Geçtiğimiz günlerde Vatan Gazetesi Spor Müdürü İbrahim Seten'in yazısını okudum. Kendisi, daha rahmetli Hasan Doğan'ın cenazesi cami avlusundan çıkmadan şahit olduğu kulislerden utandığını anlatıyordu. Timsah gözyaşlarıyla 'ah vah' ederken kulis yapanlardan bahsediyordu. Seten'in bu duyarlılığından etkilenmedim desem yalan olur.
Ancak kendisine bu tip insanları henüz fark ettiği için 'Günaydın' diyeceğim. Sadece ona mı? Hayır, futbol ailesi içinden gelip de kafasını kuma gömerek işe yeni uyananlara da... Niçin? Hala itibarın bu tip adamlara olduğunu çözemedikleri için.
Maalesef böyle derin üzüntülü olaylarda bile çok üzülmüş gibi görünüp dizlerini döven, sonra ise cenaze kalkarken kulislerle kendilerine yer arayanların tezgahına geldikleri için. Bunu yapanların en çok üzülen ve de rahmetliye en yakın gibi görünenlerin içinden çıkması, Seten gibi birkaç insanı kahrediyor. Peki kızmak, kahrolmak ya da hakaret etmek problemi çözüyor mu? Şüphesiz hayır. Birkaç münferit ikaz bu kurnazlara yetmiyor.
HASAN DOĞAN EKOLÜ SÜRMELİ Aslında kabahat hepimizin. Ne yapmalıyız?
Kaybettiğimiz erdemli davranışları öne çekerek ve tavır alarak, bu tatlı su kurnazlarını utandırmalıyız. Türk toplumuna ters düşen bu ayıp davranışları, pişkinlerin yüzlerine vurmalıyız. Peki ya bu yeni federasyon seçimleri? Orada alacak pozisyon? Davranış biçimi? Öncelikle Hasan Doğan'la yola çıkanlara söylüyorum; bu gibi adamlara ilk tavır mevcut federasyon üyelerinden gelmeli.
Futbolla pek alakası olmamasına rağmen adamlığı nedeniyle puan kazanan Hasan Doğan ekolüne ilk sahip çıkan onlar olmalı. Aralarından ya bir aday çıkarmalı, ya da Şenes Erzik dışında hiç kimseye yol vermemeliler. Aksi takdirde birçok palavra aday çıkar.
Sonuç? Başarısız Türk sporunun diğer branşları arasına bir de Türk futbolu eklenir.
Yayın tarihi: 19 Temmuz 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/19//bayram.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.