı. Combs olayı, bir işçi birliğinin kurulmasına izin verip havalandırma sistemi kurdurarak çözdü.
Kebapçılıktan radyoculuğa...
İbrahim Tatlıses'in el atmadığı alan yok. Kendi internet sitesine göre sahip olduğu şirketlerden bazıları: İdobay Müzik, Radyo Tatlıses, Tatlıses TV, Ses Ajans, Tatlıses Kebap-Lahmacun, İmparator Gazetesi, Tatlıses Otel, Tatlıses Market, Radyo İmparator, Tatlıses Tekstil, Tatlıses İsot, Tatlıses Travel&Managament, Tatlıses Market, TAD ürünleri, Tatlıses Air-Havayolu Taşımacılığı.
Film yapımcısı oldu
70'lerin sonlarında George Harrison ruhani soft-rock'la yakından ilgiliydi ve demodeydi. Yaratıcılığı için yeni bir çıkış noktası buldu ve arkadaşı Dennis O'Brien ile 1979 yılında bir film şirketi kurdu. 80'lerde Handmade'in başarısı The Long Good Friday, Time Bandits, Mona Lisa ve Withnail and I ile sürdü. Harrison, daha başarısız başka bir Handmade filmi olan Shanghai Surprise'da bizzat bir gece kulübü şarkıcısını canlandırdı ve The Life of Brian'da da Bay Papadopolous olarak karşımıza çıktı.
Müzik için kabineden ayrıldı
Gilberto Gil'in kariyerinde müzik ve politika her zaman iç içe geçti.
Brezilya askeri diktatörlüğü onun şarkı sözlerini kışkırtıcı bulmuş ve Gil 1968'de, Tropicalia hareketinin kurucularından Caetano Veloso'yla birlikte dokuz aylığına hapse atılmış, ardından da üç yıllığına sürgün edilmişti. Geri döndüğünde kendini politikaya kaptırdı ve Salvador Belediye Meclisi üyesi olup Blue Wave su koruma grubunu ortaya çıkardı ve Yeşil Parti'de önemli bir pozisyon elde etti. 2001'de BM'nin Gıda ve Tarım Organizasyonu için İyi Niyet Elçiliği'ne aday gösterildi. İki yıl sonra kültür bakanı olarak atandı; Gil, bu görevi sahneye çıkmayı sürdürebilme şartıyla kabul etti. "Bir bakan olarak müziğe adayacak çok az zamanım var, bu yüzden minimalist kararlar aldım," şeklinde bir açıklama yapan Gil, geçen ay kabineden ayrıldı.
Hedef kitlesi metroseksüeller
Kenan Doğulu, sahnede kullandığı ve kendisi için özel hazırlanan kıyafetleri, KEN isimli giyim markasıyla 2004'te piyasaya sundu. Doğulu, hedef kitlesinin metroseksüeller olduğunu belirtip, 15-35 yaş arasındaki, bulunduğu ortamda sivrilmeyi seven, tabuları yıkmak isteyen erkeklere hitap edeceğini söylemişti.
Müzik şirketi kurdular
Tarkan, Özcan Deniz, Sertab Erener, Deniz Seki, müzik şirketi kuran şarkıcılarımızdan. Onları bu yola iten ise müzik şirketlerinin sanatçılarına yeterince yatırım yapmaması veya tüm kazancı sahiplenmek istemesi olduğu söyleniyor.
Yayın tarihi: 21 Eylül 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/21/pz/haber,E347404D433445A6BE87880BCBCCD1D6.html
Tüm hakları saklıdır.