Tiyatro sanatçısı Suna Pekuysal, tedavi gördüğü hastanede vefat etti...
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi yoğun bakım ünitesinde yatmakta olan 75 yaşındaki Suna Pekuysal, bugün yaşamını yitirdi.
*SUNA PEKUYSAL FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...Pekuysal'ın 5 gün önce evinde düşme sonucu kalça kemiği kırılmış ve
hastaneye kaldırılmıştı.
PROF. DR. TELCİ: ''KALP YETMEZLİĞİ SONUCU HAYATINI KAYBETTİ''İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Lütfi Telci, Suna Pekuysal'ın kalp yetmezliği sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.
Prof. Dr. Telci yaptığı açıklamada, kalça kırığı nedeniyle ameliyat edilen Suna Pekuysal'ın ameliyat sonrası genel cerrahi yoğun bakım servisine alındığını söyledi.
''Pekuysal'ın başka bir hastalığına bağlı anatomik yapısı nedeniyle hava temini çok zor bir hasta olduğunu'' ifade eden Prof. Dr. Telci, şunları kaydetti:
''Ameliyattan sonra yoğun bakımda yapay solunum cihazına bağlıydı. Bu cihazı bugün çıkarmayı planlıyorduk. Ancak gece kalp durması oldu. Resusitasyon uygulamaları ile kalp yeniden çalıştırıldı. Fakat sabah Suna Pekuysal'ın kalbi ikinci kere durdu. Yapılan müdahaleler bu sefer sonuç vermedi ve Suna hanım kalp yetmezliği sonucu bugün saat 10.30'da hayatını kaybetti.''
''ONU TİYATRO YAŞATIYORDU, TİYATRO BİTİNCE HAYATI DA BİTTİ''Sibel Ertürk Kurtoğlu - Suna Pekuysal'ın ''Lüküs Hayat'' operetinde 14 yıl aynı sahneyi paylaştığı rol arkadaşı Zihni Göktay, Suna Pekuysal gibi sanatçıların dünyaya çok nadir geldiğini ifade ederek, ''Fenomen, olay bunlar...'' dedi.
Göktay, Suna Pekuysal ile 14 yıl ''Lüküs Hayat'' operetini sergilediklerini, sonrasında Pekuysal'ın rahatsızlığı nedeniyle bıraktığını belirtti.
Uzun yıllar sadece tiyatroda değil, özel hayatlarında da çok iyi dostlukları olduğunu ifade eden Göktay, ''Çok iyi bir ablamdı. Benim, kendi ablamdan daha sık görüştüğüm bir ablamdı. Aile dostluğumuz da devam etti'' diye konuştu. Suna Pekuysal ile 40 yılı aşkın dostlukları bulunduğunu dile getiren Göktay, şöyle devam etti:
''Şehir tiyatrosunda, televizyonda bazı dizilerde birlikte olduk. Tabii çok zor... Kendisiyle ameliyattan 12 saat önce görüştüm. 'Abla geleyim' dedim. 'Gelme, zaten yarın sabah ameliyat olacağım, ameliyattan çıkıp ayılınca gelirsin' dedi. 'Tamam' dedim. Bugün gidecektim, oğlu Ali ile görüştüm. 'Yarın da kalabiliriz, yoğun bakımda, gelme, ben telefon ederim Çarşamba günü filan gelirsin' dedi. Ama bu sabah 11.30'da öğrendim.''
Suna Pekuysal gibi sanatçıların dünyaya çok nadir geldiğini vurgulayan Göktay, ''Fenomen, olay bunlar... Suna Pekuysal'ın başka bir misyonu vardı, Türk tiyatrosunda ve televizyonda. Çok iyi bir komedyendi. Kadından komedyen çok az çıkıyor
Türkiye'de. 50 senede bir çıkıyor. Suna Pekuysal bunlardan bir tanesiydi'' diye konuştu.
TÖREN 24 TEMMUZDAPekuysal'ın işine çok ciddi sarıldığına işaret eden Göktay, duygularını şöyle dile getirdi:
''Annesini kaybetti, beraber oynadık. 2 kız kardeşini, eşini kaybetti, yine sahnede oyununa devam etti. Metanetini kaybetmeyen, çok ciddi işine sarılan, 'Bu iş devam edecek, ne yapalım Zihni, bizim kaderimiz böyle, bunları kabullenelim' derdi. Bazı durumlarda beni de motive ederdi.
Annemi kaybettiğim gün birlikte oynadık, beni teselli etmişti. Şimdi bizi kim teselli etsin diye biz duruyoruz, elimiz ayağımız bağlı.'' Zihni Göktay, 24 Temmuz Perşembe günü Fatih Reşat Nuri Sahnesinde tören düzenleneceğini bildirdi.
ALKAYA'NIN GÖRÜŞLERİŞehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya, Pekuysal'ın çok özel bir oyuncu olduğunu ifade ederek, ''Yeteneklerinden bahsetmekten öteye geçiyorum. Nevi şahsına münhasır denilen, kendisinden başka hiç kimse ile anlatılamayacak türden bir oyuncuydu'' dedi.
Pekuysal gibi bir oyuncunun kaybının, onun temsil ettiği oyunculuk değerlerinin kaybı anlamına geldiğini vurgulayan Alkaya, çok üzgün olduğunu söyledi. Alkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Suna Abla, yaşadığı dönemde, sahneye çıktığı dönemde çok sevildi, seyircinin aşık olduğu bir oyuncuydu. Bilebildiğim kadarıyla sahneye çıkışında antre alkışı alan son oyuncuydu. Çok sevildi ve bunu çok yoğun yaşadı. Hayatının son dönemi fiziksel sorunlarıyla boğuşarak geçti ama bu çok büyük sevgiyi yaşamış olması biraz müsterih kılıyor bizleri.''
''ONLARI BEN EVLENDİRDİM''
Tiyatro sanatçısı Erol Günaydın ise Pekuysal'ın eşi Ergun Köknar ile aynı okuldan mezun olduklarını belirterek, ''Onları ben evlendirdim. Dostluğumuz yıllara dayanıyor. Çok üzgünüm'' dedi.
Günaydın, Suna Pekuysal ve merhum eşi ile 47 yıllık dostlukları bulunduğunu ifade ederek, Türk tiyatrosunun büyük bir çınarını kaybettiğini vurguladı.
Pekuysal'ın yeri doldurulamaz bir sanatçı olduğunu belirten Günaydın, ''Onu tiyatro yaşatıyordu, tiyatro bitince hayatı da bitti'' diye konuştu.
Gazanfer Özcan ise Suna Pekuysal ile tanışıklığının onun 14 yaşında tiyatroya yeni başladığı yıllara dayandığını ifade ederek, çok üzgün olduğunu söyledi.
Pekuysal'ın Türk tiyatrosunun çok önemli oyuncularından biri olduğunu, böyle değerlerin sık gelmediğini anlatan Özcan, ''İşte birer birer gidiyoruz. Hepimizin gideceği yer orası. Çok üzgünüm'' dedi.