Ünlü müzik adamı Nino Varon'la tanışmam 2000'li yılların başında olmuştu. 'İtiraf' adını taşıyan albümü günlerce dinlemiştim. Fonda hafif piyano dokunuşlarının süslediği bir müzik eşliğinde Kürşat Başar, Zeynep Talu, Ahmet Altan, Demet Sağıroğlu ve Sude Bilge Demir'in metinlerini seslendiriyordu. Ve her söz onundu sanki, her söz onunla yaşanmıştı Nino'nun sesinde böyle bir 'tılsım' vardı işte... Çok sahici, çok inandırıcı... Ve ben o albümde, bugün artık pek çok şarkıda imzası bulunan, aynı zamanda Betül Demir'in arkasındaki isim olan Sude'yi tanımıştım... (Demek ki kelimeler de buluşturabiliyor insanları. Sude ile altı yıl mesajlaştık, sonunda tanıştık, kardeş olduk.) Sude'nin kaleminden çıkan satırlar bir de Nino'nun sesinden dinlenince delip geçiyordu insanı... Şimdi önümde yeni bir albüm var Nino'dan; Adı 'Ninovari'... Yine aynı ses, yine aynı gizem (Nino'nun sesine aşık olan çok kadın var.) "Bana hiç şarkı yazmadın" diye serzenişte bulunan kaybettiği eşinin anısına yapmış bu albümü. Kayıtlar Büyükada'daki evinin stüdyosunda gerçekleşmiş. Şarkılar Büyükada'yı ve orada yaşanan bir aşkı anlatıyor. (Gözlerinizi kapatın, kendinizi adada hissedeceksiniz zaten. İlk şarkı sizi martıların sesleri ile karşılıyor... Bir de fayton tıkırtıları var...) 51 yıllık müzikal yolculuğundan toplanmış bütün tatlarla dinleyiciyi selamlayan Nino'nun anlattığı bu aşk hikayesi hayal gibi gelebilir birilerine... Ama aşk eskiden daha güzel yaşanıyormuş galiba... Hele Ada'da daha da güzel yaşanıyormuş.
Yayın tarihi: 22 Şubat 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/22/gny/haber,415FF99B48484E8A927A4BDF0453D8CD.html
Tüm hakları saklıdır.