kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Şubat 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Burası Kadıköy, buradan çıkış yok

Burcu ALDİNÇ
Fenerbahçe-Galatasaray derbisi, dünyanın sayılı derbileri arasında gösterilir. Gerilim, adrenalin ve tansiyon bu maçlarda eksik olmaz. Taraftar günler öncesinden hazırlanır, marşlar yazılır, pankartlar açılır. Biz de geçtiğimiz hafta sonu oynanan büyük derbi öncesi Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaydık..
Maçın başlamasına yedi saat kala fotomuhabir arkadaşım Erkan Sevenler ile birlikte Şükrü Saracoğlu'nun yolunu tutuyoruz. Ben 'Acaba çok mu erken gidiyoruz?' diye düşünürken vardığımızda geç bile kaldığımızı görüyorum. Kadıköy çoktan sarı laciverte boyanmış bile. Vapur ve otobüslerden akın akın Fenerbahçe taraftarı iniyor. Sadece taraftar değil, onlarca halk otobüsü içinde Çevik Kuvvet ekipleri de maçın oynanacağı alana geliyor. Maçın başlamasına yedi saat var ama kalabalıktan sokaklarda yürümek bile zor. Bonus kafalar, sokakta yengeç dansı yapanlar, tezahürat çalışanlar, herkes kendince maça hazırlanıyor. Fenerium mağazası da tıka basa dolu. Kasalarda metrelerce kuyruk var. Burada dolaşırken sırf derbi için Almanya'dan bir günlüğüne gelen rapçi gençlere rastlıyoruz. Anatolia isminde bir grupları olan gençler, "Derbiyi izleyip sabah Almanya'ya geri döneceğiz," diyorlar.

EN BONKÖR TARAFTAR
Derbiden en çok çevredeki esnaf memnun. Çiğ köfte dürüm, döner, su, çekirdek satışlarında patlama yaşanıyormuş. Stadın önünde satış yapan seyyar satıcı Banu Özgün, "Tüm stadları dolaşıyorum ama en iyi satışı Şükrü Saracoğlu'nda yapıyorum," diyor. En bonkör taraftar Fenerbahçe'ymiş. Fazla pazarlık yapmadan, fiyat ne ise hemen ödüyorlarmış. Yani Fenerbahçe için 'Burjuva takımı' söylentisi boşuna çıkmamış... Canlı yayın araçları da saatler öncesinden stadın önünde yerlerini almış. Onların koşuşturmaları sabah saat 09.00'da başlıyormuş. Genç Fenerbahçeliler Derneği üyeleri ve liderleri de Kızıltoprak'ta saat 12.00 itibariyle toplanıp, statta okuyacakları marşları ve tezahüratları çalışıyorlar. Dernek üyeleri altyapısı binasını da kendilerine mesken edinmişler. Burada mangallar yanıyor ve yemek faslı başlıyor. Sivasspor'lu yöneticilerden Ahmet Çelebi de maç öncesi burada yemek yerken gözümüze takılıyor. Bizi görünce de serzenişte bulunuyor: "Osman Tamburacı gibi bir duayen Sivasspor Fenerbahçe maçının sonucunu, bizlerin Fenerbahçeli olmasına bağlamış. Ne alakası var. Öyle olsa maça gelmem, kendimi saklarım. Diğer Anadolu kulüplerinde de üç büyükleri destekeyen yöneticiler var," diyor.

FATİH ÜREK'Lİ KARŞILAMA
Fotoğraf makinesini gören herkes eliyle '6-0'ı işaret ediyor. Fenerbahçe taraftarı çok emin, "Varsa bizimle iddiaya girecek bir Ultra Aslan, hadi bakalım hodri meydan," diyorlar. Maçın başlamasına iki saat kala biz de stattaki yerimizi alıyoruz. Kale arkasındaki açık tribünde Genç Fenerbahçeliler'le birlikte maçı izleyeceğiz. Stat yüzde 70 boş. Ama bizim olduğumuz tribün çoktan dolmuş bile. Arkadaşım Erkan'la birlikte kendimize en önde bir yer buluyoruz. Statta bangır bangır müzik çalıyor, sanki maça değil de konsere geldik. Fatih Ürek modası Şükrü Saracoğlu'na da sıçramış. Hadi Hadi çaldıkça, taraftarlar da hep bir ağızdan UltrAslanlar'a sesleniyor: "Hoş geldin yar..." Galatasaray'ı 'yar'ları ilan ediyorlar ve 'Karıcığım sensiz bu hayat çekilmez' diye pankart açıyorlar. Kim "Maçlarda küfür yok," diyorsa yalan söylüyor. Çünkü Galatasaraylı taraftarlar da, Fenerliler de ne hareket çekmekten geri kalıyor ne küfür etmekten... Maçın başlamasına bir saat kala tribüne gelen amigo Yücel ve tribün lideri Sefa'ya bu durumu söylüyoruz, "Stresli maç. Tribün psikolojisi. Önüne geçemeyiz. Mizahi takılmalar, atışmalar elbette olur," diyorlar. Ama en çok tepki ve küfür Fenerbahçe'den Galatasaray'a giden Servet'e. Bir kere giden, 'hain' damgası yiyormuş. Bir de maç sırasında Servet, Semih'i düşürünce işler iyice kızışıyor. Yanımdakilere Rüştü'yü soruyorum, "Ona da tepkiliyiz. Geçen Beşiktaş maçında oynasaydı, o da nasibini alırdı," diyorlar.
Haberin fotoğrafları