Hayallerinizi ertelemeyin dedim ya!.. Ben; bunu biz erkekler için dedim. Hadi bir itiraf. Çokça da kendim için dedim. Çünkü şunu çok iyi biliyorum; tutkuları olan insanlar için hayat kısadır! İşte bu konuda kadın okurlarla başım belaya girdi. Çünkü kadınlar ayırımcılık yaptığımı söylediler. Dediler ki; "Kazım Bey, Kazım Bey... Kadınlar tutkuları yok edilmiş yaşayan bir canlı değildir?" Sonra da öfkelerini dindirmek için şöyle dediler; "Sen 'Ben dahil bütün erkekler cehennemlik,' diye yazdın ya... O söz doğru. Sen dahil tüm erkekler cehennemliksiniz!" Samimi bir itiraf, bakın başıma ne işler açtı. Şimdi Bay Kazım zor durumda. Durumu kurtarmak için de 'Acemi aşk yazarı' ve de 'Kadınları anlama konusunda sorunları olan' biri olarak bunları dedim desem, bana hangi kadın inanır ki? Sahi, kadınların hiç mi hayali yok? Kadınların hayalleri hep ertelenecek mi? Kadınlar tutkuları olmayan birer canlı mı? Efendim!.. Hadi uzlaşmacı olayım. Sevgiden, aşktan ve arkadaşlığa dönüşen tutkulu birliktelikten söz etmek istiyorum. Hani diyorum ki; Erkek ve kadın aynı bedende yaşayamaz mı? Nereden mi aklıma geldi? Şuradan efendim; Yalıkavak'ta ki tersanedeyim! Meleğim birazdan devlet töreni ile denize inecek. Gökyüzüne baktım; masmavi... Denize baktım o da mavi... Geriye döndüm, dağların o yeşil rengine takılıp kaldım. Sonra da söylendim; erkekler cehennemlikse; yerimiz Gökova olsun! Peki kadınlar bizim cehennemimize gelirler mi? Kadınlar sevgisini ve tutkusunu anlatmak için, aşkları uğruna cenneti terk edeceklerini söyleseler de benim uzlaşmaz yorumum şudur; Kadınların cenneti onların olsun. Benim cehennemim bana yeter! Çünkü ben kadınlarla aynı bedende yaşamak istemem! Belki de doğrusu şudur; Kadınlar benimle aynı bedende yaşamak istemez! Sahi!... Bir erkek ile bir kadın büyük aşk yaşasalar da aynı bedende yaşamak isterler mi? Böyle bir şey var mı demeyin. Var efendim, sizlere Hermafrodit efsanesini anlatayım... Güzellik tanrıçası Afrodit'in oğlu yüzerken gölün perisi Salmakis'le karşılaşır. İki genç birbirlerine aşık olurlar. Tanrılardan tek bedende yaşamak istekleri kabul olunur. Bu iki genç yarı erkek-yarı kadın olarak tek bedende sonsuza kadar birlikte yaşarlar!... Hikâyenin sonu; Ben her hastalandığımda teknem Meleğim'e gelirim. Onu okşar severim. Sonra da ver elini Gökova! Hadi size bir sır vereyim; Yalıkavak ile Didim arasında ki tüm koylar şifa dağıtan yerler. İnsanlık tarihinin ilk hastaneleri buraya kurulmuş. Didim koyunu iyi bilirim, kaplıca özelliği var. Kırık kalçamı orada iyileştirdim. Yalıkavak ise sanki oksijen çadırı gibi. Eskiden vadiye hastalar bırakılırmış. Bir süre sonra hastalar iyileşirler ve evlerine dönerlermiş. Bir özel bilgi daha. Tavsiye etmem ama bilin isterim; Bodrum'da Salmakis pınarı varmış. Suyundan içen erkekler yumuşarmış. Yani efemine olurlarmış! Vay be demeyin! Burası nerede derseniz, bu pınarın yerini tarif ediyorum; Bir zamanlar Bodrum Paşasının (Zeki Müren) yüzdüğü Bardakçı koyu ve civarı!...
MESAJ: Okurların çok ısrarlı soruları bitmek bilmeyence yazmaya karar verdim. Gelecek hafta uzman doktorlardan ve yaşlı insanlardan derleyip toparladığım, 'Şifalı bitkiler ve hastalıkları yenen yiyecekler' neler, onları yazacağım. Çünkü bu yazacaklarımı ben kendim deniyorum.
Yayın tarihi: 23 Mart 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/23/pz/haber,C04987AF053E41EA858E043555D453C2.html
Tüm hakları saklıdır.