kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Şubat 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Çaplı'ya son mektuplar

Ceylan'ı 80'lerin sonunda tanıdım. 14 ve 20'nin benim hayatımda çok özel yeri vardır. Varoş çocuklarının, Boğaz çocuklarının, şehirlilerin, cebi deliklerin, cebi babadan dolanların, kendini yalnız hissedenlerin, etmeyenlerin, kim olduğunu bilenlerin, bilmeyenlerin, kafası karışıkların, dans edenlerin, müzik sevenlerin, 'come out' edenlerin, edemeyenlerin, edemeyeceklerin; gaylerin, heteroseksüellerin, transseksüellerin, seksini arayanların, sadece bir şey arayanların dükkânlarıydı Ceylan'ın kulüpleri. Nefis yerlerdi. Mutlu olduğumuz yerlerdi. Renkli, özgür, sağlam dükkânlardı. Kavganın az olduğu, kan ter içinde kalana kadar dans edilen yerlerdi... Ceylan'ın sabit köşeleri vardır dükkânlarında. Hep oradadır, kaçmaz, kaybolmaz. Ceylan nadir dans eder, daha çok izler. Güler, çok sevimlidir. Nadiren, dükkânın kapanmasına yakın dans eder. Benim çok nazımı çekmiştir. Tuttururum hep "Biraz daha müzik," diye. "Tamam," der. Dükkânın boşalmasını bekleriz, kapıları kapatırız, 5-10 kişi yarım saat daha dans ederiz. 2019 ise bambaşka bir fenomendi. İleri bir yerdi. Çok ileri... Ben dünyada bolca gezip tozmuş biriyim. 2019'un parlaklığını başka hiçbir yerde görmedim. Ceylan çok parlak ve zeki bir insandı. Elbette zayıflıkları, cılız kalmış yanları, korkuları vardı herkes gibi. Ama çok yenilikçi ve cesur bir adamdı. Öngörü sahibiydi. İstediğini yapabilen ve sonuçlarını baştan göze alan birisiydi. Çok güzel seyahatlere çıktık birlikte. Birbirimizden hiç sıkılmadık. Hindistan'a gittik. Nefisti. Türkiye'de bir tek Sundance'e giderdik. Ne eğlenirdik... Geceleri 'avize'ye bakardık kumlara yatıp. Çok hoş insanlardık. Sonra herkes yoluna gitti. Jenerasyon değişti. Ceylan da kapadı dükkânları. Ben de yıllar sonra tam da bu gibi nedenlerle kapadım Safran'ı. Zor işler bunlar. Çok üzgünüm, Ceylan öldüğü için. Ama anlayabiliyorum. Vardır bir bildiği. Aslı ALTAN

Dostum Ceylan, Bana öğrettiğin gibi, gerçek hayat sonsuz, yaşadığımız hayat bir illüzyon. Bugün seni yolcu ederken bunu düşündüm. Tekrar yetim kaldık, arkadan bakakaldık bir de şaşkın şaşkın... Ne kadar da küçüğüz ve yalnızız aslında. Ne kadar derin bir ruhun var hepimizle paylaştığın. Ne kadar zarif bir insansın, her zaman çıkarsız. Ne kadar hoşgörülüsündür seni incitenlere ve ne kadar da yaratıcısındır yeni fikirlere... Sen zaten tiyatro tozu yutmuştun. O kurduğun sahneden hepimiz geçtik. Gelişimimde çok önemli bir sahne yarattın bana. İyi ki vardın. Çocuk masumiyetinde bir kalptin sen bozulmamış. Birbirimizin gözüne, aklına bakabilirdik korkmadan. Şimdi bizim kurbağalar senin ardından viyaklar. Bize ait olan, o öpünce prens olacak olanı ararıp durduklarımız yerine. Seni ne kadar sevdiğimi ve beni ne kadar sevdiğini biliyorum. Başka bir boyutta buluşmak ve tekrar insan olmak üzere yaptığımız keyifli sohbetlere devam etmek üzere. Seni hep özleyeceğim. Zeynep Tunuslu

Zeki Müren Ceylan için 'Türkiye'nin Jean d'Arc'ı' derdi. Ceylan'ı bana sorarsanız, O bir 'ÖĞRETMEN'di. Yanına her gelene bir şeyler vermiş, öğretmiştir. Bunları alıp gidenler hâlâ Ceylan'dan gördüklerini, aldıklarını, öğrendiklerini devam ettiriyorlar. Gidişinden de herkesin düşünüp, aklını çalıştırıp, acaba ne demek istediğini bulması gerekir. Kısaca; Ceylan sevilen bir insandı. Hümanistti. Ömrüm boyunca kendisinin bir silaha sahip olduğunu görmedim. Bunu söylemeliyim çünkü onu yanlış tanımayalım. Onu ilk tanıdığımda Egemen Bostancı ile çalışıyordu ve tiyatronun müdürüydü. Tekila ile başladı gece hayatı patronluğu. Ardından 2019 efsanesinin bitimine kadar beraber kader birliği yaptık. Yaklaşık 15 sene. Mekânlarına gelenler Ceylan'ı bilirler. Ben, "O şöyleydi, böyleydi," diyerek mekânlarına hiç gelmemiş olanlara onu tarif edemem. Ama şunu bilmelisiniz ki, o zayıf bünyesi ile bu kadar büyük işleri yapmaya gücü ancak bu kadar yetti. Bizler onu bitirdik. Yaşatabilseydik, daha güzel şeyler yasayabilirdik hep beraber. Büyük kayıp. Mehmet Cavcı

19, 20 ve 2019 sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada ses getiren projelerdi. Her birini yaparken çok heyecanlanmış ve mutlu olmuştu. Ben onun sahibi olduğu kulüpleri sekiz sene işlettim. Ama bizim 20 yıllık bir dostluğumuz vardı. Benim için çok özel bir insan. Çok özel anlarımı paylaştığım çok önemli bir insan. Çok güzel zaman geçirdiğim, çok iyi bir dostumu kaybettim. Çok üzgünüm. O kulüpte her gecenin bir parti havasında geçmesini isterdi. Bunu başarabilmemiz için de bize her türlü imkânı sağlardı. Eşitliğe inanırdı. Hümanistti, çevresine, sanata karşı duyarlıydı. Hiç sözünü etmese de birçok sanatçıyı finanse ettiğini ben biliyorum. Çevresindeki olaylardan etkilenirdi. Belki şu an yaşanan türban krizi bile onda derin yara açmıştır. Endişeye kapılmasına neden olmuştur. Her zaman espriliydi ve hep mutluydu. Son zamanlarında sık sık yazardı. Onun birikimlerini genç kuşaklara da aktarmak için, yazdıklarını hayata geçirmek isterim. Şeniz Bengüer
Haberin fotoğrafları