Tatil konusundaki yeni, mutluluk ve enerji verici sloganımı buldum: 'Böl ve yaşa, böylelikle keyfi uzat!' Haydi itiraf edin; yıl boyu yazın yapacağınız tatili düşlüyorsunuz. Zamanı geldiğinde alışverişler yapılıyor, bütçe denkleştiriliyor, valizler hazırlanıyor ve cümbür cemaat yola çıkılıyor. Sonuçta-çoğunluk-kendinizi bin kişilik bir ordunun ortasında yeni bir savaşın içinde buluyorsunuz. Yemekte kuyruk, plajda şezlong arayışları, akşam ne yapacağız programları derken dönüşte kendinizi gidiş yolundan daha yorgun hissediyorsunuz. Oysa cumadan bir küçük çantaya bir şeyler atıp, bir yerlere gideceğini bilmek iyi geliyor insana. Havanız değişiyor, sürekli yeni bir yer görmüş ve yaşamış oluyorsunuz. Belki yeni insanlar tanıyorsunuz. Anılar çoğalıyor anlayacağınız. Ama tatil moduna girenler; direkt gittikleri yere de yerleşme ve yerleşirken de genleşme kararındalar... Plaja inenlerin elleri kolları dolu mu dolu. Bir de şu sezlong kapma yarışı var ki; inanın İstanbul'daki hayattan daha stresli bir durum! Kadın, plaja geliyor, bir gün önce uzandığı şezlongu göremeyince görevliye "Benim yerimi niye ayırmadın? Ne yapacağım ben şimdi?" diye nazlanıyor. Ön sırada yer bulunamayınca hava sönüyor. Akşamları erkekler restoranın en havalı ve manzaralı masasının peşine düşüyor. Yani herkes kendi 'ağırlıklarıyla' tatile çıkıyor. Eh, tatil mi oluyor siz karar verin artık...
Bugünkü Tüm Yazıları
Tatil dediğiniz nedir ki?
Yayın tarihi: 1 Temmuz 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/01/gny/baliksirti.html
Tüm hakları saklıdır.