| 21 Eylül 2008, Pazar |
İLİŞKİLİ HABERLER
İngiliz küresel sermaye ligi
NUH KÖKLÜ
19.09.2008
Geçen hafta Birleşik Arap kökenli Abu Dhabi United Group, Manchester City kulübünü satın aldı. Dünyanın en zengin beşinci adamı şeyh El Maktum'un Liverpool'a talip olması, İngiltere Premier Ligi'nin değerli bir piyasa olduğunu gösteriyor. Kulüplerin taraftarları ise 'yabancı patronlara' tepkili.....
Thaksın Shinawatra, Tayland'ın devrik başkanı. Birleşik Krallık'a sürgüne gidince bir futbol kulübü de satın aldı. 2006 yılında BBC'nin özel araştırmasına neden olacak kadar önem kazanan futbol takımı satın alma eğilimine Shinawatra da katılmıştı. Tayland'ın en geniş mobil servis sağlayıcısının sahibi, insan hakları uygulamalarında kara listeye giren Shinawatra, ülkesine geri dönerken kulübünü de elden çıkardı. Manchester City'nin yeni sahibi, Birleşik Arap Emirlikleri kökenli Abu Dhabi United Group. Mal varlığı 1 trilyon poundu bulan şirket, önce 360 milyon dolara kulübü, ardından da Brezilyalı yıldız Robinho'yu satın aldı. Şirketin sözcüsü Süleyman El Fehim, Manchester City'nin 34 yıllık kupa hasretini bitirmek istediklerini söylemesine rağmen, İngiliz basını 2006'dan bu yana İngiliz kulüplerini satın alan yabancı yatırımcıları mercek altına almaya başladı.
İNGİLİZ FUTBOLU=PARA
2007 yılında İngiliz futbol ekonomisi üzerine araştırma yapan Deloitte Sports Group'un verilerine göre, bir önceki yıl 330 milyon pound olan transfer harcaması, 2007'de 530 milyon pounda yükselmiş. Analistlere göre Liverpool, Westham United gibi kulüplerin harcamalarda cömert davranması kadar, reklam gelirlerindeki artış da transfer harcamalarını etkiliyor. Deloitte'un araştırması Chelsea, Manchester United gibi büyük kulüplerin yanı sıra Manchester City gibi orta kademe kulüplerin de yatırımcılar için cazip hale geldiği yönünde. Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren analistlere göre; İngiltere Premier Ligi'nde 1980'li yıllar Manchester United ve Liverpool'un üstünlüğüyle geçildi. 1991'de David Dein'in 16 milyon dolara Totenham'ı satın alması lig tarihi açısından bir dönüm noktasıydı. Analistlerin bahsettiği yatırımcı Dein'e cevap Liverpool'dan geldi ve David Moores'in başkanlığında kulübün finansal yapısı değiştirildi. Ardından Michael Knighton, 20 milyon dolara Manchester United'ı satın aldı. Knighton'ın isminin borsa spekülasyonlarına karışmasıyla Birleşik Krallık Futbol Federasyonu duruma el koyarak, 'piyasayı düzenleme' kararı aldı. 1993'te Jack Walker'ın Blackburn'ü ve Mohammed Al Fayed'in Fulham'ı satın almasıyla İngiltere'de futbolun artık bir para işi olduğu ortaya çıktı.
YABANCI YATIRIMINA YERLİ İSYANI
1990'lı yıllarda futbol kulüplerindeki bu finansal operasyonlar yine de 'yerli'ydi. 100 yıllık Harrods markasının sahibi olması Fayed'i yeterince yerli yapıyordu ama 2003 yılında Rus milyarder Roman Abromovich'in Chelsea'yi ve ardından ABD'li yatırımcıların Manchester United'ın hisselerinin çoğunluğunu satın alması artık farklı bir döneme girildiğinin işaretiydi. İngiliz basınına göre 'yabancı patron eğilimi' döneminde, ABD'li Randy Lerner 124 milyon dolara Aston Villa'yı satın aldı, İzlanda kökenli yatırım şirketi Bjorgolfur ikinci ligde oynamasına rağmen Westham United için 210 milyon dolar ödedi. Liverpool'un dünyanın en zengin beşinci adamı Dubai şeyhi El Maktum tarafından 10 milyar dolara satın alınmak istenmesi, Hollywood'a yatırımlarıyla tanınan Robert Earl'ün Everton'ı satın alma girişimleri pazar savaşının kızışacağının işaretleri. Peki futbolun beşiğinde taraftarlar gelişmeleri nasıl karşılıyor? Sezon başlangıcında Manchester United taraftarları, ABD'li patron gitmedikçe tribünlere çıkmayacaklarını belirtti. Everton taraftarları, Hollywood'dan gelen yatırımcıya sıcak bakmayacaklarını açıkladı. Taraftar tepkili ama Rus, ABD ve Arap sermayesi artık 'birikim'lerini İngiliz futbolunda değerlendiriyor.
İNGİLİZ FUTBOLU=PARA
2007 yılında İngiliz futbol ekonomisi üzerine araştırma yapan Deloitte Sports Group'un verilerine göre, bir önceki yıl 330 milyon pound olan transfer harcaması, 2007'de 530 milyon pounda yükselmiş. Analistlere göre Liverpool, Westham United gibi kulüplerin harcamalarda cömert davranması kadar, reklam gelirlerindeki artış da transfer harcamalarını etkiliyor. Deloitte'un araştırması Chelsea, Manchester United gibi büyük kulüplerin yanı sıra Manchester City gibi orta kademe kulüplerin de yatırımcılar için cazip hale geldiği yönünde. Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren analistlere göre; İngiltere Premier Ligi'nde 1980'li yıllar Manchester United ve Liverpool'un üstünlüğüyle geçildi. 1991'de David Dein'in 16 milyon dolara Totenham'ı satın alması lig tarihi açısından bir dönüm noktasıydı. Analistlerin bahsettiği yatırımcı Dein'e cevap Liverpool'dan geldi ve David Moores'in başkanlığında kulübün finansal yapısı değiştirildi. Ardından Michael Knighton, 20 milyon dolara Manchester United'ı satın aldı. Knighton'ın isminin borsa spekülasyonlarına karışmasıyla Birleşik Krallık Futbol Federasyonu duruma el koyarak, 'piyasayı düzenleme' kararı aldı. 1993'te Jack Walker'ın Blackburn'ü ve Mohammed Al Fayed'in Fulham'ı satın almasıyla İngiltere'de futbolun artık bir para işi olduğu ortaya çıktı.
YABANCI YATIRIMINA YERLİ İSYANI
1990'lı yıllarda futbol kulüplerindeki bu finansal operasyonlar yine de 'yerli'ydi. 100 yıllık Harrods markasının sahibi olması Fayed'i yeterince yerli yapıyordu ama 2003 yılında Rus milyarder Roman Abromovich'in Chelsea'yi ve ardından ABD'li yatırımcıların Manchester United'ın hisselerinin çoğunluğunu satın alması artık farklı bir döneme girildiğinin işaretiydi. İngiliz basınına göre 'yabancı patron eğilimi' döneminde, ABD'li Randy Lerner 124 milyon dolara Aston Villa'yı satın aldı, İzlanda kökenli yatırım şirketi Bjorgolfur ikinci ligde oynamasına rağmen Westham United için 210 milyon dolar ödedi. Liverpool'un dünyanın en zengin beşinci adamı Dubai şeyhi El Maktum tarafından 10 milyar dolara satın alınmak istenmesi, Hollywood'a yatırımlarıyla tanınan Robert Earl'ün Everton'ı satın alma girişimleri pazar savaşının kızışacağının işaretleri. Peki futbolun beşiğinde taraftarlar gelişmeleri nasıl karşılıyor? Sezon başlangıcında Manchester United taraftarları, ABD'li patron gitmedikçe tribünlere çıkmayacaklarını belirtti. Everton taraftarları, Hollywood'dan gelen yatırımcıya sıcak bakmayacaklarını açıkladı. Taraftar tepkili ama Rus, ABD ve Arap sermayesi artık 'birikim'lerini İngiliz futbolunda değerlendiriyor.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 21 Eylül 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/21/pz/haber,57A713EAAE204D01B6DEB0EBBE8570AB.html
Tüm hakları saklıdır.
Güncel Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|