İnsanlar, aileler, holdingler, siyasi partiler ve kulüpler. Fertten başlayıp, orta ve büyük ölçekli tüm topluluklar ve cemiyetlerde başarılı olmanın yol ve kriteri bellidir. Bunların başında da ilişki gelir. Şayet siz başarılı adam, aile, şirket, siyasi parti ya da futbol takımı olacaksanız, buna dikkat edecek ve öncelik vereceksiniz. Aksi takdirde kendi kapılarınız ardına kapanırsanız, yüksek duvarlarınızın gerisinde mutluluk oyunu oynamaya kalkarsanız, işte sonu bu olur.
Evet Beşiktaş'ı kastediyorum. 'Ne alaka? G.Birliği OFTAŞ'a kaybetmenin ilişki ile ne alakası var? Felsefe yapıyorsun' diyen olabilir. Bilesiniz ki onlar skorun
moralden, moralin de ilişkiden etkilendiğini unutanlardır. Maalesef bu yolda Beşiktaş'ta beni umutlandıran Sinan Engin'e rağmen, 2000 yılında '100 Gönüllü 100 Tesis' projesi icra kuruluna aldığım Yıldırım Demirören'e rağmen, bu başarısızlık yaşanmaktadır. Nerede hata?
Dedik ya ilişkide.
Sayın Demirören'in başkanlığa taşındığı süreçteki doğru yol ve yöntemi, başkan olunca terk etmesinde. Evet aynen böyle. Maalesef Sayın Başkan hedefe ulaşan insanların tutulduğu hastalığa biraz da etrafın rüzgarıyla daha erken tutuldu.
EN GÜZEL ÖRNEK SEBA Bence unutmamalıydı, padişahın bile ardından
'Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var' diye bağırttığını. Unutmamalıydı, spor, sanat, siyaset ve kulüpçülüğün sürekli ilişki gerektirdiğini. Beşiktaş başkanının cenazede, düğünde iyi ve kötü günde de mutlaka bulunması gerektiğini. Ve her şeyden önce tevazuyu.
Kim gibi mi? Tabi ki Süleyman Seba gibi. Tabi ki Serdar Bilgili gibi. Başarısızlıkta bundan başka neden yok mu? Olmaz olur mu! Var mutlaka ama en önemlisi ilişki, iletişim ve koordinasyon. Ya gerisi? Gerisini de kendileri sıralasın.
Yayın tarihi: 17 Nisan 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/17//haber,F199F844086A425299E495C4A0E3A53D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.