Yapı Kredi'nin Beyoğlu Galatasaray'daki müzesindeki 'Friglerin Gizemli Uygarlığı' adlı sergiyi geziyorum. Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndeki az, ama çok önemli eserlerinden tanıdığım Frig uygarlığı, ne güzel işler yapmış! Yalnız Ankara'dan değil, Eskişehir, Burdur, Isparta, Kütahya, Afyon ve de elbette en çok Gordion müzelerinden getirilen eserler, ayrıca Midas kenti mimari eserlerinin büyük boy fotoğrafları, bir büyülü hava yaratıyor.
ÖNCE YABANCILAR GÖRMÜŞ 13 Nisan'a kadar devam edecek olan bu şu aralar yüzde 20 indirimle satılan o muhteşem katalogdan da edinin. Bir daha bulamazsınız. Ama gezerken dikkat ettim, bütün o görkemli mimari yapıları önce yabancılar görmüş, tümülüs ve mezarları onlar keşfedip kazmışlar: Ya bir Alman mühendisi ya bir İngiliz görevlisi, ya bir diplomat... Üstelik çoğu, asıl işleri arkeoloji bile olmayan meraklılar... 1850'lere dek toprak altında ya da ilgisizliğin tülleriyle örtülmüş yatan tüm sonra kazılarla ortaya çıkmış, keşfedilip onarılmış. Bizler, kaç yüzyıl boyu bu toprağın altında ve üstünde yatan tarihe hiç ilgi duymamışız. Üstüne üstlük, bir utanç panosunun hatırlattığı gibi bu eserlere yakın zamanda adına 'define tutkusu' denen hastalık musallat olmuş: Her yer gelişi güzel kazılıyor, dinamitle yıkılıyor, allak-bullak ediliyor. Kıymetini hiç bilmediğimiz yetmemiş, şimdi de üç kuruşluk heves uğruna, var olanı da yok ediyoruz. Ve bunu yapan halkın, yani bizlerin içinden çıkmış koyu milliyetçilerimiz, Türk diyor başka şey demiyorlar. İyi de yüzyıllardır üzerinde yaşadığımız şu güzel vatana her şeyiyle sahip çıksak, daha milliyetçi bir tavır olmaz mı bu?
Bugünkü Tüm Yazıları
Türkler Anadolu'ya ne zaman sahip çıkacak?
Yayın tarihi: 14 Mart 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/14/cm/dorsay.html
Tüm hakları saklıdır.