Cazı paketleyip torbaya koydular

Caz müziği ile uğraşmak ya da caz müziği dinlemek için gerçekten gönül bağı gerekiyor. Duygusal bir bağ bu, eskisi yenisi bu işin içindekilerin geldiği son nokta bu. Sevmeden, kendini eğitmeden, kulağına güvenmeden olmuyor bu iş. Gençler arasında bütün zorlukları göğüslemeye hazır olanları görünce seviniyorum. Elif Çağlar bunların başında. Elif, genç ve başarılı birçok müziyen gibi Bilgi Üniversitesi kökenli. Ustalar onun hamurunu iyi keşfetmiş. Vokal ve ses tekniğinin yanı sıra sıcak, cana yakın kimliği sahneye yansıyor. Bu aralar işleri oldukça yoğun. Ve şimdi sıkı durun bu kez sevindirici bir haberim var. Evet, caz dünyasının en kıvırcık saçlı, en sempatik sanatçısı Elif Çağlar hayatının en önemli projesine imza atıyor, evleniyor. Peki kiminle? Yine kendisi gibi müzikle uğraşan Türkiye'nin sıkı DJ'lerinden Bahadır Mutlu ile ve 14 Haziran'da.

MADEM GENCİZ, CAZI SEVDİRİRİZ
Elif'le evlilik, caz müziği, gençlerin durumu ve projeleri üzerine sohbet ettik. Amerika'dan döndükten sonra bir süre bocalamış. Hatta bunu "Bunalımlı bir dönem yaşadım," diye anlatıyor. New York'ta uzun bir süre cazla iç içe yaşayınca Türkiye'de bunalıma girmesi normal diye düşünürken, iki elini havaya kaldırıp zafer işareti yaparken kullandığı parmaklarını bitiştirip aşağı yukarı oynatarak tırnak içinde işareti yapıyor ve devam ediyor: "Ama sonradan 'Hooop,' dedik. Bizler madem genciz, şartları biz oturtacağız, cazı biz sevdireceğiz, gerekli emeği ve önemi biz vereceğiz. Doğru düzgün çalışıp çıtayı yükseltme kararı aldıktan sonra her şey yolunda gitmeye başladı. Bir yandan ders alırken bir yandan ders vermeye başladım. Cazın dışında hip hop ve R&B tarzı müzik yaptığım arkadaşlarım var. Cem Tuncer ve Kerem Türkaydın ile birlikte kurduğumuz Curly Trio'nun dışında vokalist olarak katıldığım projeler de hayli vaktimi alıyor." Evlilik, müzik derken bütün bu hengamenin içinde Elif Çağlar'ın bir de elektronik müzikle ilgili projesi var. Caz müzisyeni olan dört arkadaşı ile birlikte hazırlandığı bu projeye nasıl başladığını şöyle anlatıyor: "Elektronik müziğe ilgim aslında New York'ta başladı. Ufak tefek bilgisayarda bir şeyler yazıp çizdikten sonra küçük bir grupla bunları New York'ta çaldık, çok başarılı bir konser oldu. O yüzden cazla elektronik müziği nasıl yan yana getirebilirim diye arayışlar içindeyim." Caz müziğini "Çok eğlenceli," diye yorumlayan Elif Çağlar, cazdan kopmasının mümkün olmadığını vurguluyor: "Caz söylemekten büyük zevk alıyorum. Bazı parçalar var, onları ustaların söylediği gibi güçlü söylemek istiyorum. Kendi yaptığım parçalar biraz daha deneysel galiba. Sololarım farklı oluyor, şarkının arasında ufak bir çığlık, ufak bir fısıltı olabilir. Bir süre önce Pablo Neruda'nın bir şiirini okudum sahnede, keman solo yapar gibi sesler çıkardım. Sahnede ne istiyorsam ne hissediyorsam öyle davranıyorum. Şöyle söylüyorum, böyle söylüyorum diye bir tarzım yok." Elif, haklı olarak caz müziği canlı dinlemenin CD'den dinlemekten keyifli olduğunu vurguluyor. "Artık caz müziği yapanların o anına şahit olmak istiyorum. Caz sadece Türkiye'de değil dünyada bile popüler olmadı. Bazen cazı sevdirmek adına yapılanlar da hoş değil. 'Şu kadın hoş görünüyor, şu kadına caz söyletelim, şöyle imaj yapalım, bu adam caz çalsın, şu adam trompet çalsın,' derken cazı paketleyip torbaya koydular. Ama biraz beynini çalıştırmak isteyenler, müziği öğütüp atmak yerine tadını çıkarma farkındalığına sahip olanlar, eninde sonunda caza yöneliyorlar." - Son soru: Türkler caz dinlemeye alışıyor mu? - Cevap: (Eller havada, zafer işareti yaptığı parmaklarını aşağı yukarı oynatıp tırnak işareti yapıyor)