Tabu yalnızca bir oyun ismi değil

Tabular, konuşulması ve tartışılması en zor konuların başında geliyor. Irkçılık, cinsiyet, şiddet, asker gibi insanların dokunulmazlarını ifade eden tabular, toplumun dokunulmazlarına dönüşüyor. Tabu denince genel olarak Türkiye'de pek çok dokunulmaza rastlamak mümkün. Kamuoyunun yakından tanıdığı isimler kendi tabularını anlattı.

Özgür bir insanım
Ben özgür bir insanım. O yüzden de hiçbir tabum yok. Ama 'tabum yok' demek bile özgürlüğümü kısıtlar. Tabu benim içimi cıvıldatacaksa, ileride beni mutlu edecekse neden olmasın... Belki benim de ileride bir tabum olabilir...

Tabularım silah, siyaset sigara!
Ben kendime bir yasak koyduğum zaman, onu bozmam. Akşamları dışarıya çıkmıyorum. Bu üçdört yıldır uyguladığım bir yasak. Ailem benim için çok önemli. Aile adıma bir gölge dahi düşsün istemem. Bu nedenle tüm hayatımı buna göre düzenlemeye çalışırım. Siyasete, sigaraya ve silaha karşıyım. Bu konularla ilgili halkla ilişkiler programlarına girmem, iş yapmam. Bu yasağı 20 yıldır uyguluyorum. Siyaset yasağı Mardin Ailesi'nde 12 asır önce çıkmış bir yasaktır. Yemin edilmiştir bu konuda.

Herkes biraz oyuncu
Benim hiçbir zaman tabum olmadı. İşim icabı tüm insanları anlamakla ve hoş görmekle yükümlüyüm. Herkesin bir insani tarafı vardır, olmamasına imkan yok. O yüzden hayatım boyunca tabu falan oluşturmadım. Benim işim herkesi anlamaya çalışmak ve herkesin de işinin biraz bu olması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü herkesin biraz tiyatrocu ve oyuncu olduğunu biliyorum ama tıpkı kendim gibi daha iyi oyuncu olmalarını istiyorum.

Tabularla mücadele ettim
İnsanlık tabularla mücadele sürecinde ilerlemeler kaydetmiştir. Bugün vardığımız birçok özgürlüklere bu mücadeleler sayesinde sahip olduk. Fakat bir İslam ülkesi olarak dini tabularla halen tutuklu haldeyiz. Ait olduğum aileden, toplumdan gelen, fark etmeden bana yerleşmiş birçok tabuyla uzun süre mücadele ettim. Bir sanatçı olarak muhalif tavrımın temel noktası budur. Ben Osmanlı örf ve adetlerine çok uygun yaşamış ama modernitenin gereklerini de yerine getirmiş muhafazakar bir aileden geliyorum. Evde beş vakit namaz kılınırken, salonda nü heykel vardı, resim yapılırdı. Atatürk cumhuriyetinin gençliği olarak, Atatürk devrimleri bizim için tartışılmazdı. Buna karşın babam Atatürk karşıtıydı. Babam cumhuriyetin tabularına karşı çıkarken, bütün hayatının yalnızlaşmasını göze alarak hiçbir dini tabuyu sorgulamadı! Bugün bizi zorlayan üç mesele var; din, cinsellik ve vatan kavramı. Bunlar aynı zamanda kişisel tabularımız. Tabular sorgulanmalı.

Başkalarının kurallarıyla kendiniz olamazsınız!
Kendini bilen birisi için, hayatı kendi kurallarıyla yaşamak en doğrusu. Bence toplum kurallarıyla yaşamak, tek tip insan olmamızı gerektiriyor oysa bu mümkün değil ve bu baskı kendimizi tanımayı veya kendimizi yaşamayı zorlaştırıyor. Ben hep kendi hislerimle yaşıyorum. Amacım hep kendim olabilmek. Başkalarının kurallarıyla kendiniz olabilmek imkansız. Bastırılan duygular elbet bir gün su yüzüne çıkar. Herkes öyle ya da böyle bir gün kendi tabusunu yıkıyor bence. Bunu ne kadar erken başarırsa insan o kadar anlayış, güç kazanıyor ve pozitif biri oluyor.

Tabularımı tek tek yok etmek beni rahatlattı
Tabularla ilgili olarak genel cevap verebilirim. Çünkü başımın belasıydı tabular... Tek tek yok olmaları beni zihin anlamında çok rahatlattı. Daha aydınlandım diyebilirim... Hayat benim için çocukluğumdan beri bir anayoldan ibaretti. Yoldan çıkmam, ölüm gibi bir şeydi, çünkü öyle öğrettiler! Anayoldan her çıktığımda aslında korkulacak bir şey olmadığını anladım...

Benim tabum ensest
Benim tabum ensest. Ancak, mesela 'Angels and Insects' romanında olduğu gibi bazı tabular çok çekici hale getirilip sunulabiliyor. Ne de olsa edebiyatta çok keyifli olan şeyler hayatta mide bulandırıcı olabiliyor. Totemler de tabular da hep merak uyandırdığı için sürekli olarak bize sunuluyor. Belki de pek sorun yaşamadığım için tabulara pek önem vermedim. O yüzden hayatımda daha çok totemleri düşünmüşümdür.

Bana dayatılan cinsel kimliği yıkabildim!
Aslında tabular, insana öğretilen ve dayatılan olgulardır. Toplumsal boyutları vardır. Benim bir tabum yok. Fakat öğretilen ahlak, namus, mahremiyet gibi şeyler benim için de önemliydi ama ben zaman içinde çok sorguladım. Zaman içinde değişimler de oldu. Mesela namus, iffet... Namus direkt olarak kadın ve kadının bedeni üzerinden şekillenen bir kavram. Bana zorla dayatılan cinsel kimliği yıktığım söylenebilir. Yani biyolojik olarak erkekken, beden değiştirip kadın olmam.