kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Temmuz 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Hayalet koku cehenneminde yaşayanlar

Nilgün GEDİKOĞLU - AKTÜEL
Yeni Haber
"Burnuma kötü kokular geliyor" dilimize yerleşmiş bir deyimdir ve bu deyimde "kötü kokular" metaforik anlamda da olsa, dışarıdan gelir. Ama bir hastalık var ki, insanın hayatını cehenneme çeviriyor: "Olfaktor referans sendromu"nda kişi, sürekli kötü koktuğu ve çevresindekileri rahatsız ettiği sanısıyla yaşıyor. Bu psikiyatrik bozuklukta doğru teşhis ve tedaviyle mükemmel sonuç alınıyor.

Koku ve koklamak, gündelik hayatın en büyülü, en şaşırtıcı deneyimlerinden biri. Örnek vermek gerekirse, sevdiğiniz bir kokuyu (parfüm mesela) gece yatarken sürün, kâbus görmeyeceğiniz garanti! Ya da lavanta kokusuLavanta kokusunun uyku kalitesini arttırdığı artık bilimsel olarak da kanıtlanmış bir gerçekTabii bunlar güzel ya da hoş kokuyla ilgili şeyler. Bir de madalyonun öteki yüzü var; kötü koku.

Kötü koku; nahoştan berbata tırmanırken nihai aşamada insanı öğürtecek kadar tiksindirici olabilir. Ahmet Örs Yeni Aktüel'deki bir yazısında, "Yaz geldiğini en belirgin biçimde Kadıköy'de Kurbağalıdere'nin yakınlarından geçerken ya da otobüs, minibüs gibi toplu taşıt araçlarında yolculuk yaparken hissederim. Her iki durumda da iğrenç bir koku burnumun direğini kırar, midem ağzıma gelirse bilirim ki yaza girmişiz" diyor ve yazı "hemcinslerimizin yaydığı iğrenç kokulardiye devam ediyordu. Peki ya Örs'ün hemcinslerinden biriyseniz ama yazısındaki o hemcinslerden biri olmadığınız halde sürekli kötü koku yaydığınızı "sanıyorsanız"?

İşte bu yazının konusu da bu: İnsanın, gerçekte öyle olmadığı halde, sürekli çevresine kötü, iğrenç kokular yaydığına inanması. Yani "olfaktor referans sendromu". "Olfaktor paranoid sendrom" olarak da adlandırılıyor. Genellikle genç erkeklerde görülen bu rahatsızlık 20. yüzyılın başlarında tanımlanmış. Doğru teşhis ve tedaviyle mükemmel sonuç alınıyor.

Koku varsanısı

Olfaktor referans sendromu, bir tür koku sanrısı ya da varsanısı. Bu hastalığa yakalananların hayatlarının cehenneme döndüğünü söylemek lazım. Çünkü bu durumdaki hastalar başkalarının bulunduğu ortamda bulunmak istemiyorlar. Çevresindekileri rahatsız ettikleri duygusundan kurtulamıyorlar. İnsanların hareketlerinden kötü kokudan rahatsız olduklarına dair imalar çıkarıyorlar. Depresyona giriyorlar.

Olfaktor referans sendromunda koku varsanılarının süresi değişken. Beş dakikadan uzun sürüyor ve çoğunlukla da saatler söz konusu. Bu psikiyatrik rahatsızlık hezeyanlı seyretse de, şizofreniden şizofreniden kişilik bozukluğunun olmamasıyla ayrılıyor. Ayrıca şizofrenik hastalarda kötü kokunun başkaları tarafından yaratıldığına inanılıyor genellikle. Oysa olfaktor referans sendromunda hasta, kokunun kaynağı olarak kendisini görüyor. Bundan suçluluk duyuyor ve sürekli diş fırçalamak, durmadan giysi değiştirmek gibi davranışlarla da aslında varolmayan kötü kokunun üstesinden gelmeye çalışıyor. Kimi uzmanlar bu rahatsızlığın obsesif kompülsif bozuklukla bağlantılı olabileceği görüşünde. Bir araştırma serisinde hastalıkla ilgili istatistiksel bilgiler şöyle: 99 vakanın toplandığı seride vakaların yüzde 78'i erkek, içgörü kaybı oranı yüzde 60, hastalığın ortalama başlangıç yaşı 25, koku halüsinasyonu oranı yüzde 75 olarak belirlenmiş.

Tipik bir vaka

İstatistikte de görüldüğü gibi, olfaktor referans sendromu genellikle genç erkeklerde görülüyor. Bu hastaların kişilik özelliklerine gelince; çekingenlik, kendini ifadede zorluk, kendini gözleyip eleştirmede aşırıya kaçma ve takıntılı takıntılı olma, yani obsesyonel özellikler söz konusu. Hastalar, kötü koku yaydıklarını sandıkları zamanlar dışında normal görünüyorlar. Ama koktuklarını düşündükleri zamanlarda sürekli olarak etraflarındaki insanların davranışlarından kendilerinden rahatsız olduklarına dair ipucu çıkarmaya çalıştıklarından içe kapanıyor, sosyal ortamlardan kaçmaya çalışıyor, sürekli yıkanmak, diş fırçalamak ya da kısa aralıklarla giysi değiştirmek istiyorlar. Bu durum yüzünden depresyon neredeyse kaçınılmaz sonuç oluyor ve kimi vakalarda intihar eğilimi, intihar girişimi de gözleniyor.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, koku bozukluğu ya da kötü koku varsanısının başka bir hastalığın yan belirtisi de olabileceği. Koku bozukluğu başka hastalıklara ya da ilaç ve madde kullanımına bağlı olarak da görülebildiğinden tedavinin başarılı olması için koku duyusu bozukluğuna yol açan bütün diğer nedenlerin dışlanması; yani doğru teşhis anahtar önem taşıyor. Bu rahatsızlığın tedavisinde ilaçlarla birlikte bilişsel ve davranış tedavisiyle iyi sonuçlar alındığı bildiriliyor.