Laçin Akçal (solda) henüz 16 yaşında. Sibel Hatipoğlu (sağda) ise 21 yaşında ve Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü öğrencisi.
Bizim deniz kızları
Yaşları 14 ile 21 arasında değişen on sporcu; payetli mayoları ve güzel yüzleri ile birer denizkızını andırıyor. Senkronize Yüzme Milli Takımı, Türkiye'de geçmişi dokuz yıl öncesine dayanan bu sporu, yaşatmak için canla başla çalışıyor..
Türkiye'de su balesi yapıldığını, hatta bir milli takımımız olduğunu biliyor muydunuz? 1999'dan bu yana bir Senkronize Yüzme Milli Takımı var. Aynı yıl kurulan federasyonun önayak olmasıyla milli takım, 'İstanpool 1999' organizasyonunda ilk kez yarıştı. Son iki yıldır da Avrupa Şampiyonası'nda finale kaldı. Kendi çabasıyla ayakta durmaya çalışan 14 ile 21 yaşları arasındaki 10 sporcumuzun yer aldığı milli takıma, Türkiye'de senkronize yüzme deyince akla gelen iki isim; Gülcan Özdilen ve Yıldız Kavaklıoğlu antrenörlük yapıyor. Takımın yetenekli genç sporcuları haftada beş gün çalışıyor; bir buçuk saat kara, iki saat de su antrenmanı yapıyor.
AVRUPA KORKUYOR
Burhan Felek Spor Tesisleri'nin 'talihsiz' havuzunda her gün antrenman yapan, umutlarını hiç kaybetmeyen ve tüm olumsuzluklara rağmen ideallerinden vazgeçmeyen takımın genç sporcuları, Darüşşafaka'nın Çetin Berkmen Spor Tesisleri'nde Marie Claire dergisine poz verdi ve yaşadıklarını anlattı.
Laçin Akçal-16 (Lise ikinci sınıf öğrencisi): "Sanat ve sporun birleştiği tek spor dalı olması senkronize yüzmeyi özelleştiriyor. Türkiye'de çok az kişi yapıyor bu sporu ve özel şeyleri özel insanlar yapar."
Başak Özer-20 (Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencisi-Çevre Koleji'nde antrenörlük yapıyor): "Olimpiyatlara girmeden bu sporu bırakmayacağım. Sadece bir ay çalışarak Bayanlar Avrupa Şampiyonası'nda finallere kalmamız çok büyük bir başarı. Türkiye'de gerçekten çok yetenekli kızlar var ve önümüz çok açık. Zaten son Avrupa Şampiyonası'nda 'Türkiye'den korkuyoruz' demeleri nasıl geliştiğimizin de bir göstergesi."
Sibel Hatipoğlu-21 (Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü öğrencisi-Antrenörlerden Gülçin Özdilen'in kızı): "Annem büyükleri çalıştırıyordu. Ben de özendim onlara, bu spora başladım. Ama başta annem istemedi. Öğretmenler istemez ya kendi çocuğunun öğrencisi olmasını..." (Marie Claire)
Yayın tarihi: 21 Haziran 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/21/gny/haber,0EF259AE76BA4F7AA21911C364D96F98.html
Tüm hakları saklıdır.