Film henüz bitip salonun ışıkları yanmıştı ki, içimden şöyle dedim kendime; iyi ki X-Files dizisi fanatiklerinin yazıp çizdiklerine aldırmayıp filmi seyretmeye gelmişim!
Çünkü eğlencelik fanatizmler bile tehlikeli biçimde insan zihnini körleştiriyor.
Günlerdir " X-Files; İnanmak İstiyorum " filmiyle ilgili internet ortamlarında yapılan tartışmaları izliyorum; geçmişte bu dizinin "fan"ı oldukları belli sinema eleştirmenlerinin yazılarını okuyorum.
Onlara kalsa, film dizideki parıltıdan uzak ve fena halde dandik!
Hatta kimilerine göre tam bir vakit kaybı ve apaçık rezalet!
Peki doğru mu bu? Hayır!
Filmden çıkarken ister istemez şu da takıldı aklıma...
Hollywood da ufak tefek değişikliklerle de olsa Soğuk Savaş temalarına, "iki kutuplu dünya"ya geri mi dönüyor?
Uzaylıların modası geçiyor mu? Uzaylıları çağrıştıran tek şey Mulder'ın ofisindeki afişte görünen uçan daire resmi.
Filmin kötü adamları Ruslar!
Hatta bu yüzden filmin son bölümü neredeyse eski James Bond filmlerini andırıyor.
Ha, bir de
din adamları var!
Halleri tavırları itici, geçmişleri karanlık, iyiden-doğrudan yana tavır alırken bile haşin bir dil kullanan din adamları var.
Film alttan alta sanki şöyle demek istiyor...
İnsanlar "bilinmeyen"e, doğaüstüne, Tanrı'ya ve daha birçok şeye inanmak istiyorlar; buna ihtiyaçları var.
Ama...
Din adamlarıyla bu iş olmaz!
Bugünkü Tüm Yazıları
X-Files notları: Uzaylıların yerine kimler geldi?
Yayın tarihi: 18 Eylül 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/18//haber,AB2BAB46062249DAB6D1A73D43390307.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.