kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Mart 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
Prof. Dr. Tevfik Özlü
Sağlık Hakkı

Doktorların 24 saat çalışması insan haklarıyla bağdaşır mı?

Ben bir ilçede çalışan ve günde 24 saat hastaneye çağrılan bir jinekoloğum. Hafta sonu ilçe dışında gezmek istediğimde, kaymakamdan izin almak zorundayım. Gece yarısı acil sezaryene girerim. Ertesi gün iznim olmaz ve mesaiye devam ederim. Benim haklarım nerede? Bu kadar yoğun çalışmak, insan sağlığına aykırı değil mi? Dr. Sezer E./İstanbul

Hekimlerin çalışma koşulları, sadece onları ilgilendiren bir durum değildir. Hasta güvenliğiyle de ilgilidir. Eğer bir hekime, kaldırabileceğinden fazla iş yüklerseniz, hizmet verdiği hastalarına yeterli ölçüde yararlı olamayabilir. Daha da kötüsü, istemediği halde hastasına zarar bile verebilir. Çünkü hekimler acıkmayan, susamayan, yorulmayan süper varlıklar değillerdir. Hekim de, diğer insanlar gibi kendine zaman ayırmak, dinlenmek, gezmek, eğlenmek ister. Eşiyle, çocuklarıyla, arkadaşlarıyla, sevdikleriyle beraber vakit geçirmek ister. Hekimler de arada bir televizyon izler, sinemaya gider, roman okur, tiyatroya gider. Hekimi haftada 7 gün-24 saat göreve hazır varsaymak, insafla bağdaşmaz ve gerçekçi değildir. Kimse, hekimden bunu beklememelidir.

ÖZEL HAYATLARI YOK!
Ne var ki, yukarıdaki satırları yazan meslektaşımın aktardıkları, ülkemizde yaşanan durumu apaçık ortaya koyuyor. Birçok ilçede veya küçük illerde, sahasında tek uzman olarak çalışan meslektaşlarım benzer koşulları paylaşıyor. Hafta içi mesai saatlerinde, her kamu görevlisi gibi poliklinik hizmeti veriyor. Ama bunun yanında, gece-gündüz, hafta içi-hafta sonu demeksizin çağrıldığı her vakaya koşuyor. Bir kez olsun, telefon çağrısı almadan akşam yemeğini tamamlayamayan; bir dost meclisinde, kesintiye uğramadan arkadaşlarıyla birlikte olamayan; yarıda kesmeksizin, bir hafta sonu keyfi yaşayamayan bu meslektaşlarımın yaşadıklarını, maalesef ne hastalar ve ne de yöneticiler görüyor. Hekim sayısının azlığı veya coğrafik dağılımdaki yetersizliğin ortaya çıkardığı sorunlar, özveriyle çalışan hekimlere fatura edilemez.

KOŞULLAR DÜZELTİLMELİ
Elbette ki, hekimlik özveri isteyen bir meslektir. Hastaların sağlığı öncelikli kaygımızdır. Fakat, bundan dolayı, hekimin çalışma koşullarının düzeltilmesi gerekmektedir. Ben kendi adıma; hasta olsam, günde 70 hastaya poliklinik hizmeti veren bir hekime muayene olmak ya da gece acil ameliyata girip 4-5 saat çalışmış uykusuz bir cerraha ertesi gün ameliyat olmak istemezdim. Hafta sonu tatil yapamamış, öğle yemeği yiyememiş bir hekimin; sağlığımla ilgili doğru bir karar vereceğinden emin olamam. Avrupa ülkelerinde hekimlerin maksimum çalışma saatleriyle ilgili sınırlamalar getirilmesi gündemdedir. Belirli bir geçiş süresi sonunda, hekimlerin haftada en fazla 48 saat çalıştırılması; her 24 saatte, en az 11 saat kesintisiz dinlenmeleri; haftada en az 24 saat tatil yapmaları; yılda en az 4 hafta maaşlı izin kullanmaları ve gece çalışmalarının en fazla 8 saat olması öngörülmektedir. Birçok ülke, bu hedeflere çok uzak. Geçiş periyodunda maksimum 58-62 saatlik haftalık çalışma süreleriyle kademeli düşüş önerilmektedir. Umarım bu, en kısa zamanda gerçekleşir.