| 6 Eylül 2008, Cumartesi |
Ben zaten seksiyim ne giysem göze batarım!
BUGE CANKAT
Giriş Saati : 05.09.2008 00:28
Güncelleme : 05.09.2008 20:41
Güncelleme : 05.09.2008 20:41
Geçen haftalarda 'Burcu Güneş On The Club' adlı remix albümünü çıkaran Burcu Güneş, Sertab Erener ile bir dönem gereksiz yere karşı karşıya kaldıklarını belirterek ekledi: "Seksi görünmek için çabalamasına ne gerek var" diyenler Sertab'ın fanları olsa gerek!..
İLİŞKİLİ HABERLER
Ekranda görüldüğü gibi soğuk ve kadınsı biri değil... 'Secret' felsefesinden yogaya, hastalıkların zihnimizdeki anlamlarından organik beslenmeye kadar uzun uzun konuştuk Burcu Güneş ile. Ancak "Bu şahane muhabbet bitmez, konumuz yeni albümünüz" diyerek ses kayıt cihazımın tuşuna bastım ve röportaja başladım...
* Yeni remix albümün adı 'Burcu Güneş On The Club'. Sertab Erener'in bu tarzda yaptığı albümün adı ise 'Sertab Goes To Club'tı... Sertab Erener'le karşılaştırılan birisiniz. Daha yaratıcı bir isim gelmedi mi aklınıza?
Aslında Sertab'ın öyle bir albüm çıkardığını tabii ki biliyordum. Ama bu albümün adını koyarken inan onun albümünün adının 'Sertab Goes to The Club' olduğu gelmedi aklıma. Benzerlik olduğunu sonradan fark ettim. Aslında bu İngilizce'de kullanılan bir terim; çok basit olan albümü anlatacak bir isimdi.
PROJE AYAĞIMA KADAR GELDİ
* Neden bir remix albüm çıkarmak istediniz?
Buradaki amacımız yaptığımız albümün ötesinde daha kulüp müşterilerine hitap etmek. Kaan Gökman adlı bir DJ arkadaşım yaptı. Ayağıma gelen bir projeydi...
* Elektronik müziğe Türk halkı alışabildi mi sizce?
Benim ikinci albümümde de elektronik sesler kullanmıştık yıllar önce. Ama insanlara biraz daha alıştıra alıştıra bunu yedirmek lazımdı. Böyle bir şans verilmeden pat diye bir elektronik dönemi başladı ve dinleyici çok fazla bağ kuramadı. Yeniliğe çok açık bir millet değiliz. O köprü yeni yeni kuruluyor.
BENİ TRANSA GEÇİP DİNLİYORLAR
* Kendinizi solist olarak nasıl buluyorsunuz?
Ben türkü de, sanat müziği de söylerim, hippop- caz gibi herkesin söyleyemeyeceği şeyleri de söylerim. Sesim hepsine gidiyor. Bu benim için joker. Ama söz ve besteci tarafım da var benim ve o yüzden müziğimle onların kendi cennetlerini oluşturabilme şansım var. Beni dinleyenlere bir deşarj yaratabiliyorum, beni transa geçer gibi dinliyorlar. Bu gücümü kullanıp şarkı sözlerimle, müziğimle insanları biraz işlemek istiyorum.
* Çok sık gider misiniz kulüplere?
Geçmişte bu tarz yerlerde çok bulunduğum için sıkılmışım. Bu yaz hiçbir kulüpten içeri adımımı atmadım. Ama Burcu Güneş On The Club'ı çıkardım diye böyle yerlere gitme zorunluluğum olduğunu sanmıyorum. Ama hiç gitmem de değil...
* Neden sıkıldınız peki?
Denejerasyonun olduğu yerlerde çok olmamaya çalıyorum. İçkinin çok fazla alındığı, insanların ne yaptığını bilmediği, o anın, lay lay lom'un yaşandığı yerleri tercih etmiyorum. Bir şeyin dengesi bozuluyorsa oradan kaçarım.
* Hande Yener "Pop müzikte devrim yarattım" demişti. Ne düşünüyorsunuz bununla ilgili?
Çok fazla isim vererek konuşmak tercihim değil. Çok güzel bir şey yapabiliyor olabilirsin ama devrim evrim yarattım diye bir şey yok ortada! Bu elektronik müzik hep vardı ve birileri yapıyordu dünyada, sen de onlardan aldın. Yani hepimiz yurtdışından örnekler alarak bir şeyleri devam ettiriyoruz. Benim yaptığım şeyi mesela Madonna da dinliyor. Benim ikinci ve üçüncü albümümün onun evinde olduğunu net olarak biliyorum. Ama tuhaf bir şey de değil bu. Madonna'ysan bile o markayı nasıl süsleyebilirim diye uğraşırsın. Dünya starlarının beni dinlemesi tuhaf geliyor. Türk halkı kendi sanatçısını da değerli olduğunun farkına varmalı.
BİRİNCİ OLMAYACAKSAM GİTMEM
* Şu sıralar yine Eurovision konusu gündeme gelmeye başladı. Yıllar önce Eurovision'un Türkiye elemelerine katılmış bir isim olarak size teklifte bulunulsa nasıl bakarsanız?
Sertab'ın birinciliğinin ardından sonraki yıllarda üst üste beni yokladılar, katılır mıyım diye... Ben o yıllarda açıkçası çok da sıkılıyordum onunla karşılaştırılmaktan. Ve farklı biri olduğumu anlatana kadar çok uğraştım. Yarışma ortamını da sevememiştim 1997 yılında katıldığım zaman. İddialı da bir tipim. Orada birinci olmak isterim ama arka arkaya da aynı ülke birinci olmaz dedim. (gülüyor) "Birinci olamayacağım bir yarışmaya gitmem kardeşim" demiştim. (gülüyor)
* Peki şimdi?
Şu an olumlu düşünüyorum. Artık her şeyi çok güzel idare edip kontrol edebileceğim bir dönemdeyim. Hayatımı bir düzene soktum. Bundan sonra da yurtdışına yönelik çalışmalarım da olabilir. Baktığımda müzikal altyapım ve tecrübemle Eurovision'un da çok rahat üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum.
* Var mı böyle bir teklif?
Şu an tam netleşen bir durum yok.
* Peki sizce kim gitmeli?
Hayko Cepkin olabilir, çünkü çok sıradışı bir karakter. Ya da Sezen Aksu olabilir bunu da ilk kez Türkiye'de ben söylüyorum herhalde! Ya da Ajda Pekkan tekrar gitsin!
İNSANLAR KISKANIYOR
* ekşi sözlük'te sizin için 'Sesi bu kadar güzel birinin seksi görünme çabasına ne gerek var' tarzı yorumlar da yapılmış, Ne dersiniz? Ben seksi bir kadınım zaten! En ufacık bir şey yapsam, bir mini etek giysem göze batıyorum. Demek ki rahatsız oluyor, kıskanıyor insanlar. Ben hiçbir zaman seksi olmak için çabalamadım. Ben bunları oradaki Sertab Erener fanlarının yazdığını düşünüyorum. Çünkü bizim geçmişte çok fazla birbirine giren fanlarımız oldu.
* Bir de sanki sesi çok güzel çok kaliteli olan biri seksi olamazmış gibi bir anlayış var? Kesinlikle! Onu yıkmak lazım. O yüzden önümüzdeki albümde soyunayım istiyorum. (Gülüyor...) Şu doğru; mesela bir Mariah Carey hayranıydım. Birdenbire bikinilerle çıkmaya başlardı. Alakasız şarkılarda bikiniler giydi ve bu bana battı. Ben ondan sonra onu dinlememeye başlarım. Dedim ki; bu şarkıda bikinin ne alakası var? Bağlantı kuramadım. Zorlama geldi bana. Ama benim tarzımda, görüntümde bir zorlama yok ki... Bazı insanlar var bu işi başka amaçlarla kullanıyorlar. Ama o arkadaşlarla gerçekten işini yapan insanların ayrılması lazım.
HERKESE GÜVENMİYORUM
* Röportajlarınızda konu aşka gelince hep erkeklere güvenmediğinizden yakınmışsınız. Hâlâ devam ediyor mu bu güvensizlik?
Güvenilecek insanı şu anda seçebileceğime inanıyorum. O dönem demek ki güvenilmeyecek erkekleri seçmişim, öyle denk gelmiş. 'Erkekler güvenilmez' derken, oradaki temiz ve kandırılmaya yakın yönümü aslında ortaya çıkarmışım. Hâlâ da herkese güvenmiyorum, herkesten önce kendime güveniyorum.
* Şu an biri var mı hayatınızda...
Hayatımda kimse yok, bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sanırım artık kendimi daha iyi kontrol edebiliyorum. Eskiden daha duygusaldım. O anki muhabbete, o insansı yanlarımızın ihtiyaçlarına odaklanarak hareket ederdim. Önemli olan en yüksek hedefinin ne olduğunu bilmek. Karşımdaki gündelik ilişkiler yaşayan biriyse ve ben ciddi bir ilişki yaşamak istiyorsam, o anda bütün duygularıma gem vurur hemen çeker giderim.
* Yeni remix albümün adı 'Burcu Güneş On The Club'. Sertab Erener'in bu tarzda yaptığı albümün adı ise 'Sertab Goes To Club'tı... Sertab Erener'le karşılaştırılan birisiniz. Daha yaratıcı bir isim gelmedi mi aklınıza?
Aslında Sertab'ın öyle bir albüm çıkardığını tabii ki biliyordum. Ama bu albümün adını koyarken inan onun albümünün adının 'Sertab Goes to The Club' olduğu gelmedi aklıma. Benzerlik olduğunu sonradan fark ettim. Aslında bu İngilizce'de kullanılan bir terim; çok basit olan albümü anlatacak bir isimdi.
PROJE AYAĞIMA KADAR GELDİ
* Neden bir remix albüm çıkarmak istediniz?
Buradaki amacımız yaptığımız albümün ötesinde daha kulüp müşterilerine hitap etmek. Kaan Gökman adlı bir DJ arkadaşım yaptı. Ayağıma gelen bir projeydi...
* Elektronik müziğe Türk halkı alışabildi mi sizce?
Benim ikinci albümümde de elektronik sesler kullanmıştık yıllar önce. Ama insanlara biraz daha alıştıra alıştıra bunu yedirmek lazımdı. Böyle bir şans verilmeden pat diye bir elektronik dönemi başladı ve dinleyici çok fazla bağ kuramadı. Yeniliğe çok açık bir millet değiliz. O köprü yeni yeni kuruluyor.
BENİ TRANSA GEÇİP DİNLİYORLAR
* Kendinizi solist olarak nasıl buluyorsunuz?
Ben türkü de, sanat müziği de söylerim, hippop- caz gibi herkesin söyleyemeyeceği şeyleri de söylerim. Sesim hepsine gidiyor. Bu benim için joker. Ama söz ve besteci tarafım da var benim ve o yüzden müziğimle onların kendi cennetlerini oluşturabilme şansım var. Beni dinleyenlere bir deşarj yaratabiliyorum, beni transa geçer gibi dinliyorlar. Bu gücümü kullanıp şarkı sözlerimle, müziğimle insanları biraz işlemek istiyorum.
* Çok sık gider misiniz kulüplere?
Geçmişte bu tarz yerlerde çok bulunduğum için sıkılmışım. Bu yaz hiçbir kulüpten içeri adımımı atmadım. Ama Burcu Güneş On The Club'ı çıkardım diye böyle yerlere gitme zorunluluğum olduğunu sanmıyorum. Ama hiç gitmem de değil...
* Neden sıkıldınız peki?
Denejerasyonun olduğu yerlerde çok olmamaya çalıyorum. İçkinin çok fazla alındığı, insanların ne yaptığını bilmediği, o anın, lay lay lom'un yaşandığı yerleri tercih etmiyorum. Bir şeyin dengesi bozuluyorsa oradan kaçarım.
* Hande Yener "Pop müzikte devrim yarattım" demişti. Ne düşünüyorsunuz bununla ilgili?
Çok fazla isim vererek konuşmak tercihim değil. Çok güzel bir şey yapabiliyor olabilirsin ama devrim evrim yarattım diye bir şey yok ortada! Bu elektronik müzik hep vardı ve birileri yapıyordu dünyada, sen de onlardan aldın. Yani hepimiz yurtdışından örnekler alarak bir şeyleri devam ettiriyoruz. Benim yaptığım şeyi mesela Madonna da dinliyor. Benim ikinci ve üçüncü albümümün onun evinde olduğunu net olarak biliyorum. Ama tuhaf bir şey de değil bu. Madonna'ysan bile o markayı nasıl süsleyebilirim diye uğraşırsın. Dünya starlarının beni dinlemesi tuhaf geliyor. Türk halkı kendi sanatçısını da değerli olduğunun farkına varmalı.
BİRİNCİ OLMAYACAKSAM GİTMEM
* Şu sıralar yine Eurovision konusu gündeme gelmeye başladı. Yıllar önce Eurovision'un Türkiye elemelerine katılmış bir isim olarak size teklifte bulunulsa nasıl bakarsanız?
Sertab'ın birinciliğinin ardından sonraki yıllarda üst üste beni yokladılar, katılır mıyım diye... Ben o yıllarda açıkçası çok da sıkılıyordum onunla karşılaştırılmaktan. Ve farklı biri olduğumu anlatana kadar çok uğraştım. Yarışma ortamını da sevememiştim 1997 yılında katıldığım zaman. İddialı da bir tipim. Orada birinci olmak isterim ama arka arkaya da aynı ülke birinci olmaz dedim. (gülüyor) "Birinci olamayacağım bir yarışmaya gitmem kardeşim" demiştim. (gülüyor)
* Peki şimdi?
Şu an olumlu düşünüyorum. Artık her şeyi çok güzel idare edip kontrol edebileceğim bir dönemdeyim. Hayatımı bir düzene soktum. Bundan sonra da yurtdışına yönelik çalışmalarım da olabilir. Baktığımda müzikal altyapım ve tecrübemle Eurovision'un da çok rahat üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum.
* Var mı böyle bir teklif?
Şu an tam netleşen bir durum yok.
* Peki sizce kim gitmeli?
Hayko Cepkin olabilir, çünkü çok sıradışı bir karakter. Ya da Sezen Aksu olabilir bunu da ilk kez Türkiye'de ben söylüyorum herhalde! Ya da Ajda Pekkan tekrar gitsin!
İNSANLAR KISKANIYOR
* ekşi sözlük'te sizin için 'Sesi bu kadar güzel birinin seksi görünme çabasına ne gerek var' tarzı yorumlar da yapılmış, Ne dersiniz? Ben seksi bir kadınım zaten! En ufacık bir şey yapsam, bir mini etek giysem göze batıyorum. Demek ki rahatsız oluyor, kıskanıyor insanlar. Ben hiçbir zaman seksi olmak için çabalamadım. Ben bunları oradaki Sertab Erener fanlarının yazdığını düşünüyorum. Çünkü bizim geçmişte çok fazla birbirine giren fanlarımız oldu.
* Bir de sanki sesi çok güzel çok kaliteli olan biri seksi olamazmış gibi bir anlayış var? Kesinlikle! Onu yıkmak lazım. O yüzden önümüzdeki albümde soyunayım istiyorum. (Gülüyor...) Şu doğru; mesela bir Mariah Carey hayranıydım. Birdenbire bikinilerle çıkmaya başlardı. Alakasız şarkılarda bikiniler giydi ve bu bana battı. Ben ondan sonra onu dinlememeye başlarım. Dedim ki; bu şarkıda bikinin ne alakası var? Bağlantı kuramadım. Zorlama geldi bana. Ama benim tarzımda, görüntümde bir zorlama yok ki... Bazı insanlar var bu işi başka amaçlarla kullanıyorlar. Ama o arkadaşlarla gerçekten işini yapan insanların ayrılması lazım.
HERKESE GÜVENMİYORUM
* Röportajlarınızda konu aşka gelince hep erkeklere güvenmediğinizden yakınmışsınız. Hâlâ devam ediyor mu bu güvensizlik?
Güvenilecek insanı şu anda seçebileceğime inanıyorum. O dönem demek ki güvenilmeyecek erkekleri seçmişim, öyle denk gelmiş. 'Erkekler güvenilmez' derken, oradaki temiz ve kandırılmaya yakın yönümü aslında ortaya çıkarmışım. Hâlâ da herkese güvenmiyorum, herkesten önce kendime güveniyorum.
* Şu an biri var mı hayatınızda...
Hayatımda kimse yok, bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sanırım artık kendimi daha iyi kontrol edebiliyorum. Eskiden daha duygusaldım. O anki muhabbete, o insansı yanlarımızın ihtiyaçlarına odaklanarak hareket ederdim. Önemli olan en yüksek hedefinin ne olduğunu bilmek. Karşımdaki gündelik ilişkiler yaşayan biriyse ve ben ciddi bir ilişki yaşamak istiyorsam, o anda bütün duygularıma gem vurur hemen çeker giderim.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 6 Eylül 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/06/gny/haber,78BA6BB9D99D4550835D784743267964.html
Tüm hakları saklıdır.
Günaydın Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|