Fenerbahçe ile Oyak Renault benzerliği

Türkiye otomotivde ne yazık ki Güney Kore olma başarısını gösteremedi. Otomotivde bir marka yaratamadı. Otomotiv sektörüne Türkiye ile aynı anda adım atan Güney Kore'nin yarattığı markalar ise bugün otomotiv dünyasının önemli oyuncuları arasında yerini aldı.
Ama Türkiye'de boş durmadı. Kendisine ait bir marka yaratamasa da otomotiv dünyasında önemli bir yere sahip oldu. 1960'lı yıllarda montaj üretimle işe başlayan Türk otomotiv sanayisi, özellikle ticari araçta Avrupa'nın üretim ve ihracat üssü haline geldi.

TEB'in Otomotiv Raporu
Türk ekonomisinin lokomotifi ve ihracatın bir numarası olan otomotiv sektörüne, marka olamama eleştirisi her zaman yapılır. Ancak, TEB'in (Türkiye Ekonomi Bankası) Otomotiv Sektörü Gelecek Stratejisi Sonuç Raporu'nda yer alan bir yazı bu konuda bugüne kadar karşılaştığım en iyi yorumdu. Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Otomotiv Komisyonu Başkanı Halil Akgül, Fenerbahçe'nin Sevilla ile yaptığı maçtan yola çıkarak Türk otomotiv sanayisinin içinde bulunduğu duru mu özetliyor. Akgül'ün ilginç konuşması şöyle:
"Türk otomotiv sektörü diyoruz; ama bakıyoruz Türk markası var mı? Yani bütün yatırımlar yabancı ortaklı. Fenerbahçe maçını seyrederken düşündüm. Fenerbahçe büyük bir başarı sağladı. Bakıyoruz futbolculara Mehmet Aurelio Oyak Renault, Gökçek Vederson Ford Otosan ; ama sonuçta Fenerbahçe bir Türk takımı. Otomotiv sanayine baktığımız zaman, ana sanayide de yan sanayide de hep yabancı oyuncular var. Ama sonuçta o, bu ülkenin sanayisi ve onun başarısı hepimizin başarısı olacak. Bu yüzden onun kalıcılığını sağlamamız lazım."
Akgül, haklı. Bugün belki bir Türk markamız yok. Otomotiv sanayisinde yabancı oyuncular var . Ama sonuçta otomotiv bizim ülkemizin sanayisi. Aynı şekilde Fenerbahçe'nin Türkiye'nin takımı olması gibi... Artık geriye değil, ileriye bakıp, marka olmadan neler yapılabilir onu bulmak lazım.