Albümler satmıyor, ekstralar azalıyor, konserler dolmuyor, yurtdışı turneleri eski ilgiyi görmüyor. Eskiden Avrupa turnelerine 10-15 yıldız sanatçı ile gidilirdi. Şimdi şarkıcılar Avrupa turnelerinde 100, bilemediniz 200 kişiye konser veriyormuş. Müzik sektörü kan ağlıyor... Televizyonda da durum kötü. Onca emek verilen diziler, birkaç hafta sonra yayından kaldırılıyor. Emeğe de yazık oluyor, paraya da... Geçenlerde ziyaretimize gelen bir ünlü ile sektörün sorunları hakkında konuşurken, söz buralarda döndü dolaştı. Sonunda dedi ki; "Medya yeni yıldızlar yaratmıyor. Olaylar hep aynı insanların çevresinde dönüp duruyor." Tıkanmış bir sektöre yeni yıldız adayı sunsanız ne olacak? Hangi alanda yaşam sansı bulacak? Hem artık başka türlü bakma zamanı gelmedi mi? Sadece yıldız odaklı başarı olmuyor. Proje üretmek gerekiyor. Sunduğunuz şeyin içinin dolu olması gerekiyor. Artık, "Ben yıldızım, ne yapsam tutar, ne yapsam satar" devri çoktan geçti. Öyle olsaydı, Tarkan'ın albümü şu anda satışta milyonlara ulaşmış olurdu. Sohbetimiz sırasında ben samimiyetimize de güvenerek biraz acımasız davrandım ve şu soruyu sordum konuğuma; "Bunca yıldır kazandıklarınızla çoğunuz daha lüks bir yaşamı dizayn etmeye çalıştınız. Ama kendinize yatırım yaptınız mı? Gelecekle ilgili planlarınızı oluşturdunuz mu?" "Doğru diyorsun" dedi. Herkes, yanında çalışanları, ekmek parası kazandırdıklarını parmak hesabı sayıp, "Ben şirket gibiyim" diyor. Hatta holding gibi olduğunu iddia edenler bile var. İyi de şirketler, holdingler böyle mi yönetiliyor? Bizde varoluş, nedense çoğu insan için 'medyada görünmekle' eşdeğer. Ama bazen tam tersi yani medyada görünmemek de değer katar insana. Okan Bayülgen'in de dediği gibi arada bir insanın, "Ben duruyorum" demesi lazım. Durup kendine dışarıdan bir bakması ve yeni üretimler, yeni sözler için kendini yeniden biriktirmesi lazım. Yoksa hep birlikte bugünleri de ararız.
Yayın tarihi: 26 Şubat 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/26/gny/baliksirti.html
Tüm hakları saklıdır.