Caz büyük bir okyanus ama...

Ürkek, çekingen, saygılı ve cesur... İpek Dinç caz dünyasının belki de en gençlerinden. Henüz öğrenci, İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği son sınıfında demir atmış. Bana söz verdi, bu yıl okulu bitirecek, ama pek öyle gözükmüyor, alttan kalan biraz dersi var. Ve şimdilik kendini caz müziğine kaptırmış gidiyor. İpek için şarkı söylemek bir tutku. Şarkıcılık denemelerine daha ortaokul sıralarında başlamış. "Annem ve babam caz dinler. Ben de dinlerken, şarkıları öğrendim ve söylemeye başladım," diyerek caz şarkıcılığı serüvenine nasıl çıktığını çekingen ancak ''Benim müzik eğitimim yok," diyecek kadar da cesur ve içtenlikle anlatıyor:

DOĞUŞTAN YETENEKLİ
''2005 yazında Yeşilyurt Spor Klübü'nde cuma akşamları şarkı söylüyordum. Çok amatörceydi bu yaptığım. Tesadüfen İlham Gencer ile tanışmamla başladı caz şarkıcılığı serüvenim. Bir anda birlikte çalışmaya başladık. Ertesi yıl Nardis'in caz vokal yarışmasına ve İstanbul Caz Festivali'nin genç caz yarışmasına katıldım. İkisinde de finale kaldım. Şimdilerde ayrıca Selçuk Sun ile çalışıyorum. İlham Bey bana çok müdahale etmiyor, genelde benim yaptığımı seviyor. O da bu konuda eğitim almamış, bu nedenle beni kendisine çok yakın buluyor. Kendini ve beni doğuştan yetenekli olarak kabul ediyor. Selçuk Sun daha eleştirel, bana daha çok yol gösteriyor. Selçuk Sun ile çalışmaya başladıktan sonra sesimi kullanmam, parçalara yaklaşımım değişti."

HAYAL KIRIKLIKLARI
İpek Dinç şan dersi almıyor, şimdilik tamamen mevcut yeteneğiyle yol alıyor: "Nota biliyorum ama bir partisyona bakarak şarkıyı söyleyemem. Şarkıyı notayla değil, duyarak dinleyerek öğreniyorum," diyor. Doğrusunu isterseniz, 20'li yaşını aşalı henüz birkaç yıl olmuş bu genç caz şarkıcısının bu samimi sözleri beni etkiledi. İpek'in eğirisi yok, doğrusu çok. İçinden ne geliyorsa süslemeden anlatıyor. İpek Dinç caz dünyasındaki kısa yolculuğunda hayal kırıklıkları da yaşamış. Gençlerin caz müziğine çok sıcak bakmadıklarını söylüyor. Hatta arkadaşlarının bile kendisini nadiren dinlemesinden şikâyetçi. Deneyimleri şimdilik caz şarkıcılığını profesyonel olarak yapıp yapmayacağı konusunda kafasında kuşkular yaratıyor:

KÜÇÜK BİR CAMİA
"Çok küçük bir camia burası, bir noktadan sonra çalanları, söyleyenleri, dinleyenleri, herkesi tanıyorsunuz. Ben bu işi tamemen cazı sevdiğim için yapıyorum. Şimdilik bu işi meslek olarak yapmayı düşünmüyorum; caz iyi bir hobim olsun istiyorum. Çünkü, caz büyük bir okyanus ama Türkiye'de maddi açıdan çok fazla getirisi yok. Kendimi garantide görmüyorum. Hayatın ekonomik yanını hallettikten sonra, cazı hobi olarak yapınca daha başarılı olacağıma inanıyorum." Evet, İpek Dinç caz şarkıcılığına mesafeli yaklaşıyor gibi görünse de şu aralar cazın Kâbesi Berklee'nin kapısını aralamak için uğraşıyor. Yolun açık olsun İpek...