Rejans ayakta kalmalı

Evet, Rejans Lokantası açık kalmalı, ayakta kalmalı. Sultanahmet'teki Bizans Sarayı veya Allianoi antik kenti gibi yerler için verdiğimiz savaşı bu lokanta için de vermeliyiz. Tabii şu soruyu da sormadan edemeyerek: Yahu, bizim hayatımız böylesine saçma işlerle, her uygar ülkede korunması son derece doğal olan yerleri kurtarmak için feryat edip kampanyalar düzenleyerek mi geçecek? Beyoğlu, Galatasaray'daki Rejans ayakta kalmalı. Çünkü kentin en eski lokantalarından birisi o... Abdullah gitti, Sirkeci Konyalı gitti, Löbon gitti, Baylan Pastanesi gitti, Piknik gitti (hem Ankara'daki, hem İstanbul'daki). Park Otel gitti, Tokatlıyan gitti. Bari 75 yıllık Rejans kalsın. O, bu semte ve bu kente tarihten bir armağan. Bir yandan Beyaz Ruslar tarafından açılmış ve yıllar boyu onlar tarafından işletilmiş bir mekân. Rus mutfağını İstanbul halkına ilk kez tanıtmış, masalarında başta Atatürk olmak üzere sayısız ünlüyü ağırlamış, geçmiş gecelerde İstanbulluların şık giysileriyle gelip ara yerde tango yaptıkları bir mekân. O sadece bir restoran değil, bir toplumsal tarih müzesi, bir 20. yüzyıl dekoru, tarihten bir yaprak. Onu korumayacağız da neyi koruyacağız?

BU BİR SINAV
Yeni ve yaşlı sahibinin boşaltma isteğiyle karşı karşıya kalan işletmecileri, buna boyun eğmeyecek ve mücadele edecek sanıyorum. Ama bir kez daha, asıl iş resmi makamlara düşüyor. Daha birkaç hafta önce Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah dostumuz, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Şakir Eczacıbaşı'yla bir araya gelip, semtin tarihsel mekânlarının kapısına birer plaket çakılacağını müjdelemedi mi? İşte buyrun: Bu koruma, anma ve yaşatma çabası eğer içtense, ilk sınavını Rejans da versin. Ve ne pahasına olursa olsun, bu eşsiz tarihsel mekânı ve bu birinci sınıf lezzet şatosunu ölümsüzleştirsin.