kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Şubat 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
23 Ocak 2007 günü Dink'i uğurlamaya 200 bine yakın yurttaş gelmişti.

Söz Hrant'ın arkadaşlarında

Mahkeme önünde toplanalım
Ben romancı ve köşe yazarı Perihan Mağden,

Hrant Dink öldürüldü ve siyasi cinayetlerden her daim nasibini almış bir ülkede, bu ülkede dahi, ilk kez bu denli masum biri öldürülmüş oldu. Ahlaki bir göçük altında kaldık. Vicdani bir deprem: sekiz şiddetinde! Ar fayımız (olanlarımız) çatladı. Onarmamız lâzım. Bu enkazın altından çıkmamız lâzım. En Masum, Hrant'tı, Dink'ti; Hrant Dink'ti: En bağlantısızdı. En temizdi. İyi yürekli, cesur ve cömertti. En iyimizi aldılar aramızdan. Şimdi hakiki anlamda, hayatta kalabilmemiz, bu göçüğün altından çıkabilmemiz HAKİKİ KATİLLERİN tespitine, afişe edilmesine ve cezalarını görmelerine bağlı. Onlara verilecek hiçbir ceza Hrant'ı geri getirmeyecek. Gitti gider. Gitti bitti o iyi insan. Onu koparıp aldık, attık esasında, anavatanının bağrından. Onun boşluğu bir gediktir. Dolmayacak, doldurulamayacak. Ama biz? Biz ahlaki bir enkazın altındayız. Vicdani bir deprem bizi yedi katlı bir binanın altında bıraktı. Bizim yaşayabilmemiz için; bizim temiz ve sağlıklı, adam gibi, kadın gibi yaşayabilmemiz için HAKİKİ KATİLLERE ulaşmamız gerekli. "Başka Hrantlar ölmesin!" edebiyatına girecek değilim. Başka Hrant yok. Hrant Dink bir taneydi. Bir taneyi Acımasızlığın İsabeti'yle çekip aldılar. Temiz bir bağır var ise bu naçar, kirletilmiş topraklarda, ordan koparıp aldılar. 11 Şubat Sabahı Beşiktaş'ta, Mahkeme'nin önünde bekleşmemiz şart. Toplanmamız elzem. Hrant gitti. Onun için ve kendimiz için, ahlakımız ve vicdanımız için orada boy göstermeliyiz. "HAKİKİ KATİLLER!" demeliyiz. "Fason Çocuk Katiller değil, Hakiki Katiller bulunsun istiyoruz." Ki, bizler de buralarda, vicdanımız deliksiz yaşayabilelim. Temiz kalabilelim. Göçüğün altından çıkabilelim. Çıkabilelim.

Tekrar birleşelim
Ben müzisyen Murat Ertel,
Hrant'ın cenazesinde, ülkemizde yalnız olmadığımı ve umutsuz olmamak gerektiğini, sihirli bir şekilde algıladım. Onlar da anladılar. Bundan önce olduğu gibi, birleşmeler yalnızca cenazelerde olmamalı ve devam etmeli. Slogansız, sessiz bir araya geliş çok anlamlı ve son derece birleştiriciydi. Bence, yine aynı anlayışla tekrar birleşmeliyiz. Hrant'ı ve düşünce özgürlüğünü günümüz Türkiyesi'nde yaşatmanın en iyi yolu bu bence.

Engellemek elimizde
Ben şair Roni Margulies,
Hrant, ölümü ve cenazesi ile bize bir siyasi armağan bıraktı. Hepimiz Ermeniyiz şiarının Türkiye siyasetine kalıcı olarak girmesini sağladı. O günden bu güne bunu gündemden çıkarmak için Ergenekon'dan Genelkurmay'a uzanan geniş bir yelpaze elinden geleni yapıyor. Bunu engellemek bizim elimizde. Başka bir Türkiye isteyenlerin elinde. Bu memleket sadece Türk, Sünni, Müslüman olanların değil, hepimizin olduğunu kanıtlamak isteyenlerin elinde. Bu nedenle orada olmamız gerekir.

AKP hükümetine adaleti tesis etmesi için baskı yapalım
Ben AP üyesi, ABTürkiye Delegasyonu Başkanı Joost Lagendijk,
Pazartesi günü duruşmayı izlemek için Beşiktaş'a gitmemin iki nedeni olacak. Bunların birincisi, kişisel. Hrant, eşim Nevin'in ve benim yakın arkadaşımızdı. Ayrıca Hrant'ın eşi ve çocukları ile dayanışma için de orada bulunacağım. Onlara, böylece, adalet isteyenlerin sadece kendileri olmadığını, Avrupa'daki birçok insanın da onları desteklediğini ve arkalarında olduğunu gösterebileceğim. Davayı izlememin öteki nedeni ise daha politik: Hükümetin, bugüne kadar kapalı tuttuğu kapıyı açması için baskı yapmak. Bu kapalı kapılardan, polis, jandarma ve emniyet birimlerinin kapılarını kastediyorum elbette. Bu cinayeti fiilen veya fikren örgütleyen herkesin bu davada yargılanması gerekiyor. Bu davanın, geçmişle arasındaki bağı koparabileceğini ve Türkiye'de kimsenin dokunulmaz olmadığını göstereceğini umuyorum.

Destekçileri bulalım
Ben akademisyen Ahmet İnsel,

Hrant Dink'in katledilmesinin vicdanlarımızda açtığı yara, hâlâ kanıyor. Bu cinayeti tasarlayanlar tertipleyenler ve uygulayanların bütün arka plan destekçileriyle ve buna göz yumanlarla birlikte ortaya çıkarılması mümkün. Bunun gerçekleşmesi, farklı bir düşünceyi, farklı bir kimliği öldürerek susturma cüretini yıllardır gösteregelmiş olanların bu cüretlerini kırmak için çok önemli bir adım olacaktır. Böyle bir adalet gerçekleşene kadar, demokrasi konusunda duyarlı herkesin bu davayı izlemesi, adaletin gerçekten yerini bulmasını istemesi, bizim Türkiye demokrasisine olan borcumuzdur. Aynı zamanda, Hrant'ın anısına karşı görevimizdir.
Haberin fotoğrafları