AK Parti'nin, YÖK Yasası'nın Ek 17'nci maddesinde frene basma gerekçesi, beş gün önce bu satırlarda yazıldığı gibi gelişiyor. (13 Şubat Çarşamba) Yani, tek başına Anayasa Mahkemesi sürecini görüp ona göre hareket edecek.
AK Parti, MHP ile anlaşıp, daha
"Anayasa değişmeden ona bağlı değişiklik" olarak Meclis'e sundukları Ek 17'nci madde metninde değişiklik yapmak istiyor.
Nitekim, AKP Grup Başkan Vekili
Nihat Ergün dün Meclis'te yaptığı sohbet toplantısında bu niyetlerini açıklamış.
Beş gün önce bu satırlarda da yer aldığı gibi Ergün'ün gerekçesi net:
"Kanunlar nelerin serbest olduğunu değil, nelerin yasak olduğunu belirler." Dolayısıyla türbanın üniversitede sadece çene altından bağlanmış modeline serbesti getirilmesinin kanunla belirlenmesine AK Parti sıcak bakmıyor; nelerin yasak olduğunu sıralamak istiyor.
Bu tutumun nedeni sadece Anayasa'ya uyumlu kanun tekniğine aykırılıktan kaynaklanmıyor. AK Parti'nin tabanından gelen tepkinin etkisi de dikkate alınıyor.
MHP: Biz varız Bu nedenle Anayasa Mahkemesi süreci tamamlandıktan sonra yine MHP ile uzlaşı içinde Ek 17 metninde değişiklik öngörüyor.
AK Parti'den gelen metin değişikliği önerisine MHP olumlu bakar mı?
MHP yöneticilerinden biri dün bu konuda rahat olduklarını belirtip ekledi:
"Değişiklikleri hazırladığımız AKP heyetinde hukuk mezunu olanlar çoğunlukta. Burhan Kuzu Anayasa Profesörü, eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile Grup Başkan Vekili Sadullah Ergin hukuk mezunu. Anayasa Mahkemesi olayı o zaman da vardı; yeni değil ki..." MHP buna karşın
"türbana çene altından bağlama formülü getiren Ek 17'de AK Parti'nin istediği şekilde düzenleme yapmaya" hazır...
Gerekçeleri de şöyle:
"Türban konusunda biz Anayasa'nın 10'uncu maddesinde değişiklik önerdik. Onlar Anayasa'nın 13 ve 42'nci maddeleri ile Ek 17'de de düzenleme istediler, hatta metinlerini yazdılar. Biz ise ne getirirseniz varız dedik. Ek 17'deki ifadeleri de kendileri hazırladı. Onun için ne getirirlerse varız." "24 Ocak öncesi gibi..." Görülüyor ki tartışma Anayasa Mahkemesi sürecinde de gündemden düşmeyecek.
Global krizin devam ettiği ortamda tartışma sürecek.
Nitekim eski Sanayi Bakanı
Ali Coşkun da dün tecrübesiyle uyardı:
"24 Ocak kararları zamanında rahmetli Özal ile birlikteydim. Kararlar alınmadan önce de bugünki gibi ortam vardı. O zaman da siyasi tercihler, acil ekonomik kararların önüne geçmişti. Dikkat edilmesi lazım." Coşkun, ekonominin üç sacayağına dayandığını anımsatıp devam etti:
"Sürdürülebilir bir büyümeden söz ediyoruz; bunu sanayi karşılıyor. İhracat ürünlerinin yüzde 95'i yine sanayi ürünü, işsizlik patlamadıysa bu da sanayi yatırımından kaynaklanıyor. Ama son dönemde sanayi, üretim ihmal ediliyor. Benden uyarması..." Eski Başbakan Yardımcısı
Abdüllatif Şener'in ardından, eski Sanayi Bakanı Ali Coşkun'un sözleri de
"Aman dikkat" uyarısı niteliğinde.
Ayrıca sözlerin sahibi iki isim de AK Parti kurucusu...
Yayın tarihi: 19 Şubat 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/19//sarikaya.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.