KEY International Genel Müdürü Mete Yarar hatırlattı. Yıl 1929. Türkiye, dünyayı kasıp kavuran
fırtınayı en az hasarla atlatmak istiyor. İyi planlamacılara ve ekonomistlere ihtiyacı var.
Gelin görün ki, Türkiye'nin aydınları gözaltına alınmış,
'cadı' avı gibi
'ikinci komünist' avı sürüyor. Tutuklananlar arasında
Şevket Süreyya Aydemir ve arkadaşları da var. Aydemir, Türkiye Komünist Partisi
(TKP) üyesi.
Mustafa Kemal Atatürk, emir veriyor! Yargılanan Aydemir ve arkadaşlarını İstanbul'a çağırıyor. Kendilerinden bir rapor hazırlamalarını istiyor. Atatürk, yargılanan bir aydından yardım talep ediyor. Böyle bir süreçte
ideolojiler bir kenara itiliyor. Ülkenin iş ve aş sorunu için farklı görüşte olan herkes bir araya geliyor.
Aydemir ve arkadaşları hazırladıkları raporda,
"Dünya küçülürken büyümek iyi bir fırsattır," diyorlar.
Arkasından kendileri ne verilen para ile Avrupa'da batık olan pek çok şirketi geziyorlar.
Fabrikaları ve
makineleri inceliyorlar. Birçok makine ve fabrika satın alınıyor. Türkiye'ye getiriliyor.
Türkiye'nin planlı kalkınma döneminin ve Türk sanayisinin öncülüğünü yapan
KİT'lerin kuruluş öyküsü böyle başlar.
Şevket Süreyya Aydemir'in
"Suyu Arayan Adam" kitabınd a yer alan bu bölüm ders verir nitelikte.
İki önemli boyut var.
Birincisi, lider olmak ayrı bir özellik ister. Liderler yaşanan günü değil, halkın 100 yıl sonra nerede olacağını planlar.
İkincisi, her krizi fırsata dönüştürmek mümkün. Kabul edelim ki, artık Türkiye, krizleri fırsata dönüştüremiyor.
Önce
Cumhurbaşkanı seçimi, arkasından
türban krizi, sonra
AK Parti kapatma davası derken, küresel fırtınanın ortasında siyasetçinin öncelik sırası
'ekonomi' değil,
'kendisi' oldu.
Oysa gündem siyasetçi olmamalıydı!
Türkiye iyi planlanmalıydı, risk yönetilmeliydi.
Olmadı, yine kaybettik.
Yayın tarihi: 1 Nisan 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/01//haber,426A741587C54B728D0652709BB29054.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.