'Boleyn Kızı'nı okuyup da çok sevenler, yoksa siz hala 'Kraliçenin Soytarısı'nı okumaya başlamadınız mı? Philippa Gregory'nin, bir kralın aşkı için birbiriyle savaşan iki kız kardeşin hikayesini anlattığı 820 sayfalık 'Boleyn Kızı'ndan sonra, Artemis Yayınları bu kez de 'Kraliçenin Soytarısı'nı yayımladı. 690 sayfalık romanda; Gregory tüm dünyanın merakla okuduğu, 'Boleyn Kızı'ndaki hanedanlık masalına devam ediyor. Masalın gelişimini anlatmak istemiyorum ama şu kadarını söyleyeyim yine iki kadın sahnede ve yine entrikalar dönüyor sarayın orta yerinde. Ama bu kez heyecan daha fazla gibi geldi bana. Çünkü her şeyi bilen bir kahramanımız var; kraliçenin soytarısı güzel Hannah... Çeviri temiz, anlatım masalsı, konu heyecanlı... Ama hikayeden ziyade, benim dikkatimi kitaptaki bazı diyaloglar çekti. Saraydaki kıdemli soytarı Will ile kalbinin temizliği, dürüstlüğü ve 'görme yeteneği' yüzünden soytarı olarak atanan Hannah arasındaki şu diyalog gibi...
Durup bana gülümsedi. "Kadınların aklı yoktur" dedi. "Aklı olan biri erkeği ne yapsın?" "Ben istemiyorum işte" dedim. "Tanrı seni korusun ve bekaretini senden almasın o zaman. Bayan Oğlan. Ama bir erkeğin olmasını istemiyorsan nasıl evleneceksin?" "Evlenmeyi de istemiyorum ki." "O zaman sen gerçekten budala bir soytarısın. Kocan olmadan nasıl geçineceksin?" "Kendi paramı kazanacağım." "O zaman yine budalasın demektir çünkü kocan olmadan ancak soytarılık ederek para kazanabilirsin. Bu da üç katmerli soytarı olduğun anlamına gelir. Birincisi koca istemediğin için, ikincisi kocan olmadan kendi geçimini kendin sağlayacağın için, üçüncüsü de soytarılık ederek para kazanacağın için. Ben hiç olmazsa sadece bir soytarıyım, sen üç kat daha soytarısın." Ben çok eğlendim bu metni okurken... Hakikaten kim daha soytarı?
Yayın tarihi: 11 Şubat 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/11/gny/coban.html
Tüm hakları saklıdır.