Meclis Başkanı'ndan sağduyu çağrısı: "Ortak akıl için, el ele..."

Çarşamba sabah saat 10.30. TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın çayını içtik. Köksal bey "ne var ne yok" diye bizi karşılarken...
Dudaklarımızdan "tek sözcük" döküldü:
- Gerilim.

Bizim tek sözcüğümüze, TBMM Başkanı "uzun bir söylemle" yanıt verdi.
Yazımızın gerisi "Köksal beye ait."

Türkiye şu anda gergin bir ortam yaşıyor.
Bunun süratle giderilmesi lazım.
Gün, bu gergin ortamın kim tarafından ve niçin meydana getirildiğinin sorgulanacağı gün değildir.
Gün, bu ortamdan çıkmayı sağlayacak akılla düşünme günüdür.
Gün, ideolojilerimizi, heyecanımızı, şahsi hedeflerimizi, kişisel amaçlarımızı bir kenara koyup, herkes için lazım olan ortak aklı hayata geçirme günüdür.
Türkiye'de siyaset yapan için huzurlu ortam lazım.
İşadamı için, işçi için, çiftçi için huzurlu ortam lazım.
Gazeteci için huzurlu ortam lazım.

Kaos sadece Türkiye'nin dizleri üzerine düşmesini isteyenlerin işine yarar. Gerginlik kimsenin yararına değildir. Bugünlerde, bu bağlamda, sağduyu sesleri çıkıyor. Sivil toplumun sesini çok önemsiyorum.
Siyasi parti liderlerinin açıklamaları ayrı ayrı değerlendirildiği zaman, bu sağduyu talebinin ve ortamın normalleşmesi arzusunun, onlar tarafından da dile getirildiğini görüyorum.

Meclis Başkanı olarak arzum ve son sözüm şudur:
Ellerimizi birbirimize uzatalım.
Biraz daha fazla uzatalım.
Gün gerilimi tırmandırma değil, el ele vererek ortamı sakinleştirme günüdür.