Siyasete dönmeyi düşünmüyorum

* Muğla'ya özellikle mi atandınız?
Türkiye'nin Batı'ya açılan penceresi dediler. Bir anlamda Batı'ya da mesaj olur diye düşündüler.

* Zorluklar yaşadınız mı?
Zorlukları yerel düzeyde politikacılarla yaşadım. Onların bazı alışkanlıkları var. Siz uyarsanız geçinirsiniz, uymazsanız sürtüşmeler olur. Benimki de sürtüşme oldu. Ama diğer zorluklar benimle ilgiliydi. Çünkü erkekler için düzenlenmiş bir sistem. Etrafınızdaki müdürler erkek, şoförünüz erkek, gittiğiniz yerlerde size karşılayanlar erkek... Gittiğim köylerde bakıyorum, kadınlar çok merak ediyor, bir kadın vali gelmiş diye. Paylaşmak istiyorlar, gözlerindeki o sevinci ve neşeyi görüyordum. Ama perde arkalarından bakıyorlar. Bir gün dayanamadım, muhtara dedim ki "Kadınlar nerede, neden yoklar." Muhtar da "Kimisi tarlada kimisi de evde" deyince "Bundan sonra geldiğimde önde kadınları görmek istiyorum" dedim. Ondan sonra kadınlar hep toplantılara geldi. Bir toplantıda da hep arka sırada oturuyorlar, erkeklerle yer değiştirerek en öne aldım. Çok gururlandılar. Kadın yöneticilerimiz olmadığı için mekânlarda kadın eksikliği oluyor.

* Yeniden siyasete dönmeyi düşünüyor musunuz?
Yeniden seçilemediğim zaman çok üzüldüm. Seçimlerde Muğla'dan alınarak Kocaeli'ne verildim ve ikinci sıraya koydular. Bu politik hataydı. Şimdi kendime "Niye kabul ettim?" diye kızıyorum. Avrupa Konseyi'nde önemli görevim vardı, ilk defa bir Türk'ü komisyon başkanlığına getirmişlerdi. Aynı şey Gülsün Bilgehan'a yapıldı. O da Avrupa Konseyi'nde çok da önemli bir görevdeyken Deniz Baykal yolunu kesti. Politikacılarımızı da, politikalarımızı da ileriye dönük belirleyemiyoruz. Yeniden siyaseti düşünmüyorum ama yeni bir oluşum olursa belki. Şu anda içinde yer almak istediğim kadrolar yok.