Gündüz programları, RTÜK baskısıyla ucuz magazinden reyting sağamadıkları için bugünlerde ekmeklerini üçüncü sayfa haberlerinden çıkarıyorlar. Magazin müdürlerini ya da sahne sanatçılarını Komiser Colombo tavrıyla iz sürerken izlemek doğrusu pek eğlenceli oluyor. Ama özellikle namus meselelerinde bizim milletin gözünü çoğu zaman "kan" bürüdüğü için canlı yayınlarda ağızlardan çıkan laflara hakim olmak, emekli Malkoçoğlu'nun huysuz atına söz geçirmesi kadar olanaksız hale geliyor. Pazartesi sabahı Seda Sayan'ın Kanal D'deki programına bir adamcağız çıktı. 51 yaşındaki karısını, 59 yaşındaki aşığının koynunda yarı çıplak yakalamış. Bu anı "ölümsüz kılmak" adına da görüntüyü kamera ile tespit etmiş... Vay ki ne vay!.. Eskiden bunları dört duvar arasında konuşmak bile ayıp sayılırdı. Şimdi aldatılan kocalar neredeyse boynuzlarının arasına dev ekran kurdurup, olan biteni kamuoyuyla "anında" paylaşacak hale geldi. Neyse, konumuz bu değil. Adam canlı yayında aldatılma detaylarını anlatırken, eşi de canlı telefon bağlantısı ile olaya müdahil oldu ve zaten film de burada koptu. Kadın, adeta sinir krizi geçirip, en edeplisi "O...pu" ile başlayan cümleleri birbiri ardına sıraladı. Sunucu Seda Sayan ise, "Aman dur, yapma bacım" diyene kadar, olan oldu. İşin daha da vahim tarafı ise kızgın kocanın, karısına "intihar etmesini" salık vermesiydi. Koca, "Kendi cezasını kendi versin artık" dediğinde, tüylerim diken diken oldu. Seda Sayan can havliyle müdahale edip, "Lütfen böyle söylemeyin. Bu ülkede hukuk var, adalet var. Kimse, kendinin ya da bir başkasının cezasını veremez" diyerek, yayıncılık sorumluluğunu yerine getirmeye çalıştı. Ama ne var ki, canlı yayında söylenen her söz, diş macunu gibiydi. Bir kere tüpten çıktı mı, geriye tıkmak imkansızdı!
Yayın tarihi: 21 Haziran 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/21/gny/aytug.html
Tüm hakları saklıdır.