İLİŞKİLİ HABERLER
Acılarına saygı göstermemiz gerek
Acılarına saygı göstermemiz gerek
Irak'tan 2006'da ayrılan Numan Serhan Ali, "Iraklıların acılarına saygı göstermemiz gerekiyor." diyor. Doktor Ali, İran-Irak savaşı sırasında uzun süre savaş esiri olarak tecrit ve işkenceye maruz kalmış Iraklı askerlerle çalışmış, bu konuda uzmanlık geliştirmiş. Şu anda aynı görevi Ürdün'ün başkenti Amman'da sürdüren Ali, ayrıca yerel bir sağlık örgütü olan CARE International ve Quest Scope Vakfı ile de işbirliği yapıyor.
- Sığınmacıların sağlık koşulları hakkındaki gözlemleriniz nedir?
- Ürdün'deki Iraklı sığınmacıların, alışıldığı üzere çadır veya kampuslerde toplaşmadığı söylenebilir. Görece iyi koşullarda yaşıyorlar. Küçük çatı katları ya da evcikler onlara tahsis edilmiş. Bunun için de ayrıca kira, yani para ödüyorlar. Ürdün'deki mevcut durum, bu kadar çok insanın toplu olarak barınmasına müsaade etmiyor. Birçoğunun ya ailesinden biri ya da evi yok edilmiş ya da kaçırılmış. Bu insanlar, tek bir telefon dahi etmelerine izin verilmeden, ellerine ne geçtiyse onunla bir, bilemediniz iki günde ülkelerinden çıkmak durumunda kalmış. Ürdün'deki mültecilerin çoğunluğu, kendince bir meşgale, iş bulmuş. Ancak aralarından pek azı, doktorlar,vb. - o da bir meslekleri, uzmanlık alanları bulunduğu için - görece daha iyi koşullarda yaşamaya çalışıyor diyebilirim.
- Sığınmacıların ayrımcılığa maruz kaldığına şahit oluyor musunuz?
- Ben bu meseleye siyaseten değil, Hipokrat yemini etmiş bir doktor olarak farklı bir açıdan bakmak durumundayım. Irak'taki şiddet ve düzensizlik nedeniyle, tıp alanında varlık gösteren cerrahların çoğu ülkeyi terk etti. Gözlemlerime göre, yaklaşık yüzde 70 ile 80 dolayında, çok nitelikli tıp elemanları ülkeden çıkmış durumda. Çünkü onlar adam kaçırma, cinayet ve şiddet gibi türlü tehditlere hedef halindeler. Bu da ister Şii, isterse Kürt veya Sünni olsun, herkesi bağlıyor.
- Sınırın içinde yaşanan sınır ötesi acılar için fikirleriniz nedir?
- Haliyle, aynı durum içerideki Iraklılar için de geçerli. Orada yaşayan insanların birçoğu Post Travmatik Stres Bozukluğu adlı rahatsızlıktan musdarip. Aşırı şiddete sürekli maruz kalmanın verdiği yoğun acıyla mücadele eden insanlar bunlar. Sürekli, rahatsız edici imajları yeniden anımsıyorlar. Anksiyete, depresyon da beraberinde geliyor. ABD'lilerin yaşadıkları 11 Eylül fenomeni gibi tekil, biricik bir travmadan söz edilemez burada. Aksine, sürekli, üst üste yaşanılan travmalardan konuşabiliriz. Irak'taki insanların birkaç katmandan ibaret travmalarla baş ettiğinin altını çizebiliriz ancak. Bir travma iyileşmeden, ötekine maruz kalan insanlardan bahsedebiliriz. Bununla mücadele etmenin ne demek olduğunu bir düşünün; özellikle de gençler ve çocuklar için... Biz, şu anda Ürdün'de yaşları 10 ile 17 arasında değişen sığınmacı çocuk ve genç vakalarına odaklandık. Bir tür grup aktivitesiyle, aynı yaştaki hastaları bir arada, yaşadıkları sıkıntıdan bir nebze de olsa kurtarmaya çalışıyoruz.
- Söz ettiğiniz gençler Irak'ın da geleceğini temsil etmiyor mu?
- Eğer şu andaki nesli, yani savaşın başından bu yana olaylara tanıklık etmiş çocukları ve gençleri kastediyorsanız, şöyle bir manzarayla karşılaşırsınız: Hemen hepsi o ya da bu biçimde travmaların esiri halindeler. Küçücük çocuklar, aralarında oynarken bile, ellerinde oyuncak tüfeklerle ya da üstlendikleri 'intihar bombacısı' kimlikleriyle şahadet ettikleri hayatı 'oyun'laştırıyorlar. ABD'lileri, 'kötüleri öldürüyorlar'. Ki bu durumun bir benzerini, İsraillilere karşı, Filistinli çocuk ve ergenlerde de görüyoruz. Dünyanın geri kalanındaki çocuklar gibi oynamayan insanlar bunlar. Bu anlamda ailelerini veya onlara destek verecek insanları yanlarında bulamazlarsa, ne Irak'ın ne de kendi geleceklerinin sahibi olabileceklerini söylemek ne yazık ki çok güç. Dilerim önümüzdeki 10 yılda bu sorunlar mümkün olduğunca giderilebilir. Yoksa iç çatışmaların önü, bugün olduğu gibi gelecekte de alınacak gibi görünmüyor. Şiddeti önleyici her türlü çözümün Iraklı çocuklara yardımcı olacağı açık.
İLİŞKİLİ HABERLER
Acılarına saygı göstermemiz gerek
Yayın tarihi: 16 Mart 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/16/pz/haber,68E50404094247CBB123D9B157372D8C.html
Tüm hakları saklıdır.