Yaşamının 18 yılını yurt dışında bilimsel çalışmalara adayan ve edindiği tecrübe ve birikimini bundan sonra ülkesinde harcamak isteyen, Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (
NASA) çalışanı Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu'nun önerisi kabul gördü.
Bir süre önce yurda dönen, ancak kendisini anlatacağı, nerede istihdam edilebileceği gibi konularda muhatap kuruluş bulamamaktan yakınan Neva Çiftçioğlu'nun sıkıntısı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nı harekete geçirdi. Bakanlık, yurt dışından ülkesine dönmek isteyen bilim adamlarının istihdam edilmelerini sağlayacak ''koordinatör bir kurum'' oluşturulması için ilgili kurum ve kuruluşlarla temasa geçti.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan imzasıyla, Dışişleri, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK'e birer yazı gönderildi. Gönderilen yazıda, ''Ülke olarak yetişmiş insan kaynaklarımızdan azami ölçüde faydalanmak için onların izlenmesi, geri dönüşlerinde ülkemize yüksek faydayı sağlayacak alanlarda istihdam edilmelerini sağlayacak ve onlara yol gösterecek bir koordinatör kurum belirlenmesi ve oluşturulması gerekmektedir'' denildi.
Bakanlığın teklifi hayata geçtiğinde, yurt dışında başarı kaydetmiş doktor, mühendis, bilim adamı, sporcu, sanatçı v.s
Türkiye'ye geri dönmek istediklerinde, dosyalarını bu koordinasyon kurumuna gönderecekler. Bu kurum, yetişmiş insan kaynaklarını uzman oldukları alanlara yönlendirecek, bilimsel çalışmalarını destekleyecek, istihdam edilmelerini sağlayacak.
ÇİFTÇİOĞLU NE DEMİŞTİ?Öte yandan, Doç.Dr. Neva Çiftçioğlu,
Türkiye'ye geri dönüşünde, yurt dışında başarı kaydetmiş kişilerin ülkelerinde çalışabilmelerine olanak sağlanması ve bu konuda bürokratik işlemlerin azaltılması ve koordinasyon sağlanmasını önermişti. Çiftçioğlu, bu yakın ilginin gerçek beyin göçünü önleyeceğini ifade etmişti. Çiftçioğlu, başka ülkelerdeki işleyişi de şöyle dile getirmişti:
''Birçok ülkede bu konuda çark şöyle işliyor; o ülkenin yurt dışındaki temsilcilikleri, büyükelçilikleri, konsoloslukları, özellikle belli projelerde çalışmış bilim adamlarını, sanatçılarını, mühendislerini ülkelerine bildiriyorlar. (Bu kişi, şu projelerde çalıştı, şu kişi bu projede çalıştı ve ülkeye dönmeye karar verdi) deniyor. Bu kişiler ülkelerine döndükten sonra onları bir kurum karşılıyor.
İşte bizde de böyle bir kurum olsa ve bende oraya gidip; 'Ben ülkeme döndüm, benim şu teknolojileri kurma yeteneğim var. Şu patentlerim var, ben bu alanlarda şunları yapabilirim' diyebilsem. Ama maalesef, böyle koordinasyonu sağlayacak bir kurumumuz yok.
Oysa ben şimdi, samanlıkta iğne arıyorum. Gidiyorum üniversitelere... Tek tek görüşüyorum ve kişisel inisiyatiflerle karşı karşıya kalıyorum. Bana (kadromuz dolu) bile dendi.
İşte bu nedenle, özel teknolojilerle dönmüş insanlara kolaylık sağlanması lazım. Var sayın ki ben bir opera sanatçısıyım. Ülkeme döndüğümde (Beni operaya alır mısınız?) diye sormamam gerekir. Operadan bana (gel) demeleri gerekmez mi?
Şimdi, ben, şu ana kadar önemli bir kurumda çalışmışım ve o kurumdan teknoloji transferi yapmak istiyorum. Bunun tartışılır yanı olabilir mi? Biz bilim adamları bumerang gibi olmalıdır. Bumerang, gider ama sahibine geri döner. Ama geri dönmüyorsa, bunu atan kişi yanlış yapıyor demektir. Atan kişi suçludur. Onun için şimdi ben ülkesine dönmüş bir bumerangım ama beni kimse tutmuyor.''
(AA)