NI
yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder.
SMS:
?NI
Ümit Sayın'ın duygusallığı
Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi; Cerrahpaşa Adli Tıp Enstitüsü'nde görevli, bir ara İstanbul Üniversitesi Rektörü Mesut Parlak'a taciz eden mesajlar gönderdiği için sorgulanan Doç. Dr.
Ümit Sayın, polise verdiği ifadeden anlaşılıyor ki çok
"duygusal" bir insan!
Soruldu: Yaman Örs ile konuşmanızda ona, "Darbe yapılmazsa bir yıl içinde Türkiye yok, parçalanacak. Niye askerler el koymuyor" demişsiniz.
Ümit Sayın: O anki ruh halimden böyle konuştum.
Soruldu: Kemal Alemdaroğlu ile konuşmanızda, Alemdaroğlu'nun "Bu iş demokratik devrimle biter" demesi üzerine, siz de "Başka yolu yok" cevabını vermişsiniz. Alemdaroğlu'nun "Üst taraftan olmaz, alt taraftan olacak" cümlesi üzerine, siz de "35 ay çok önemli şeylere gebe, bakalım ne olacak, telefonda söyleyemediğim şeyler var" diye konuşmuşsunuz.
Ümit Sayın: Bunlar psikoterapik deşarj cümleleri.
Soruldu: Turgay isimli şahısla yaptığınız konuşmada "Dün paşalara mesaj çektim, 17'nci Türk devleti tasfiye ediliyor. Darbe için yüz tane neden var" dediğiniz tespit edilmiştir.
Ümit Sayın: Darbe sözünü o andaki duygusallıkla söyledim.
Soruldu: Kemal Alemdaroğlu ile yaptığınız konuşmada Yaşar Büyükanıt hakkında "Anıtı bırakın, kümbet bile olamadı, minyatür oldu, Dolmabahçe'de önüne dosya mı koydular" dediğiniz tespit edilmiştir.
Ümit Sayın: Sözlerim, umutsuzluğum ve duygusallığımdan kaynaklanıyor.
Soruldu: Göksun Soner ile yaptığınız konuşmada "35'inci maddeye dayanarak, daha önce yaptığın gibi binsene tepelerine. Cumhuriyetin yıkılmasının ana parametreleri tamamlandı; daha ne bekliyor bu adamlar" dediğiniz tespit edilmiştir.
Ümit Sayın: Tamamen duygusallığımdan sarf ettiğim sözlerdi.
Soruldu: Yaman Örs isimli şahısa "Mart ayında gelme, darbe olacak" dediğiniz tespit edilmiştir.
Ümit Sayın: Şaka amaçlı söyledim.
Soruldu: Nuray Parlar'la yaptığınız görüşmede, "35'inci madde kullanılmalı, 60 darbesi gibi alttan bir darbe olabilir" dediğiniz tespit edilmiştir.
Ümit Sayın: Umutsuzluğum ve duygusallığım sonucu söylenmiş sözlerdi.
Soruldu: Kemal Alemdaroğlu ile yaptığınız konuşmada, "TSK acz içinde; 60'larda da böyleydi" dediğiniz tespit edilmiştir.
Ümit Sayın: Umutsuzluğum ve duygusallığım sonucu bu sözler sarf edilmiştir.
Ümit Sayın, umutsuzluğun verdiği duygusallık içindeyken, Orhan Tunç isimli şahıstan şu iyi haberi alıyor: "Yargıtay Başkanı, Genelkurmay'da Harekât Başkanı ile görüştü. TSK artık muhtıra vermeden darbe yapacak. Danıştay, Sayıştay, Yargıtay aracılığı ile mesaj verecekler. Demokrasiyi yıkmak üzere, demokrasinin yöntemlerini kullanan herkes yok edilecek. Bu demokrasinin gereği."
Ya, işte böyle bizim hikâyemiz. (Aydınlar her şeyi bilir; halk keriz) Kemal Alemdaroğulları, Ümit Sayınlar, Doğu Perinçekler, Veli Küçükler, Muzaffer Tekinler, kol kola, darbeyle yatıp darbeyle kalkıyor.
Ama anlaşılıyor ki, komuta kademesi, Yaşar Büyükanıt ve ekibi bunlara yüz vermiyor. Zaten onların
"1 numarası" başka. Nitekim, Ümit Sayın telefonda,
"Gazetecilerden duydum, 1 numaraya operasyon yapılacakmış. Yani bir operasyon daha varmış; onda inşallah bizi toparlamazlar" diyor.
Aksine operasyon onu vurdu; gözaltına alındı. Oysa,
"1 numara" dışarıda.
Sahi kim bu
"1 numara"?
Yayın tarihi: 14 Nisan 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/14//haber,D4A248438DD54E77A2DEF39B209BA03B.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.