ABD Merkez Bankası'nın bir dönem önceki başkanı
Alan Greenspan ve küresel spekülatör
George Soros baştan beri yaşanmakta olan finansal dalgalanma konusunda iyimser konuşmadılar. Greenspan merkez bankalarından ve piyasalardan önce "kargalık" yani kötü gelişmelerin habercisi oldu. Tahminleri bu yöndeydi. ABD'de resesyondan ilk bahsedenlerden biriydi. Başlarda buna yüzde 30 ihtimal verirken son tahmininde oranı yüzde 50'ye çıkardı. Dün kamuoyuna yansıyan görüşü artık ABD'nin resesyona girdiği şeklindeydi. Yüzde 50'den resesyona geçiş çok süratli oldu.
Akut aşamayı geçtikSoros ise dalgalanmayı
"Son 60 yılın en derin krizi" olarak tanımladı. 17 Mart sonrasında piyasalarda toparlanma başladığında gündeme gelen
"dalgalanmada en kötüyü gördük mü, görmedik mi?" tartışmasına da katılan Soros,
"Henüz en kötüyü görmedik. Önce bir iyileşme ardından kötüleşme olacak" dedi. Soros kısa vadeli iyileşmenin 1.5 ay ile 3 ay arasında sürebileceğini tahmin etmişti.
George Soros dün de finans krizinin
"akut" aşamasının geride kaldığını, ancak ekonomi üzerinde yeni etkilerinin ortaya çıkabileceğini söyledi. Burada akutla kastedilmek istenen
"en şiddetli aşama." Henüz sona ermemesine, hatta yeni bir dip yapacak olmasına karşılık krizin en şiddetli bölümünün geride kalması, yine de önemli bir aşama ve tespit. Bundan sonraki kötüleşmelerin en azından geride bıraktığımız aylardaki gibi şiddetli olmayacağı sonucunu çıkarabiliriz. Menkul kıymetlerden gayrimenkul fiyatlarına kadar meydana gelebilecek düşüşlerin de şiddeti azalacak demek.
Hangisine bakalım?Ancak her iki finansal otoritenin aynı güne denk düşen aynı konudaki görüşleri arasında belli bir fark olduğunu söylemek de mümkün. Biri diyor ki, ABD artık resesyona girdi; yani ekonomisi daralmaya başladı. Diğeri krizin en şiddetli anının geride kaldığını belirtiyor. Eğer resesyona girildiyse belli bir süre orada kalınır. Bu da asgariden iki çeyrek ekonominin üst üste daralması demek. Dolayısıyla olacaksa en erken toparlanma bu yılın ikinci yarısında olacak demek.
Böyle bir durum ortaya çıkacaksa ABD'nin 2001'de yaşadığı resesyonun benzerinin tekrarlanması anlamına gelecek. Buna karşılık ABD hisse senetleri yaklaşık yüzde 12 değer kaybetmiş durumda. 2001'deki değer kaybı ise yüzde 39'a kadar varmış.
İki resesyonun süresi ve büyüklüğü birbirine yakın olsa da, borsa performansında önemli farkları ortaya çıkıyor. Tabii gerçekleşmeler böyle olacaksa, yapılan tahminler böyle çıkacaksa.
Birisi de hisse senedi değerlerinin neden bu kez geçmişteki resesyonlardaki kadar düşmeyeceğini açıklasa iyi olacak. Hiç değilse beklentimiz düzelir.
Sonuç
"Deprem anında kimse sağlıklı düşünemez."
Willis Carrier
Yayın tarihi: 10 Nisan 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/10//haber,C08ADE3BAB004645ABD81D8D5A60F5EC.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.