kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
6 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Allah muhafaza!..

Sanırım düztabanlık bende... Film galasına giderim, sinema yanar, havaalanında uçağa bomba ihbarı yapılır, geri döner. Beni Kıbrıs'a getiren uçak, ertesi sabah kaçırılır... Yeni vukuatım bu kez denizde oldu. Bizler, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi 1984-85 mezunları olarak iki ayda bir toplanır, eski anıları yad ederiz. Bu kez değişiklik olsun deyip, toplantıyı bir teknenin üzerinde Boğaz turuyla gerçekleştirelim istedik. Cuma akşamı kiraladığımız teknenin arka güvertesinde masalar kuruldu. Mütevazı soframızı zenginleştiren ise eşsiz Boğaz manzarası ve keyifli sohbetimizdi. Hatta bir ara Kuruçeşme Arena'nın önüne yanaşıp, "bedavadan" Ajda konserini bile izledik. Ancak saat 22.00 sularında tam Dolmabahçe açıklarında iken teknenin sancak tarafında bulunan arkadaşların çığlıklarının ardından bir gümbürtüyle sarsıldık. Bir tekne, sancak kıç omuzluğundan ve "bodoslamadan" (yani pruvası ile) bize bindirmişti. Kenarda oturanlar denize düşmekten kıl payı kurtuldu. Masalardaki yiyecek, içecekler üzerimize boca oldu. Teknede kısa süreli bir panik yaşandı. Hepimiz eğilip, teknenin çarptığı yerde delik açılıp, açılmadığına baktık. Neyse ki hasar fazla değildi. Bize çarpan tekneyi gördüğümüzde ise ağzımız bir karış açık kaldı. Zira bu bir Sahil Güvenlik botu idi... Asli görevi, Boğaz trafiğindeki ihlalleri saptayıp, uyarmak ve yeri geldiğinde yasal işlem yapmak olan Sahil Muhafaza yani... Tekne komutanı "Kusura bakmayın, acil bir ihbar aldık, hemen hareket edince, göremedik" dedi. Birkaç kez de özür diledi. Keyfimiz daha fazla kaçmasın diye "Olur böyle şeyler" deyip, yolumuza devam ettik. Peki olur muydu böyle şeyler gerçekten? Biz gelip, Sahil Muhafaza teknesine bodoslamadan çaksaydık, "Pardon" deyip, gidebilir miydik?.. O gece, Boğaz'daki tekne trafiğinin caddelerdekini aratmadığını gözlemledim. Gecenin kör karanlığında çoğu aydınlatma ışıklarını yakmamış onlarca sürat teknesi; dev tankerlerin, yolcu gemilerinin, (Hatta 30 Ağustos nedeniyle fırkateynlerin) cirit attığı bu uluslararası ticaret kanalında birbirlerine teğet geçip, duruyorlardı. Ne diyeyim? Sahil Muhafaza, Allah muhafaza!..