ABDULLAH Gül, nihayet anayasa değişikliğini tasdik etti. Başka türlü davranmasını zaten beklemiyordum. Veto hakkını kullansaydı, herhalde uzunca bir süre eşi Hayrünnisa Gül'ün yüzüne bakamazdı. CHP, konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürse bile, hukuk zorlanmadığı sürece, bir sonuç alamaz. Ama öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, adalet, siyasetin vasıtası haline gelmiş. Kimsenin hukukun üstünlüğüne saygısı yok.
Hiçbir partinin iç bünyesinde, demokratik süreç işlemiyor. Mesela türban konusunu Yüksek Yargı'ya götürmeye hazırlanan Deniz Baykal'ı ele alalım. AK Parti'ye karşı hukuk kurallarını savunurken nasıl inandırıcı olabilir ki? Her il kongresinde kural tanımaz bir yöntemin benimsendiği iddiaları ayyuka çıkıyor. İlçe yönetimleri görevden alınıyor. Diyelim ki, AK Parti'de de benzer uygulamalara zaman zaman rastlanabiliyor. Ama, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, genel başkanıyla bir sorunu yok. Baykal ise, hem CHP'nin, hem de AK Parti'ye karşı bir alternatif oluşma ihtimalinin önünü tıkıyor. 22 Temmuz öncesinde laiklik bekçiliğine soyunmuştu; büyük bir başarı elde edemedi. Aynı taktiği, CHP Kurultayı öncesinde de benimsedi. Bakalım türban silâhşörlüğü bu defa işine yarayacak mı?
Yayın tarihi: 24 Şubat 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/24//haber,9E3A528688744135B1D3884F3FA48EBF.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.