kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Nisan 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Çin Seddi 14. yüzyılda tamamlandı.

Kapitalistleri alt eden komünistlerin ülkesi: Çin

Ağustos ayındaki Olimpiyatlara hazırlanan Çin, büyüklüğü, renkli gece hayatı, egzotikliği ve 'zengin' mutfağı ile mutlaka görülmesi gereken bir yer. Komünizmin katı kurallarını Olimpiyat yüzünden yumuşatan ülkede her an bir sürprizle karşılaşabilirsiniz..
İLİŞKİLİ HABERLER
Kapitalistleri alt eden komünistlerin ülkesi: Çin
Sadece İstanbul değil, tüm Türkiye'de ve hatta dünyadadükkânlar ağzına kadar Çin malı eşya ile doludur ve bir yetkilinin "Ucuz Çin malları, bizim sanayimizi öldürdü," demediği gün geçmez. Ancak Çin'in bu ticari işgaline karşı, kültürel işgali en azından Türkiye'de pek başarılı olamadı. Gerek Çin'in komünistliğinin Ankara'da yarattığı hoşgörüsüzlüğün korkusu, gerekse Türklerin, "Benden başka kültür tanımam!" özgüveni Çin'e olan merakı sıfıra indirmiş durumda. Bir tür sabah sporu olan 'Tai Chi' ve 'çevreye göre mimari' olarak özetlenebilecek 'Feng Shui' gibi Çince sözcüklere; özellikle AB grubu zenginlerin züppece meraklarına hitap etsinler diye sosyetik dergilerde zaman zaman rastlarsınız. Ama bunların dışında ne kitapçılarda Çin'le ilgili doğru dürüst bir Türkçe kitap vardır, ne de Sultanahmet'te Bizans kalıntılarına otel çıkma izni verenlerin bir inşaatı tamamlamak için asırlar beklemeyi göze alan Çin mimarisi ile ilgili fikirleri. Oysa Çin, Türkiye'de gördüğü ilginin yüz katını hak eden bir ülke. Çin denince akla önce mutfak gelir. Ağır kokuları ile Türklerin genel olarak çok sevmediği Çin mutfağının zenginliği dillere destandır. Yılandan akrebe, böcekten köpeğe her türlü şeyin yenildiği Çin'de, mutfağın zenginliğini bir Çinli şöyle anlattı: "Biz, masa hariç dört ayaklı her şeyi yeriz." Çinliler, her ürünün taklidini yapmaktaki mahareti mutfakta da sergilemişler. Pekin'de Türk-Çin İş Konseyi'nce açılan Türk lokantasının aşçıları da Çinli. Adana kebabını Çinliler yapınca pek yenmiyor ama, servisi beklerken lokanta kütüphanesinde yer alan Türklüğümüzle Gurur Duymamız İçin 1001 Neden'i karıştırırken, gülmekten yerlere yatıyorsunuz. Çünkü 1001 nedenden biri Türklerin idam ettiği Başbakanları Adnan Menderes, diğerleri de Saidi Nursi ve Fatih Terim. Ve bu isimler Atatürk'le aynı sırada. Lokantada müşteri başına bir dilim ekmek veriliyor, ikinciyi isteyen fahiş fiyat ödemek zorunda. (Biz Türk İş Konseyi Başkanı'na torpil yaparak ikinci ekmeği bedavaya getirdik.) Çin'de medyanın tümü devlete ait. Özel tek bir dergi bile yok. Devletin televizyonları, para gelecek ağır bir reyting savaşında. Öyle ki, TV binasının asansörlerinde, anlık reyting listesini gösteren ekranlar var. Ölçümleri de Türkiye'deki gibi AGB yapıyor. Herhalde asansörde kendi programının reyting listesine giremediğini gören, hemen binadan ayrılıyordur. Söz basından açılmışken, muhabirlerin masalarında isimlerinin yanına Komünist Parti üyesi olduklarını gösteren armalar koyduklarını da hatırlatalım. Çin'in en büyük devlet televizyonu CCTV ise, bugünlerde başkent Pekin'e çok ilginç bir bina inşa ediyor. Klozette oturan bir adamın bacaklarını andıran binaya Çinliler sinirlenip 'Canavar' adını takmışlar ama aldıran tabii ki yok. Bugünlerde, Olimpiyat meşalesinin her geçtiği ülkede protestolarla gündeme gelen Tibet, Çin'in özerk bölgelerinden biri. Tibet'in Çin için ne anlama geldiğini, devletin çıkardığı gazetelerin başlıklarını görünce anlıyorsunuz: "Tibet'te bölücüler, intihar eylemlerine hazırlanıyor," veya "Tibetliler, din devleti istemiyor, laiklik istiyor." Bölücülük ve laiklik, Çin'le ortak sorunlarımız yani...

SOKAKTA DANS, BARDA DANS

Pekin'de de, diğer Çin kentlerinde de gece yaşamı çok hareketli. Pekin'in ünlü barlar sokağının girişinde, orta yaş üstü Çinliler, sokak müzisyeni eşliğinde kadın kadına dans ederken, barlarda genç kızlar, göbeklerini açıp Batılı şarkılar söylüyor. Ve barlara, hem Çin usulü çekçekler hem de Ferrari'lerle gelenler var. Otellerin önleri ise, masaj bahanesiyle kadın satıcılarıyla dolu. Minik odalardan oluşan karaoke barlar ise, konsomatrisleri sıkıştırmaktan zevk alan paralı Çinlileri bekliyor. Büyük bölümü ateist olan komünist Çin'de, Buda heykelleri hep kadın. Tapınaklar, birbirinden güzel kadın Buda heykelleri ile dolu. Uzanmış, sere serpe yatmış Budalar da var. Mao'cular ise Budist tapınaklarını yabancıların gezmesine bozuluyorlar. Komünist mihmandara, "Tapınağa girerken neden para ödedik? Bizde parasızdır," dedim Yanıtı kısaydı: "Sizde caminin giderlerini kim öder, tabii ki devlet. Bizde devlet buna para ödemez." Uzun sözün kısası: Çin turistlere tek tek vize vermiyor ama, fırsatını bulursanız hemen gidin. Hem düzinesi 10 dolara Rolex'ler alırsınız, hem de yine 10 dolara bir saat ayak masajı yaptırırsınız. Yaptıranlar, ayak masajının hiçbir şeyle kıyaslanmayacağını söylüyor.
Haberin fotoğrafları