Et kokarsa tuzlarız...
Ya tuz kokarsa?.
Anayasa Mahkemesi, anayasanın 148 ve 153'üncü maddelerini ihlâl etti. 148. maddeye göre, Mahkeme, anayasa değişikliklerini sadece
şekil yönünden inceleyebilir. Şekil yönünden incelemenin ne anlama geldiği de kanunda açıkça belirtilmiştir:
Oylama nisabının tutup tutmadığına, iki müzakere arasında yeterli sürenin verilip verilmediğine bakılır. Bu açık hükme rağmen, Anayasa Mahkemesi, anayasa değişikliğini iptâl etti;
esasa girdi . Gerekçe olarak da, anayasanın
"değişmez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez" 2. maddesine (laiklik ilkesine) aykırılığı gösterdi.
Başörtülü kızların üniversitede okuması, laiklik ilkesine aykırıysa, dünyanın bütün üniversitelerinde böyle bir yasak bulunmadığına göredemek -
vah vah-Türkiye'den başka laik bir ülke kalmadı.
Ya sadece, Türkiye
"laiktir ve laik kalacaktır" ya da bir ihtimal
"tuz kokmuştur." Anayasanın 153. maddesinde de,
"iptâl kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz" deniliyor. Ama Anayasa Mahkemesi açıkladı. Aynı maddede,
"Anayasa Mahkemesi, kanun koyucu gibi hareketle yeni bir uygulamaya yol açacak şekilde hüküm tesis edemez" düzenlemesi de mevcut.
Bu suretle, iptâl kararının Meclis iradesinin tam tersine bir sonuç vermemesi isteniyor. Ama nafile... Meclis yasağı kaldırıyor; Anayasa Mahkemesi yasak koyuyor.
Ne güzel demiş atalarımız:
"Et kokarsa tuzlarız... Ya tuz kokarsa?" Kimse düşünememiş ki, Anayasa Mahkemesi anayasayı ihlâl ederse ne yapılacak diye?
Yayın tarihi: 7 Haziran 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/07//ilicak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.