Babası gibi bir 'Ender' çıkarsa Neslişah'ın evlenmesini isterim!

Gülşah Alkoçlar hem başarılı bir iş kadını, hem de iyi bir anne. Uludağ'daki Hotel Alkoçlar'dan sonra bu yıl ilk kez deniz kenarına inen Alkoçlar Ailesi, artık misafirlerini Bodrum'daki yeni otelleri La Boutique Alkoçlar'da ağırlıyor. "Bodrum'da ev kiralayacağınıza gelin bende oda kiralayın" diyen Gülşah Alkoçlar'la Swissotel'in bahçesinde buluşup; yeni otelini, annesi Hülya Koçyiğit'le ilişkisini ve kızlarını konuştuk...

* Bugüne dek hep kış turizmiyle uğraştınız. Şimdi Uludağ'dan Bodrum'a iniyorsunuz...
Çok istediğimiz bir şeydi yazlık turizme el atmak. Neresinden girersek doğru bir şey yapmış oluruz derken, bu butik otel projesi belirdi. 60 gün gibi kısa bir sürede orijinalinde 60 oda olan bir oteli, 33 suitlik bir otele dönüştürdük. Eminim Uludağ'da getirdiğimiz sesi, Bodrum'da da getireceğiz.

BODRUM DA AÇIK, ULUDAĞ DA!
* Alkoçlar Uludağ şu an kapalı mı?
Hayır, ilk defa bu yaz açtık oteli. Yazın da birtakım kamplar oluyor. Artık eskiye nazaran yazları daha hareketli Uludağ. Çok da talep vardı. Bodrum'la Uludağ arasında bölünmüş durumdayız. Çok yoğunuz.

* Eşiniz Ender Bey'le iki otel arasında mekik dokumaktan çok fazla görüşemiyorsunuzdur herhalde...
Aynı binanın içinde bile birbirimizi göremiyoruz. İkimizin görevleri farklı. Sadece yemekte birbirimizi görebiliyoruz. O zaman da birbirimize rapor verip, dağılıyoruz.

HENÜZ HAM!
* Kızlarınız Neslişah ve Aslışah size yardım ediyor mu?
İlgileniyormuş gibi yapıyorlar ama bana bizi kandırıyorlarmış gibi geliyor. Çok fazla ilgilendiklerini söyleyemem. Neslişah zaten bir yerde çalışıyor, işini bırakıp gelemez. İşine çok sadık, tam bir görev insanı.

* Böyle bir görev insanından siz faydalanamıyorsunuz yani...
Ne kadar iyi olurdu değil mi? Ben bekliyorum; biraz pişsin, ondan sonra alacağım yanıma. Daha ham şu anda. (Gülüyor)

* Siz ne zaman tatil yapacaksınız?
(Gülüyor) Uludağ sezonluk olduğu için bugüne kadar hep kışın çalışır, yazın tatil yapardık. En azından ben yapardım. Ama ben çok arandım, çok fazla konuştum, çok istedim. Sonunda da; 'Al sana, yazın da çalış' dediler işte! Aslında benim aradığım da buydu. Hayatımdan memnunum yani. İş temposunu hiç düşürmeden çalışmayı seviyorum. Hayatımdaki temponun düşmemesi lazım.

* 21 yaşında bir kız annesi olarak, bu kadar yoğun bir tempoda çalışmanıza rağmen çökmemeyi, bu kadar genç kalmayı nasıl başarıyorsunuz?
Bunun sırrı; mutlu bir aileden gelip, mutlu bir evlilik yapmak. Huzurlu bir ortamda büyümüş olmak, komplekslerden arınmak, işinle ilgili olmak ve ruhunu tatmin etmekte yatıyor. İnsanların güzellikleri tatmin olmalarından geliyor. Mutlu olunca; yüzünüze de yansıyor.

İNSANIN KADERİ GÜZEL OLSUN!
* 'İnsanın kendi değil, kaderi güzel olsun' diyorsunuz yani...
Hakikaten öyle; kaderiniz güzel olsun. Ben şanslıyım çünkü çok iyi ahlak anlayışı olan, mutlu bir anne-babanın çocuğuyum. Hayat arkadaşımı çok erken yaşta seçtiğim zaman büyük eleştirilere maruz kalmıştım. 'Bu evlilik yürümez, ikisi de çok gençler' demişlerdi. Ama şanslıyım ki çok mutlu bir evliliğim var. Ender'le iyi anlaşmamız ve ortak bir iş yapıyor olmamız da çok güzel.

* Kızınız Neslişah bir röportajında, 'Annem erken evlenmiş ve çok mutlu. Ben de erken evlenebilirim' demişti...
Evet, aynen öyle düşünüyor. Hatta yakınımdakiler, 'Seni çok yakında kayınvalide olarak görürsek şaşmayız' diye benimle dalga geçiyor. Ama ona her zaman, 'Bu bir şanstı, babanla biz anlaştık. Herkes böyle olacak diye bir şey yok' diyorum. Tabii bizim gibi örnekler var ama biz istisnayız. O nedenle Neslişah'a öncelikle okulunu bitirmesini, mesleğinin sahibi olmasını söylüyorum. Ondan sonra çok inandığı, sevdiği, bütün bir hayatı paylaşabileceğine emin olduğu biriyle evlenebilir. Bunun bir yaş limiti vardır diyemem, çünkü kendim örnek teşkil etmiyorum onun için. Ama o çok sıcak bakıyor evliliğe. Zannediyor ki; bütün evlilikler annesinin ve anneannesininki gibi.

* Siz erken evlenmesini ister misiniz?
Karşısına babası gibi bir 'Ender' çıkacaksa; evet isterim. Karşısına Ender gibi ender rastlanan biri çıkacaksa isterim yani. Ama çok zor. (Gülüyor)

* Ender Bey ne düşünüyor bu konuda?
Ender bir dönem, 'Ben düğüne gelmeyebilirim' bile dedi. Yani o kadar tepki gösteriyor bu konuya. Kızlarını paylaşmak bir baba için çok zor tabii. Annemle babam da Ender'e bıyıkaltından gülüyorlar. Ender çok konuşmuyor bu konuda. Herhalde böyle bir durum gerçek olduğunda, son noktayı koymayı bekliyor. (Gülüyor)