"Bölücüye karşı" diye esastan bölücülük yapmaya hazır, genellikle genç bir kitle var.
Türkiye'nin ruhen, zihnen bölünmesinde,
"beni kışkırt" diye alesta bekleyip
"karıştırıcı" linçlere koşturabilen.
Maalesef Adapazarı, maalesef Sakarya bu konuda ısrarlı.
Kentte, küme düşmüş İstanbulspor'a karşı alınan yenilgiden sonra gerilen genç sinirleri belki de birileri bir linç kuşatmasına daha kolayca kattı.
Onlara basit, küçük bir şey hatırlatayım; Türkiye'nin her şeye rağmen nasıl
"bir" olabildiğine dair.
Ligde rakipleri olan, belki playoff'ta eşleşecekleri, yıllardır kimi deplasmanda
"PKK dışarı" bağrışlarının muhatabı Diyarbakırspor'un kulüp tesisleri kimin adını taşıyor, biliyorlar mı?
Ali Gaffar Okkan. Diyarbakır'da hâlâ karanlık yönleri olan suikastta, resmi açıklamaya göre (karışık örgüt) Hizbullah çapraz ateşiyle öldürülen Emniyet Müdürü
Okkan nereliydi, biliyorlar mı?
Hendek, Sakarya. Orada Diyarbakırspor'da Akyazılı bir hemşerileri de oynuyor, ekmeğini çıkarmaya çalışıyor.
Şimdi Sakarya'yı son maçlarda Süper Lig'e taşıması için görev verilen
Coşkun Demirbakan da birkaç yıl önce aynı yerde başarı ve ekmek parası peşinde değil miydi? Bazen futbol çok şeyden daha masumdur!
Yayın tarihi: 30 Nisan 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/30//haber,F03F12E2249E40118FB3EA2902DB2EDE.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.